14.Bölüm 🌙🌙

33 11 3
                                    

Yaşadigim şeyler yeterince başımı döndürdüğü için daha fazla burda durmak istemiyordum. Ayakta durmakta bile zorluk çekerken, Zoran'nın cekiştirmelerine asla engel olamazdım.

Yanımıza gelen Gökhan'ı bile zar zor fark edebilmiştim. Ifadesiz bir yüz ile Zoran'ın kulagina bir şeyler fısıldarken, bende onlara bakıyordum.

Zoran duydukları karşısında hoşuna gitmiş bir edayla hızla bana döndü.
Ben ise ağrıyan başım ve bulanan migdem ile meşguldüm. Ta bi birde gitikce üstümde ağırlaşan elbisem vardı.

Zoran yüzü bana dönük bir şekilde Gökhan'ı onaylayıp gönderdiğinde, bir elini pantolonun cebine koydu ve sırıtarak bana baktı. Daha fazla dayanamayıp dudaklarımı araladım.

"Gitmek istiyorum.."

Kelimeler ağzımdan çıktığı an Zoran boşta olan eliyle elimi tutup çıkışa yönelince onun gitigi yöne gitmek zorunda kaldım.

Merdivenleri inerken zorlanmaya başladığım için diğer boşta olan elimle onun koluna sardım.

Merdiven de her atıgım adım beni boşluğa düşürecekmiş gibiydi. Atıgım her adım korku doluydu ama Zoran dan destek alarak her adımda güçlü kalmaya çalışıyordum.

Bitmeyen merdiven, ikili suratlar, sallanan duvarlar ve tabi ki etrafında dönen şeyler migdemi daha fena bir hale getiriyordu.

Elim daima onun avucun içindeydi. Ben onun kolunu sıkıca tutarken o da benim elimi daha sıkı bir şekilde tutmaya başlıyordu. Acaba gideceğimi falan mı düşünüyordu? Bay kaba beyefendi..
Dışarıya çıktığımız an yüzüme vuran soğuk esintiye karşı gözlerimi kapattım.

Araba gelir gelmez, Zoran görevliden önce davranarak, ön kapıyı geçmem için açtı. Koltuğa oturduğumda üstümde varlığını sürdüren yorgunluğa daha fazla karşı gelemiyerek, başımı koltuğa yasladım.

Dönen başım ve bulanan midemi biraz geçiştirmek için gözlerimi kapattım ve yola çıkmayı bekledim. Zoran'ın şöför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdığında arabanın bir süre hareket etmediğini fark ettim. Tam gözlerimi acıcaktım ki, üstüme bir şey örtüldü. Gözlerimi bir süre sıktım, işlem bitikteken sonra gözlerimi kısarak araladım. Zoran'ın ceketiyle karşılaştım. Cekete iyice sarılarak bay kabanın kokusunu içime çekip, gözlerimi kapatım.

Karanlık cennet kokusu gibiydi. Yanlış olduğunu bile bile o güzel kokudan kendimi alı koyamıyordum.

İnsanları hiç bir zaman değiştirmek için çaba sarf etmeyin. Onlar elimizde yoğurup insan şekillerine çevirdiğimiz, çeşitli kalıp hamurları degil. Ben hiç bir zaman babamın sahip olmak istediği kız çocuğu olmadım olmakta istemedim. Kim bilir belki bu nedenle sevgisinden beni magrum bıraktı. Ama ne ben ne de benim gibiler ailemizin istediği şekle dönüşecek oyun hamurları değiliz.

Küçük olaylardan çok büyük sevinçler bekleriz. Büyük acılardan kaçıp, küçük mutlukların içine atlarlarız.

Bazen ailemizde göremediğimiz sevgiyi başka kollarda aramaya koyuluruz. Hele ki bu bir kız çocuğunun hayatında ki düşüncesiyse. Bizler en yakınımızda olan babamızdan tanırız, erkek cinsin dünyasını. Babamın sergilediği tüm o kötü davranışları görmemek için kendimi ondan uzakalaştırırdım.

Ay Kızım🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin