altı

5.1K 476 576
                                        

felix

okula gitmek istemiyorum. çünkü okula gidersem hyunjin'in yüzüne nasıl bakacağımı bilmiyorum. bildiğin omzunda uyuyakalmıştım ve beni asla uyandırma zahmetine girmemişti.

çok utanıyorum ama bugün kesinlikle okula gitmem gerektiğini de biliyorum çünkü okul çıkışı yine hyunjin'le dersimiz var.

dün olanları ve bugün okul çıkışı yine başbaşa kalacağımız aklıma geldikçe beni büyük bir heyecan basıyor.

ayrıca aman tanrım, dün attığı instagram gönderisi de çok fenaydı. benim için şirin demişti. o gönderiyi gördükten sonra 1 saat kendime gelememiştim daha sonra altına sadece 'hehe omzunda uyuduğum için özür dilerim hyunjin<3' yazabilmiştim. o da sadece yorumumu beğenmişti.

içimden yorumama yanıt vermesini istesem de yanıt vermemesi daha iyi olmuştu çünkü tekrar bir feelse krizine girmek istemiyordum.

dağınık saçlarım ve yatağımla daldığım düşüncelerden çıktıktan sonra hızlıca hazırlanmam gerektiğini farkettim. 10 dakika da hazırlandıktan sonra otobüse binersem yetişemeyeceğimi farkedip abimden beni okula bırakmasını rica ettim.

arabasına bindikten yaklaşık 15 dakika sonra okula gelmiştik. (15 dakika uzun gelmiş olabilir ama benim okul ve ev arası mesafem de 15 dakika nerdeyse).

kapının önünde gördüğüm jisung,hyunjin,minho ve chan hyungla arabadan indim. abime beni bıraktığı için teşekkür ettikten ve görüşürüz dedikten sonra çocukların yanına doğru yürümeye başladım.

yanlarına vardığımda hepsi bana dönüp baktı ve günaydın dedi,hyunjin dışında. kötü bir şey yapmışım gibi bakıyordu ve bu bakışları beni korkutuyordu.

hyunjin

sabah 20 dakika boyunca durakta felix'i beklemiştim ve bu yüzden okula nerdeyse geç kalıyordum. beyefendi sabah durağa asla gelmemişti ve şimdi lüks bir arabayla ve bir erkekle gelmişti ve çokta mutlu görünüyordu.

yanımıza geldiğinde ona ters ters bakmıştım çünkü onu kıskanmıştım. ben onu durakta beklerken o başka bir erkekle geliyordu. bu kesinlikle sinirlerimi bozmaya yetecek bir şeydi.

daha fazla kapıda oyalanmadan okuldan içeri girdikten sonra chan hyungu yan sınıfa bırakıp hep birlikte kendi sınıfımıza geçmiştik.

sırama oturduktan sonra ayakta jeongin'le konuşan felix'i gördüm. benim sıramı işaret ederek bir şeyler anlatıyordu. konuşmaları bittikten sonra yanıma gelip oturdu.

heyecanlandığımı belli etmemek için kafamı başka tarafa çevirdim. fakat o beni yanlış anlayarak '"hyunjin noldu, sana karşı kötü bir şey mi yaptım? yaptıysam özür dilerim ama küsme lütfen benimle." dedi ve daha çok dibime girerek ellerini belime yerleştirerek küçük bir sarılma bahşetti bana.

dediği şeyler ve sarılmasından sonra ona asla kızgın kalamayacağım için ona doğru döndüm ve ellerimi sırtına sararak ona cevap verdim "hayır felix, sana kızgın değilim sadece o tarafta bir şey varmış gibi geldi o yüzden kafamı çevirmiştim."

daha sonra konuyu değiştirmek ve aklımı kurcalayan şeyden kurtulmak için "neden sabah otobüsle gelmedin, durakta seni beklemiştim." dedim.

kafasını aşağıya eğerek "seni beklettiğim için üzgünüm sabah çok geç uyandım o yüzden abimden beni bırakmasını rica etmiştim. keşke beni beklediğini söyleseydin, seni bekletmemiş olurdum." dedi yüzündeki silik gülümsemesiyle.

sabah geldiği kişinin abisi olması içime büyük bir su serpmişti. bozuntuya vermeden gülümsedim "önemli değil felix, bugün ders çıkışı birlikte döneriz tüm sıkıntı biter." dedim.

o da bana gülümsedikten sonra içeriye giren hoca yüzünden sırada yana kayarak aramıza biraz mesafe koydu.

daha sonra da hocayı pür dikkat dinlemeye başladı ve bende bu sırada arkama yaslanarak onun yan profilini izliyordum fakat bir anda arkasını döndü ve 2 saniyeliğine de olsa gözleri kısık bir biçimde sinsi  bir gülüş bahşetti bana. bende yüzümdeki gülümsemeyle dersi dinlemeye devam ettim.

okul çıkışı

sonunda derslerin bittiğini gösteren zil çaldı. felix'le oturduğumuz sıradan kalkarak minho ve jisung'a görüşürüz dedikten sonra kapıdan çıktık. jisung'un arkamızdan güldüğünü duymuştum ama onu takmadım.

birlikte en alt kata indikten sonra kütüphaneye doğru yürümeye başladık. ama kendimi aç hissettiğim ve felix'in de aç olduğunu düşündüğüm için onu durdurdum ve yemek yemeyi teklif ettim.

birlikte okuldan çıkıp yandaki kafeye girdikten sonra bir şeyler sipariş ettik. yemek yerken havadan sudan konuştuk. yemek yedikten sonra felix tuvalete gitmesi gerektiğini söyleyerek masadan kalktı ve tuvalete gitti.

masada bıraktığı telefonuna gelen ardı ardına bildirimler ilgimi çektiği için gözümün ucuyla telefonuna baktım. hiç bir şey göremediğini farkedince telefonu elime alarak mesajları okudum, evet bu yaptığım şey yanlıştı ama bunu yapmam gerekiyormuş gibi hissetmiştim.

bilinmeyen numara
felix
benden kurtulacabileceğini mi sandın
yeni okulunu buldum
yarın görüşürüz;)

--------------
ARKSDASLAE O TEASER NEYDI YUH

lips - hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin