Akşam olmuştu, Can odasına geçmişti. Ve uyumaya çalışıyordu. O sırada kapı açıldı. Can korkup örtünün altına saklandı. Kapı tam açıldı. Ve Can'ı çağırdı
Kapıdaki Sinem'diSinem: Can kalk!
Can: Neden?
Sinem: Soru sorma ve gel!
Can Sinem'i takip etmeye başladı. Arka tuvalet camından çıktılar ve hızlıca koşmaya başladılar. Etraf karanlıktı, sadece ileride bir sokak lambası vardı evin çıkış kapısında.
Sinem: Sana zara verebilirler.
Can: Ama bana söz verdiler. Zarar vermeyecekler.
Sinem: Onlara inanabileceğimizi sanmıyorum.
Can: Peki şimdi ne yapacağız?
Sinem: Bilmiyorum. Evin yolu nerde? Biz şuanda neredeyiz? Hiç bilmiyorum. Biraz ilerleyelim belki biryer buluruz.
Biraz daha ilerledikten sonra otoban gibi biryere gelmişlerdi. Genelde tır ve kamyonlar geçiyordu. Bir köprü gördüler. Sinem köprüyü görür görmez
Sinem: İşte burada sabahlayabiliriz.
Can: Ama burası çok sesli.
Sinem: Başka çaremiz mi var?
Can: Tamam.
Hemen köprünün altına geçip bir köşede yattılar...