Sabah başımda ki ağrıyla uyandığımda yatağımın diğer tarafının dolu olmasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Bir anda başıma saplanan ağrıyla çığlığı bastığımda Tuna da uyandı. Başında ki ağrıyı hissettiğinde yüzünü ekşitse de ağrı ile daha rahat başa çıkıyordu.
"Noldu Ada?"
Başım çok ağrıyor.
"Off benimki de."
Başımızın neden çatlayacak gibi ağrıdığını bulmak için dün yaptıklarımızı düşünmeye başladım. Önüme düşen saçlarımın ıslaklığıyla suya girdiğimizi anladım, başımız ağrıdığına ve dünü çok hatırlamadığımıza göre içmiş olmalıydık.
Yataktan kalkıp bize ağrı kesici almak için mutfağa gittim. Ağrı kesici ve su alıp tekrar odama çıktım. Allah'tan abim yoktu da evde bizim bu halimizi görmüyordu.
İlacın tekini Tuna'ya verdim birini de ben aldım sularımız ile birlikte ilaçlarımızı içtik ilacın etki etmesini beklerken yan yana yatağa uzandık ve sessizce oturduk.
Dün neler olduğunu düşünürken aklıma Tuna'nın söyledikleri geldi. Bu çocuk ne kadar çok şey çekmişti. İşte ben de tam bu yüzden Helin'in yaptığını söyleyemem; yıkılır ve toparlanamaz.
İlacın etki etmeye başlamasıyla baş ağrımda belirgin bir azalış oldu. Kendime gelmem ile duş almaya karar verip kendimi duşa attım.
Alkol kokusundan arındığıma kanaat getirdiğimde duştan çıktım ve havluma sarınıp vücudumu kuruttum. Tam giyeceğim kıyafetlerimi alacağım sırada banyonun içinde olmadığını fark ettim. Yine mi? Offf gerçekten mi ya? Ne zaman Tuna ile aynı evde olduğumuzda duşa girsem kıyafetlerim olmuyordu.
Tuna'nın odamda olmadığını umarak banyodan çıktım. Banyonun kapısını açtığım anda odama geçmiş olduğum için yatağımda oturup telefonuna bakmakta olan Tuna ile göz göze geldim.
Başını telefonundan kaldırıp kimin geldiğini görmek için kaldırdığında ister istemez beni süzdü. Ben neden Tuna ile hep bu durumda kalıyordum ki?
Tuna'nın ağzından
Az önce Ada ben duşa giriyorum diyip kendini banyoya attığı an bende elime telefonumu aldım. Whatsapp'a girdiğimde Batu'dan ve Bora'dan gelen mesajlar vardı. Batu'nun mesajlarını eş geçip Bora'nınkilere girdiğimde bir süre Bora ile mesajlaştık. Sonrasında ise Helin aradı çünkü dün beni aradığında açmamıştım.
Biz Helin ile konuşurken banyonun kapısı açıldı ve içeri üzerinde sadece havlusu ile Ada girdi. İstemsizce onu süzdüm.
Ada'nın fiziği gerçekten çok güzeldi. Hemde baya güzeldi. Genelde bol giyindiği için onu hiç tanımayan biri kilolu olduğunu ve bunu gizlemeye çalıştığını düşünebilirdi. Ancak Ada sadece rahat olmayı seviyordu. Başka kızlar gibi değildi. O başkaydı.
Kendini kimseye beğendirmeye çalışmıyordu sadece kendisi oluyordu...
Üzerine yine bol bir t-shirt almak için dolabına doğru ilerledi. Dolabından aldığı bol t-shirtü giyindi ve yanıma geldi.
"Kahvaltı?"
Olur.
"Sonra film mi izleyelim yoksa havuza mı girelim?"
Bir kaç saniye düşündükten sonra film izlemek daha cazip gelmişti.
Ben bir duşa girsem önce?
"Tamam sen duşa gir ben de bize kahvaltı hazırlayayım."
Dolaptan bir havlu alıp duşa girdim.
Üzerimi giyinip Ada'nın yanına indim.
Ada'nın Ağzından
Tavadan son krep ide alıp tabağa koyduğumda kahvaltımız hazırdı.
Tabağı masaya yerleştirdiğimde Tuna da aşağı inmiş oldu. Üzerimde ki t-shirt bana mini elbise gibi olduğu için altıma şort giyme ihtiyacında bulunmamıştım. Karşımda ki sandalyeye oturan Tuna baya baya yakışıklı duruyordu.Islak saçları ve yeşil gözleriyle... ben bu çocugun resmen her hâline düşüyorum.
Karşılıklı kahvaltımızı yaparken bir yandan da ne izleyeceğimize karar vermeye çalışıyorduk.
"Bilim kurgu olmasın"
"Romantikte olmasın"
"Korku da olmasın"
"Dram hiç olmasın"
"Komedi de olmasın"
Tuna bir sürü film türüne olmasın diyerek asıl izlemek istediği aksiyon filmlerini bana izletmek istiyordu.
Direkt aksiyon filmi izleyelim dese kabul etmeyeceğimi bildiği için beni köşeye sıkıştırmak ve zorla izletmek için bu olmaz bu da olmaz demişti. Normalde aksiyon filmlerini izlemeyi sevsem de birinin bana zorla bir şey yaptırması mümkün değildi. Dolayısıyla o da böyle bir çözüm bulmuştu.Tamam aksiyon olsun.
Belki 100. Kez izlediğimiz bir film olan fast&furious 6'yı açtık.
Film izlerken ara sıra Tuna ile göz göze geliyorduk.
Bir süre sonra kafasını benim karnıma koydu ve filmi öyle izlemeye devam ettik. Film bittiğinde ikimiz de uyuyorduk.
Uyandığımda koltukta yan yana uzanmıştık ve onun kafası benim göğüsümdeydi, kolları ile de belime sarılmıştı. Çok tatlı uyuyordu gerçekten. Çalan telefon ile uyandı. Bana baktı ve gerindi.
Sordu: " Ne kadar zamandır uyuyoruz?"2 saattir. Dememin üzerine masanın üzerine uzanıp telefonunu aldı.
Gelen bildirimlere baktı ve "artık ben gitsem iyi olur". Dedi.
"Her şey için teşekkürler Ada. Sen yanımda olmasan ne yapardım? Gerçekten çok iyi bir arkadaşsın".
"Arkadaş" Ne garip tek bir kelime sadece 7 harf bir insanın canını bu kadar mı fazla yakabilirdi?
Sen iyi olda dedim ve bana sarıldı. Ben de ona sarıldıktan sonra kapıyı açıp çıktı. Ben de arkasından bakakaldım.
O gidiyordu benim de gözyaşlarım akıyordu.
Benim yanımdan çıkıp Helin'in yanına gidiyordu. Benim kokumla onun yanına gidiyordu...
Biliyordum işte her ne kadar Helin'in yanına gideceğini dillendirmemiş olsa da ben anlıyordum.
Onun tüm bakışlarını ezbere biliyorum bir kere ben...
İyi okumalar ♡ Lütfen oy verin ve yorum yapın ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Yakın Arkadaşına Asla Aşık Olma! |Texting
Teen FictionAnonim: Seni seviyorum yazıklar olsun ki seviyorum ama sen gözünün önündekini görmüyorsun ki hiçbir zaman. Tuna: Pardon siz kimsiniz? Anonim: Gözünün önünde durup senin onu fark etmen için elinden geleni yapan birisi. Tuna: Gözümün önünde bana aşı...