Bir Dilim Aşk

Plaj

Herkese tekrardan merhabaa :) Kitabımın yeni cover'ini nasıl buldunuz? :) Bu bölüm için bol vote ve yorum gelirse, beni çok mutlu edersinizz :* Sıradaki bölümün gelmesi için +40 vote istiyorum canlarım:* Kocaman öpüldünüzzz :)

Anında arkamı dönüp etrafıma baktım. Tamam içkiyi bütünlük az kaçırmış olabilirim, ama resimdeki kişinin o olduğuna eminim. Bardan kalkar kalkmaz, dans pistine doğru yürüdüm ve dört gözlerle adını bilmediğim parfüm canavarını aramaya başladım. Etrafı didik didik aramıştım. Yoktu işte! Ah be Ada gözlerine sıçayım senin! Hem resimdekini ona benzet, hemde dört gözle onu ara! Hiç yakışıyormu sana?

Bardan çıktım ve odama çıkmak için asansöre bindim. Asansörün içindeki aynaya bakar bakmaz, tipimi görüp koca bir kahkaha attım. Tipe gel amk!
Kata vardığımda çantamdan odamın kartını çıkardım ve kapımı açtım. Banyoya girip zor bela dişlerimi fircaladim ve sonrasından geceliğimi giyinip kendimi yatağa attım. Uykumun olmasına rağmen uyuyamıyordum. Telefonumu alıp çektiğim resimlere baktım. Sıra o malum resime geldiğinde ise, tekrardan resimi yakınlaştırıp inceledim. " O işte amk!" diye homurdanmaya başladım ve telefonumu kenara koyup tatlı bir uykuya daldım.

Sabah uyandığımda ise başım ağrıdan çatlıyordu. Telefonumu alıp saate baktım. Saat 08:42'ydi. Normalde bu saatte uyandırsalar, kıyameti koparırdım. Üstümü giyinip ve saçıma at kuyruğu yaptıktan sonra aşağı inip kahvaltı yaptım. Çayımı yudumlarken telefonumu cebimden çıkarıp kahvaltı büfesinin resmini çektim ve babama whatsapptan yolladım. Karnımı doyurduktan sonra, plaj çantamı alıp denize doğru yürüdüm. Yaklaşık 5 dakika içinde plaja vardım ve sezlonga havlumu serdim. Güneş gözlüğümü taktıktan sonra, sıra güneş kremini sürmeye gelmişti. Sırtım hariç her yerimi kremledikten sonra selfie çekindim ve facebook'a atmayı ihmal etmedim. Aklıma yine o gelmişti. Dün barda çekindiğim resimleri didik didik sağlam kafayla tekrardan inceledim. Bu çocuk cidden ondan başkası olmazdı. Ilk başta ona cidden aşırı derecede uyuz olmuştum. Ama o hıyarın oğlu elimi tuttuktan sonra, içimde tarif edemediğim bir his oluşmuştu. Derin düşüncelere dalmıştım, ta ki yanıma bir kız gelene kadar. "Pardon canım, yanındaki şezlong boşsa oraya geçebilirmiyim?" dedi tatlı bir şekilde. Kız oldukça güleryüzlüydü. Kafa bir kıza benziyordu. Gülümseyerek "Tabiiki geçebilirsin" diye cevap verdim. Artık yeni kişilerle tanışma vakti gelmişti. Hiç vakit kaybetmeden kıza doğru döndüm ve " Bu arada benim adım Ada." dedim. Yanımdaki kızda yanıma doğru kayarak "Bende Burcu, tanıştığımıza çok memnun oldum." dedi. Burcu ile havadan sudan saatlerce muhabbet ettikten sonra denize girip derinlere açılıp yüzdük. Önceden fark ettiğim gibi Burcu çok tatlı ve muhabbeti güzel olan bir kızdı. Kendisi ailesi ile birlikte buradaki yazlıklarına tatil için gelmişti. Denizden çıktıktan sonra Burcu ile birlikte şezlonglarımıza yayıldık ve garsondan sucuklu tost sipariş ettik. Tostlarımızı beklerken, Burcu ile facebooktan birbirimizi ekleyip birlikte çekindiğimiz selfie'leri paylaştık. Bir yandan tostlarımızı afiyetle yiyor, diğer yandan ise plajda yürüyen tiplere bakıp dedikodu yapıyorduk. Burcu ile olan muhabbetimizi kendisinin çalan telefonu böldü. "Pardon canım ya, annem arıyor" diyerek çağrıyı cevapladı. "Efendim anne?" "......" " Evet anne plajdayım bir arkadaş ile." "...." Bir dakika bekle anneciğim kendisine sorayım" dedikten sonra bana baktı ve "Annem seni eve davet etmek istiyor canım. Gelirsen çok sevinirmiş. Vaktin var dimi?" dedi. Aslında pek gidesim yoktu, ama annesini kırmak istemediğimden "Vaktim var canım, yani gelebilirim" diye cevap verdim. Kurulandıktan sonra üstümü giyinip, havlularımı çantama atmıştım. Yaklaşık 15 dakika sonra Burcuların yazlık evinin kapısının önünde duruyorduk. "Şey Adacığım sana bir şey söylemeyi unuttum. Benim bi tane öküz abim var. Dün istanbuldan geri döndüğünden beri bi garip. Yani yanlış birşey söyler falan hiç takma onu tamam mı?" dedikten sonra Burcu'ya olumlu bir şekilde kafamı salladım.

Kapıyı çaldıktan sonra Burcunun annesi güler yüz ile kapıyı açtı ve bana "Hoşgeldin kızım" diyerek sarıldı. Bende kendisine sarılıp, en içten bir şekilde "Hosbulduk'" diye cevap verdim.
"Hadi kızlar siz bahçeye geçin, sofra hazır". Sofra mı? Az önce sucuklu tostları yediğim için karnım çok toktu. " Çok teşekkür ederim ama.." derken Burcunun annesi lafımı keserek " Ama'sı mama'sı yok kızlar! Zaten bir deri bir kemiksiniz! O sofradaki herşey bitecek!" dedi. Bahçeye doğru ilerledikten sonra sonra Burcunun annesi "Doruk oğlum hadi gel yemek yiyoruz" diye seslendi. Masada otururken Burcu ve annesi ile birlikte kolalarımızı yudumluyor ve yemeğe başlamak için Doruk adlı çocuğu bekliyorduk. Kola'mı içerken Burcu'nun abisi bahçeye giriş yaptı ve onu görmem ile birlikte, içtiğim kola resmem burnumdan fışkırdı...