Fotoğraf

21 5 15
                                    

Eve girdikten sonra kaşımdaki yara bandını söktüm attım. Nedenini bilmiyorum ama yara bantlarını küçüklüğümden beri sevmiyorum. Telefonumu çıkarıp internetten pizza söylemek için sitelerde gezinmeye başladım. Karışık büyük boy pizza sipariş etmemin ardından pizza gelene kadar banyoya girdim. Üstümdeki kıyafetlerden kurtulup kendimi soğuk suyun akışına bıraktım. Suyun yüzüme çarpması ile kaşımda hafif bir yanma olsa da pek takmadım. Hızlı bir duş alıp bornozumu giyerek odama geçtim. Dolaptan siyah kot pantolon ve beyaz tişört alıp üstüme geçirdim. Saçlarıma hafif şekil verirken kapı çaldı. Gelenin pizzacı olduğunu bildiğim için cüzdanımı elime alarak kapıyı açtım ama gelen pizzacı değildi. Annem bugün erken gelmişti.

"Poyraz bu kaşının hali ne? Yanağın da morarmış. Kavga mı ettin yine. Kaç kere söyledim sana, 17 yaşına geldin ama hiç düzelmeyeceksin değil mi? Gel buz koyalım yanağına." dediğinde önce hangi soruya cevap vereceğimi şaşırdım. Klasik annem bir düzine soru sorar, 5 dakika geçmeden normale dönerdi.

"Buz koymuştum, bir şeyim yok. Sen neden erkencisin?"

"Bugün işte değildim. Alışveriş merkezine gittik arkadaşımla. Seni de götürecektim ama uyuyordun."

"Gelmezdim zaten, neyse ben odamdayım bir şey olursa seslen."

"Peki bebeğim." dediğinde odamın kapısını kapatmıştım.

Laptop'umu açıp film sitelerinde gezinmeye başladım. Tam filmi bulduğumda, nerede kaldı bu pizza diye pizzacıyı tekrar arayacaktım ki annem pizza kutumla odama daldı.

"Pizzana ortak çıktı. Bunu beraber gömelim. Sana kaç kere dedim odanda sigara içme diye. Ama dinleyemiyorum, leş gibi kokmuş yine. Aç camı." diye bir yandan sipariş ettiğim pizzadan yiyor, bir yandan da bana kızıyordu.

Dediğini yapıp camı açtım ve masadaki annemin yanına sandalye çekip oturdum.

"Hangi filmi izliyoruz?" diye sordu telefonuyla uğraşırken.

"Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları izlemeyi düşünüyorum, uyar mı anne?" dediğimde meraklı bir bakışla

"Nasıl bir şey kısa bir özet geç bakalım."

"Hafif korku ama geneli macera. Fragmanı güzeldi, film de güzeldir herhalde." diye yanıtladığımda filmi başlattı.

Annemle arkadaş gibiydik ve bunu çok seviyordum. Genç kız gibiydi annem. Beraber film izlerdik, beraber pizza yerdik, beraber sahile giderdik. Sevgililerimle annem kadar eğlenmiyordum. Gerçi sevgililerim istediğim zaman gelip gittiği için onlarla pek eğlenememem doğruydu. Şu an da yeni bir sevgilim vardı ama pek takmıyorum. Sadece eğlenmek için sevgili yapıyordum. Biliyorum biraz şerefsiz gözüküyorum ama benim suçum değil. Çıkma teklifi aldığım zaman hem biraz eğlenmek için hem de onları kırmamak adına çıkıyordum ve sevgililerim bir haftayı geçmiyordu.

"Bugün niye kavga çıktı?" dediğinde düşüncelerden sıyrılıp anneme baktım.

"Ne önemi var? Bitti, gitti işte. Film güzel mi?" diye konuyu değiştirdim. Pek üstelemedi o da zaten. Film ve pizzamız bittiğinde annem birer kahve yaptı. Kahvemi içip pantolon ve tişört almak için annemden biraz para istedim. Saat biraz geç olmuştu ama güneşin kararmasına daha bir iki saat vardı ve alışveriş merkezleri de açıktı doğal olarak. Parayı aldıktan sonra evden çıktım ve durağa doğru ilerledim. Durakta otobüs beklerken telefonumun çalmasıyla bir anlık şaşırsam da arayan Gökhan'dı.

"Alo kanka, neredesin?"

"Üstüme bir kaç parça bir şey alıcam. Eve yakın olan Avm'ye gidiyorum."

SAHİL POYRAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin