Yine her zamanki gibi elini yüzünü yıkamak için lavaboya doğru hareket etti. Tam o sırada mutfağa gözünün ucuyla baktı ve hiç kimsenin uyanmadığını gördü. Ev sessizdi. Elini yüzünü yıkadı ve mutfağa gidip her sabah yaptığı gibi dolabı karıştırmaya başladı. Sadece dünden kalmış bir tabak menemen ve yanında da domates salatalık vardı. Hiç bişey almadan odasına geri döndü ve telefonunu eline aldı. Ve öyle mesajlara bakıyordu. Pek ilgisini çekmedi konu ve telefonu kapatıp balkona gidecekti ki o sırada telefon çaldı. Arayan okul arkadaşı Pelin'di. Telefonu açtı:
Pelin: Hey kanka bugün kafeye oturmaya gideceğiz gelmek ister misin?
Sinem: Ee kimler gelecek ki?
Pelin: Sadece bizim kızlar ama bu de erkek var.
Sinem: Hangi erkek?
Pelin:Bizim okuldan değil. Arkadaşın kardeşi geliyor.
Sinem: He tamam o zaman. Neyse kafede görüşürüz yine aynı kafe değil mi?
Pelin: Aynen, yine aynı saatte.
Sinem: Tamam görüşürüz.
Pelin: Görüşürüz.
Evde ses çoğalmaya başlamıştı. Çünkü baba kalkmış ve televizyon izliyordu. Sinem de içeri gitti ve sordu:
Sinem: Babacım bugün yine arkadaşlarla buluşacağız izin verir misin?
İhsan: Tamam, ama akşam 7'den önce evde ol
Sinem: Tamam, merak etme babacım.
Evde herkes kalkıp kahvaltı yaptıktan sonra Sinem çantasını da alıp kafeye doğru yol aldı.