Sinem hâlâ içinde bir telaşla hareket ediyordu. Çünkü bu insanlardan kurtulmak istiyordu. Evde "akşam 7'den önce evde ol" diyen babası ve meraklanan bir annesi vardı. Fakat buradan ayrılmak istemek korkutucu geliyordu. Filmlerdeki gibi olmuştu herşey çok aksiyon yaşamıştı. Ve işte o an gelmişti. Artık gerçek patronun yanındaydılar. İşte o telefonla ekip gönderen kişi bu patrondu.
Patron: Çocuk nerede?
Tyler: Burada efendim.
Diyerek çocuğu patronun önüne koymuş ve geri çekilmişti.
Patron: Hey evladım, iyi misin?
Can: Siz de kimsiniz ne istiyorsunuz benden?
Patron: Abilerin herşeyi anlatacak sana.
Diyerek solundaki adamın eline verdi çocuğu, adam çocukla bir odaya girip konuşacaktı; onun bu dünyadan olmadığı ve kendisinin deneyler için ve aşılar gibi bilimsel şeyler için kullanılacağını anlatacaktı. Peki bunlardan Can'ın haberi var mıydı? Tabiki de hayır. Kendisinin tek özelligi genleriydi zaten. Genlerine de bakamadığı için bundan haberi yoktu. İlk olarak heyecanlandı bunları duyunca. Fakat sonra kendisine bir zarar gelebileceğini anladı. Ve o anda sorulan o soruya şöyle cevap verdi
Sam: .... Evet işte herşey bundan ibaret şimdi kabul ediyor musun? Etmiyor musun?
Can: Etmezsem nolur peki?
Sam: İş zora biner.
Can: Tamam kabul ediyorum. Ama nolur bana zarar vermeyin.
Hâlâ olayın şokunda, heyecanında, ve korkusunda olarak bu cevabı vermişti. Sam içeri giderek olanları ve çocuğun kabul ettiğini anlattı. Patron hemen yarın başlanmasını istedi deneylerin. Sinem ise biraz üzgündü çünkü herşey onun yüzünden gelmişti Can'ın başına.
Kendisi de buna bir çözüm arıyordu. Bu olaydan Can'ı kurtaracaktı. Evdeki aile ise hâlâ endişeli idi. İki aile de polisi aradı ve bulunmalarını bekliyordu...