İLK TARİH

226 46 28
                                    

14.09.20
Bu tarih...
Aslında sadece 6 sayıdan ve 2 noktadan ibaret ama yaşamla ölüm arasındaki cehennemin başlangıcıydı insanoğlu için.

Her şey 13.09.20'nin gecenin 3.30 da başladı.

Ben ladin kulaklarımda çınlayan televizyon sesi halâ hayatımın en orta noktasında olan bir travma...

---------------------------------------------------------
Bu küçük ve renkli odanın ortasına koyulmuş oyuncaklara benziyorduk şuan.5 kişiyiz,herkes birbirinden akıl sır eremiyecek kadar farklı ama hepimizin ana hedefi bu sessiz ve boğucu alandan kurtulup kendimizi dışarı atmak.

Çok sıkılıyordum, ben hariç 2 kız 2 erkek vardı. Kısaca giyim tarzlarını ve nelerle uğraştıklarını süzdüm.

Hemen yanımda oturan kızın giyim tarzı; özenilemeyecek kadar sade ve açıktı.kabarık saçları normal bir insanın tek bakışta gözüne çarpıyordu, aklımda onunla ilgili kurguları düşünürken birden bana dönüp dik dik bakmaya başladı.
Hızlıca önüme döndüm, karşımdaki siyah saçları mor gözlüğü ile tırsakça  elinde tuttuğu kitaba göz gezdiren oldukça düzgün giyinimli kıza baka kalmıştım,çok baktığımı fark edip gözlerimi ondan ayırdım.daha sonra onun yanında oturan saçlarını pembeye boyayıp renkli kıyafetler giymiş oğlanı yavaşça süzdüm elinde bir anahtarlık tutup bir o yana bir bu yana sallıyordu. Anahtarlığın ucunda küçük bir fil vardı ve bu örmeden yapılmıştı, ben tam diğer koltukta oturan çocuğa bakıcakken yanımda oturan kız kabaca,

-Fazla süzdün derdin ne?
Beni dürterek bu sözleri yüzüme vurdu. Bunları yaparken uzun kabarık saçları kollarıma çarpıyor, kısa olan gömleği çokça havaya kalkıyordu, bana bunları yaparken gözlüklü kızın yanında oturan oğlan kahkaha atarak bizle dalga geçmeye başladı. Halâ onun yanındaki kişiyi göremiyordum kızın saçları ve kaba olan kendisi onun tamamını kaplıyor bu yüzden de onu görmemi engelliyordu.

Onu tek elimle itleyip uzaktan masaya baktım ve kafamı sağa sola sallayıp odada bulunan lavaboya gitmek için arkamı döndüm,  kapıyı açıp içeriye girdim  elimi yüzümü yıkadım. 5 dakika boyunca orada durduktan sonra içeri geçtim.

Masayı bir sessizlik kaplamıştı odada sadece televizyonun sesi yankılanıyordu birden yere pembe saçlı olan oğlanın anahtarlığı düştü, şok içinde televizyona döndüm bağıra bağıra telaş içinde sunucu şunları söylüyordu.                         
 
-OZON TABAKASININ DELİNMESİ SONUCU OLUŞAN DÜNYAYA GÜNEŞTEN GELEN BİR ÇOK ZARARLI IŞINDAN DOLAYI İNSANLARIN DERİLERİNİN İÇİNDE BULUNAN MADDELER ERİYOR. BU DURUM GEÇENE KADAR EVLERDEN DIŞARI ÇIKILMAMASI AÇIKLANDI, LÜTFEN BU SÜREÇTE GÜNEŞTEN UZAK DURUN.

Her şey birbirine girmiş gibiydi;korku, telaş, çaresizlik. kafamı yavaşça masaya döndürdüm ve karşımdakilere bakmaya başladım. herkes buz kesilmişti ellerindeki her şey yavaş yavaş yere düşüyordu, pembe saçlı oğlan oturduğu yerden kalktı ve perdeyi açmaya kalktı. bunun üzerine

-Ladin: Manyak mısın? dışarıda olanları duymadın mı? bu zamanı ilk önce oturup konuşmalıyız çünkü sabahları yan yana duracağımız kesin.Tabi kendinize bir ev bulmazsanız.                                                   

   Geride kalanlar hak vermek zorunda kaldı. hepimiz teker teker sandalyelerimize oturduk aramızda  bir diyalog geçti;

-Deren: Sizle aynı ortamda bulunmak istemezdim, hepiniz birer ucubesiniz.*kahkaha*                             

-Çağın: Boş boş konuşmada adını söyle travesti.              
 
-Deren: Neyse ne ben Deren, geri kalanlarda söylesinde neyin nesi olduğunuzu öğrenelim.

                                                        
 -Ladin:Ben de Ladin memnun oldum peki senin adın ne? *gözlüklü kıza bakarak*         
                               
  -Ağça: b-ben Ağça                                                                                                                      -Çağın: Geri kalanlarda söylemeyecekse şu gerzek binayı deşmeye gidiyorum ben.           
                                                                                                                                    
-Akay: Ben de Akay. Şu durumu bir konuşsak nasıl fikir?

-Ladin:Ne konuşacağız ki elbet bu durumdan sonra öleceğiz, yapacak bir şey yok anca bir büyü olması gerekte bu binada bir şeyler çıksın. Aslında olabilir yani nasıl desem garip değil mi masa var sandalye var ama artı olarak ta televizyon da var biri neden boş bir dinlenme odasına  para harcasın ki üstelik en gelişmiş modelinden.

 Çağın ve Deren'in beni onaylamayıp üstüne dalga geçtikleri açıkça anlaşılıyordu. Akay da bir tepki yoktu ama Ağça şaşırmış gibiydi.

 -Deren: Neden bu kadar geri kafalısınız şu küçük televizyon ikinci el mağazalarda 1000 liraya satılıyor.

Ladin: Fikrimi belirttim?  *ladin: nereye düştüm...*

-Çağın:ben bu saftirik odaya kusmak için geldim. kapıdaki adam buraya gitmemi söyledi.

-Ladin:Ben de buraya yönlendirildim. Ama sizi bilemem hatta bir ara karıştırmıştım yerini dışarıda boş bir binada bulunduğu için.

-Ağça: Çok önceden buraya babam ile gelmiştik, satın alıp cafe kurmayı düşünüyorduk mimarisi için. bu yüzden içini dolaştığımızda bu oda vardı  aklıma geldiği gibi buraya geldim.

-Deren: Aşağısı gümbür gümbürdü Çağın, e bizde dinlenmeyelim  mi? 

-Çağın: Akay sen? 

-Akay: sesten rahatsız oldum, etrafı dolaştım ve yan binaya girdiğimde bu oda vardı gelip oturdum işte.

-Çağın: Kimsenin bir şeyden haberi yok yani tesadüfi bir olay. okey şimdi napıyoruz?

-Deren: Sözümüz Ladin hanımda.

-Ladin: Saat kaç tam olarak? "Deren ayağa kalktı ve botunun arkasından küçük bir telefon çıkardı, saatin gecenin 4'ü olduğunu söyledi, çok garipsiniz..."

-Ladin: dışarı çıkalım yakınlarda bir şeyler bulalım, o sırada bu odada biri kalsın. kim?

-Ağça: ben kalırım.

-Deren: Minik tırsakçığımız korkmuş mu?*-* neyse neyse kal burada geliriz annecim tamam mı agucu-

-Çağın: Seni atarım sokağa bak sinir etme beni, düş önümüze! Geri kafalı pembe öküz.

4'ümüz aşağı kata indik her yer darma dumandı sağ duvarlardan insanların ağlama sesleri geliyordu, dikildiğim yerden hareket ettim. Bunun üzerine de Akay yavaşça kapıyı açtı, Kapı açıldığı anda gri renkteki ayakkabılarım kırmızı kanı emmeye başladı...

Gözlerimizi kaldırdık dünyanın içindeki cehenneme düşmüş gibiydik sadece bu cehennemden kaçmamız gerekiyordu...
-------------------------------------------------------------

Küçük bir not bırakıyorum:)

~Bu kitapta farklı isimler kullanmak istedim, bu yüzden de cinsiyetleri karışmış olabilir bende hemen alta bırakıyorum isimleri ve cinsiyetleri.

Ağça:kız *gözlüklü *

Akay: erkek * asosyal*

Ladin: kız *ben*

Deren: erkek * pembe saç*

Çağın: kız *kabarık saç*

Instagram:hazalkurun

Oy vermeyi unutmayın <3 <3

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin