"Ben acıktım Utku." diye cırladım. 3 saattir dolaşıyoduk ve ben çok açtım.
"Tamam güzelim. Nereye gidelim?" deyince kıkırdadım. Bana 1 haftadır güzelim diyordu. Tanışalı 2 hafta olmuştu. Ama şu 2-3 gündür birlikte kalıyoruz -aynı yatakta-.
Utku'yu çok seviyordum. Ama aklım nedense hep Tamer'deydi. Onu o gün çok kırmıştım. Ben böyle şeyleri kafaya takan biriyim.
Dün Tamer'i okulda bir kızla öpüşürken gördüğümde aklımı kaçıracaktım. Ama o da beni Utku'yla öpüşürken görmüştü. Acaba o da benim düşündüklerimi mi düşünüyor?
İntikam. Benden intikam alıyor. Beni kıskanıyor bile olabilir.
"Her zamanki kafeye gidelim." dediğimde gülümsedi. O kafeyi çok sevmiştim. Beni oraya Utku götürmüştü. Pek gezmesem bile orası İstanbul'un en güzel kafesiydi.
15 dakika sonra kafedeydik. Kafenin rengi tamamen beyazdı. Çok aydınlıktı. Duvarlarında baharı ve temizliği çağrıştıran tablolar vardı. Ve her geldiğimde aynı koku vardı. Çok guzel bir oda spreyiydi. Beni ilk hayran bırakan şey o kokuydu.
Boş yer nerdeyse yoktu. İki kişilik bir boş yer bulduğumuzda oturduk. Ben kaşarlı tost söyledim. Utku'da aynısından aldı. Uzun zamandır Utku o gece kulübüne gitmiyordu. Demekki insanlar değiştirilebiliyormuş.
Değiştiremediğim tek nokta sigarasıydı. Onada katlanıyordum.
Utku tuvalete gittiğinde bende etrafı incelemeye başladım. İnsanlar neşe doluydu. Ailesiyle birlikte gelenler, sevgilisiyle gelenler, arkadaşlarıyla gelenler veya tek gelen birsürü insan vardı. Hepsi apayrı şeyler düşünüyorlardı.
Ama hepsi mutluydu. En azından öyle görünüyorlardı.
Gözlerim insanları tararken bir masada tek başına oturan Tamer'i görünce afalladım.
Şansa bak.
İlk önce erkekler tuvaletine baktım. Utku yoktu. Cesaretimi topladım. Özür dileyeceksem tam zamanıydı. Tam kalkacakken kızlar tuvaletinden o kız çıktı. Tamer'in öpüştüğü kız.
Yerime geri oturdum. Kızı gözlerimle takip ettim. Tamer'in karşısına oturdu ve gülüştüler.
Kalbim sıkışmıştı. Ben neden Tamer'i bu kadar önemsiyordum?
Kafamı öbür tarafa çevirdim. Onlara daha fazla katlanamazdım. Erkekler tuvaletinden Utku çıktı ve ilk olarak Tamer'lerin olduğu yöne baktı. Sonrada bana baktı. Gülümsedi.
"Demek bu aptalda burda." dedi hafif sinirlice.
"Neden aptal olsun ki?"
"Boşver." dedi ve telefonuyla oynamaya başladı.
"Sizin aranızda ne var?" diye sordum. Bunu gerçekten merak ediyordum. Aralarında birşey vardı.
"Bu konu biraz karışık. Daha sonra anlatsam olur mu?"
"Tabiki." dedim. Üsteleyip sıkıntı çıkarmak istemiyordum. Yoksa hiç anlatmazdı. Sinirlenip giderdi.
"Biliyor musun? Seni çok seviyorum." dedi ve bana yaklaştı. Öpecekti.
Bende yaklaştım ve öpmesine izin verdim. Kısa bir öpücüktü. Burası aile yeriydi. Bu bile yanlıştı. Kafamı çevirdiğimde Tamer'in bize çok sinirli baktığını gördüm.
Utku'ya döndüm ve "Bunu bilerek mi yaptın?" dedim sitem ederek. Şaşkınca ona baktım.
"Hayır, alakası yok."
"Utku bana yalan söyleme. Sırf o bize bakıyor diye öptün. Ben aptal değilim." diye bağırdım. Ama sesimi çok yükseltmemiştim.
"Ya, hiç aptal değilsin." dedi ve güldü.
Ayağa kalktım. Ayağa kalktığımda sandalye baya ses yapmıştı ve kafenin yarısı bize bakıyordu. Öncelikle Tamer bakıyordu.
"Utku, mümkünse siktir git." dedim ve koşar adımlarla kafeden çıktım. Yanaklarımdan göz yaşları iniyordu.
Ondan nefret ediyordum.
Ama nefret edilmeyi bile hak etmeyen insanları severek yaptık en büyük hatayı.
-
Tamer'den
Büşra'nın dediğini duyacak kadar yakınındaydım. Aslında Utku piçinin dediklerinide duymuştum.
Büşra'nın son lafına hiç bozulmamış gibi sigarasını yaktı ve sandalyeye yayıldı. Yüzünde hiçbir üzüntü ifadesi yoktu.
İçimden ne kadar Büşra'nın peşinden gitmek istesemde gidemedim. Erkekliğim bu kadar beş para etmez değildi. Utku'nun peşinden gitmesi gerek. Benim değil. Onun kalbini kıran ben değildim. Ve ben onu uyarmıştım.
Ben görevimi yapıp onu uyardım. Ama o beni anlamadı. Duymamazlıktan geldi. Utku'nun onu, beni kıskandırmak için kullandığını anlaması gerekirdi.
Demekki Büşra o kadar zeki bir kız değildi. Yada Utku'ya aşık olmuştu. Aşık olan kızın gözü başkasını görmez.
Ama nedense içim içim iyiyordu. Onu öptüğü anda neden Utku'nun yerinde olmak istedim?
Kıskanıyor olabilirdim. Ama insan sevdiğini kıskanır.
Bu kötü bir şey değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paket
Novela JuvenilHer ay bir kere gelen tehlikeli bir paket, bir o kadar da tehlikeli teslimat ve zifiri karanlığın kollarına düşmüş güçsüz, saf bir güzellik. Ve tabikide tarifsiz bir aşk. O karanlık yolda yürümek tek kişinin omuzlarında olmamalı. Herkes yardımı ve...