-4-

188 81 5
                                    

Koşmaya başladım. Demin paketimi almıştım. İlk paketimi almamdan tam 1 ay geçmişti.

Bu seferki paketin adresi dünkü gece kulübüydü. Şaşırtıcı bir tesadüf mi yoksa bilerek mi yapılmış bilmiyorum ama bu paketi oraya götürmessem öldürüleceğimi biliyorum.

O gece kulübüne gece olduğu zaten hayatta tek başıma gitmem ama şuan sabah ve insanlar gece kulübüne gece giderler.

Kulübün önünde durdum. Dışarıdan içerisi gözüküyodu. İçeri girmeden önce etrafı kontrol ettim. Pek insan yoktu. Ama dünkü çocuğu gördüğümde nerdeyse küçük dilimi yutacaktım. Orada tek başına oturuyodu ve sigara içiyodu.

Yavaşça içeri girdim. Barmene doğru yürüdüm. O arada da çocuğa bakıyordum. Bana bakmadığına emin olduktan sonra paketi barmene uzattım. İlk önce bana baktı. Sonra paketi aldı ve altta bir yere koydu. Elini geri çıkardığında bir zarf vardı.

Zarfı bana uzattı. Barmene arkamı gösterip "Onu tanıyor musun?" dedim. Arkamda başka kimse olmadığı için anlaması kolay olmuştu.

Barmen "O Utku. Buranın en bilindik adamı." dedi ve işine geri döndü. Demekki Utku denilen çocuk hakkında daha fazla bilgi edinemeyeceğim. Adı da yeterdi.

Arkamı döndüğümde çocuğun bana baktığını gördüm. Ayaklanmıştı. Bana bakarak yürüdü ve yanımda durdu.

"Benimle oturmak ister misin?" dedi kibar bir tonda. Ona hayır demek içimden gelmemişti. Nedense içimde tehlikeye atlamak isteyen çılgın bir Büşra vardı.

"Olur." dedim ve gülümsedim. Önden o gitti. Bende arkasından yürüdüm. Oturduğu koltuğun çaprazına oturdum. "Ne içersin?" diye sordu. Çay falan var mıydı burda?

"Bira olabilir." dedim ve sustum. Ne zamandan beri sabahları bira içer oldum ben?

"Oğuz, bize 2 bira." diye bağırdı barmene. Barmen hemen kafa salladı ve biraları hazırladı.

Hemen biraları getirmişti. "Başka bir isteğiniz var mı?"

"Yok." dedi Utku ve barmen gitti. Anlaşılan Utku burda saygın biriydi. Herkes ondan korkuyorda olabilirdi.

"Ee adın ne?" diye sordu sigarasını söndürürken.

"Büşra." dediğimde irkildi. Bir anda donuklaşmıştı. Korkarak "Noldu?" diye sordum.

Geçiştirerek "Hiç." dedi. "Sigara içiyor musun?" dedi yine aynı çapkın bakışla.

Ne kadar evet deyip ağır davranmak istesemde içmediğim gerçeği vardı. İçiyorum desem sigara verecekti ve sigara boğazıma kaçacaktı ve ben ölecektim.

"Hayır içmiyorum." dedim ve biramı elime aldım. Ağzıma götürdüm ve hızlı hızlı içmeye başladım. Çok susamıştım ama.

Bira bardağını masaya bıraktığımda boş bir bardakla ve bana şaşkınca bakan Utku'yla karşılaştım.

"Sarhoş olacaksın." diye mırıldandı ve birasından bir yudum aldı.

-

"Bırak beni Utku ben uçucam!" diye bağırdım ve koşmaya başladım. Ne kadar Utku'dan kaçamayıp ona yakalanacağımı bilsemde koşuyordum. Çok eğlenceliydi. Arkamdan iki kol ben kendine çekti ve durmama neden oldu.

"Ya Utku bırak beni. Ben Satürn'e gidecem ya." diye ciyakladım.

"Ciyaklama be. Evine bırakacam seni sarhoş oldum Büşra." dedi ve beni sürüklemeye başladı.

"Ben sarhoş falan değilim Utku! Sen sarhoşsun." dedim ve Utku'ya sarıldım. Nedense sarılasım gelmişti. Çok güzel kokuyordu. Çikolata kokuyordu.

PaketHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin