özel bölüm-1

2.5K 193 220
                                    

 bilgilendirme: tzuyu 'çuvi' diye okunur.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

''hyunjin derhal o banyodan çıkın!'' banyo kapısının önünde çaresizce içerideki hyunjin ve tzuyu'ye bağırıyordum. hyunjin minik kızımızı almış ve kendilerini banyoya kilitlemişti. nedeni de içeride 'gizli işlerinin' olmasıydı.

saçlarımı elimle geriye doğru taradıktan sonra derin bir nefes alıp tekrar bağırmaya hazırlandım. tam ağzımı açtığım sırada banyonun kapısı aralanmış ve tzuyu koşarak bacaklarıma sarılmış, arkasından da uzun süredir uzattığı saçlarını boyamış olan hyunjin çıkmıştı. 

şokla aralanan ağzım ve gözlerimle hyunjin'e bakakaldığımda, hyunjin şaşkın yüzümü umursamamış ve karşıma geçip saçlarını göstermeye başlamıştı. ''nasıl olmuş aşkım, bu rengi minik kelebeğim seçti.'' diyerek tzuyu'ye dönmüş ve göz kırpmıştı. tzuyu babasının ona göz kırpmasıyla o da göz kırpmış ve koşarak yanımızdan ayrılmıştı. 

sonunda şoktan çıktığımda ellerimi hyunjin'in saçlarına çıkardım ve yavaşça okşadım ''çok güzel olmuşsun aşkım.''. hyunjin saçlarında olan ellerimi tutmuş ve ikisinin de üstüne küçük birer öpücük kondurmuştu. ''beğenmene sevindim aşkım. bu arada tzuyu bugün pikniğe gitmek istedi, işin yoksa gidelim mi?'' dedi ellerimi yavaşça bırakırken. 

kafamı salladım hızlıca ''benimde aklıma gelmişti ama malum siz on saattir tuvalette olduğunuz için söyleyemedim.'' dedim imalı bakışımı atarken. hyunjin imalı bakışımı görüp kocaman bir kahkaha atmıştı ''ama aşkım biliyorsun sana sürpriz yapmak içindi.''. 

''tamam tamam hadi git sen tzuyu'yi çağır da hemen bir şeyler hazırlayıp çıkalım, geç kalmak istemeyiz.'' dedim arkamı dönüp mutfağa ilerlerken. mutfağa girdiğimde hemen on beş dakikada pişen kekimin harcını hazırladım ve fırına attım. o sırada ketıla(?) hyunjin ve kendime kahve yapmak için biraz da su koymuştum. 

fırının kapağını kapattığım sırada minik kızım üstündeki oldukça süslü kıyafetlerle koşarak mutfağa girmişti. ''babacığım hadi piknik için bir şeyler hazırlayalım!''. onun bu heyecanlı haliyle kocaman gülümseyerek kızımı kucağıma aldım ve tezgahın üstüne oturttum.

''bebeğim sence de bir piknik için fazla süslü olmamış mısın?'' diye sordum küçük ellerini tutarken. küçük kızım kafasını hızla iki yana sallamıştı ''hayır tabi ki baba, hyunjin babam böyle giyinmem gerektiğini söyledi.'' dedi bilmiş ifadesiyle. 

bu kadar süslü olmasının nedeni ortaya çıkmıştı işte, hyunjin küçücük çocuğun aklını çelmişti. ''hmm peki öyle olsun. hyunjin baban nerede şuan kelebeğim?'' dedim buz dolabına doğru ilerlerken. ''o da hazırlanmak için odanıza gitti baba.'' dedi küçük ayaklarını sallarken. 

''peki madem baban gelene kadar biz de sandviç hazırlayalım.'' dedim dolaptan peynir, domates, marul ve salamı çıkartırken. küçük kızım da tezgahın üstündeki ekmekleri bana uzatmıştı. kesme tahtasını çıkartıp sandviçin içine koyacağımız malzemeleri kesmeye başladığımda hyunjin'de mutfağa girmişti.

arkamdan gelip belime sarıldığında huylanarak yerimde kıpırdanmıştım. hyunjin'in kafasının boynuma yöneldiğini gördüğümde elimle kafasını arkaya iktirdim ve kendimden uzaklaştırdım ''çocuğun önünde yapma bari.'' dedim kısık gözlerimle ona bakarken. küçük kızım da bu durumu komik bulmuş olacak ki kıkırdıyordu.

hyunjin benden uzaklaştığında onu baştan aşağı süzdüm. her zaman ki gibi çok şık giyinmişti. altında kumaş siyah bir pantolon üstüne de beyaz spor bir gömlek giymiş, uzun saçlarının yarısını da yukarıdan bağlamıştı. gözlerimi gözlerine çıkardığımda hyunjin'in de bana baktığını gördüm.

lips - hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin