Soobin bacağını masanın altında hızlı hızlı sallıyordu. O kadar gergindi ki buluşma saatinden yarım saat önce gelmişti kafeye.
Yeonjun dün olanlardan sonra arkadaşlıklarını bitirmek isterse ona hiçbir şey diyemezdi. Ama Soobin istemiyordu. Yeonjun'dan uzaklaşmak istemiyordu ve itiraf etmek istemese de onu tekrar öpmek istiyordu.
Kafenin kapısından o tanıdık sima girdiğinde Soobin ne yapacağını şaşırdı. Stresten elleri terlemeye başlamıştı bile. Ne diyecekti, nasıl başlayacaktı konuşmaya?
Yeonjun Soobin'i görünce ona doğru yöneldi. Gelip karşısına oturdu ve gülümseyerek ona bakmaya başladı. Soobin onun kızgın olduğunu düşünmüştü, gülümsemesi biraz rahatlatmıştı açıkçası ama fırtına öncesi sessizlik de olabilirdi.
"Kendine birşeyler söyledin mi?"
Soobin yavaşça kafasını sağa sola salladı. Şu durumda birşeyler yemek veya içmek aklına gelecek son şeydi.
Yeonjun garsonu çağırdı ve ikisi için birşeyler sipariş etti. Soobin gerginlikten ne söylediğini bile duymamıştı. Yeonjun ise onun aksine fazla rahattı.
"Ee, kendine gelebildin mi? Açıkçası benim hala başım ağrıyor hem de o kadar ağrı kesici içmeme rağmen."
Soobin onun rahatlığını fazla garip bulmuştu. Dün gece kaç yıllık arkadaşını öpmüştü ama sanki hiç yaşanmamış gibi oldukça normal davranıyordu. Bu durum biraz sinirini bozmuştu. Tek umursayan kendisi miydi?
"Benim de biraz ağrıyor. Bu şeyi bir daha tekrarlamasak iyi olur sanırım."
Yeonjun kıkırdadı. "Bence gayet güzel bir geceydi. Özellikle sonu." Bunu dedikten sonra çapkınca göz kırpmıştı.
Soobin neye uğradığını şaşırmış bir şekilde hyunguna baktı. Nasıl yani şu an kendisine yürüyor muydu o?
"Hyung ben burda gerginlikten ölüyorum sen ise benimle dalga mı geçiyorsun?"
Dalga geçmediği bence gayet açıktı. Soobin de farkındaydı.
"Ben ciddiyim. Tekrarlamak ister misin?"
"Sen Kai'dan hoşlanmıyor muydun?"
Omuz silkti. "Evet ama senden de hoşlandığımı farkettim."
Soobin iki kaşını birden kaldırdı. "Nasıl yani?"
"Baya işte. Sabahtan beri bunu düşünüyorum. Birşey olduğunda aklıma ilk sen geliyorsun ve yanımda oluyorsun. Kai'ı düşündüğümde bile oralarda bir yerlerde sen de oluyorsun. Bu duygular üzerinde biraz durunca Kai'a karşı olan hislerimin aynısını senin için de hissettiğimi farkettim."
Soobin duyduklarında inanamıyordu. Bu çok garipti.
"Şaka mı yapıyorsun? Bir insan nasıl aynı anda iki kişiye aşık olabilir ki?"
Yeonjun kafasıyla Soobin'i gösterdi.
"Sen nasıl aşık oluyorsan öyle."
Soobin bir yandan kızarıyor diğer yandan da anlamlandırmaya çalışıyordu. Kendisi kesinlikle iki kişiye aşık falan değildi.
"Ne demek istiyorsun? Kimlerden hoşlanıyormuşum ben?"
"Benden ve Kai'dan. Hislerimizin karşılıklı olduğuna adım kadar eminim."
"Nerden biliyorsun senden hoşlandığımı?"
"Neden dün gece beni öptün o zaman? İnsanlar sarhoş olduklarında asıl hissettiklerini dışa vururmuş. Benden hoşlandığın için beni öptün. Eğer hoşlanmasaydın sarhoş olsan bile beni iter ve istemediğini söylerdin."
Soobin biraz sessiz kaldı. Yeonjun'un haklılık payı vardı. Dün hatırladığı kadarıyla o da isteyerek öpmüştü.
"Pekala diyelim ki senden hoşlanıyorum. Kai ne alaka? O benim arkadaşım."
Yeonjun telefonunu çıkartıp video'yu açtı. Soobin'in utanacağını bildiği için sonlarına getirmişti videoyu.
"Bak tam burda Beomgyu bağırmaya başlıyor. Görüntü yok ama Beomgyu'nun sesi çok net. Ayrıca ikinci olarak en çok senin sesin duyuluyor ve hep Kai diyorsun. Orada Beomgyu'yu Kai sanmışız ve aramıza almaya çalışmışız sanırım."
Soobin ikinci bir şokla sesleri dinledi. Kendi sesi de en az Beomgyu kadar çok duyuluyordu ve ona Kai deyip duruyordu.
Hızla geriye çekildi Soobin. Bunu kabullenmek istemiyordu. İkisi de arkadaşıydı ve iki kişiden hoşlanmak ona göre yanlıştı. Bir kalp sadece bir kişiyi sevmeliydi.
"Bence biraz düşün Soobin. Hislerinin farkında değilsin bence. Ayrıca iki kişiyi sevmek suç da değil. Eğer sevdiğini kabul edersen kendini suçlayacaksın biliyorum. Şu an olanlar sana çok absürt geliyor bunun da farkındayım. Düşündükten sonra hala reddedersen seni anlayışla karşılarım. Hiçbir şey için seni zorlayamam. Ama şunu bil seni gerçekten sevdiğimi farkettim. Eğer sevgimi istemezsen de bunu bir daha dile getirmem ve arkadaş olarak devam ederiz."
Yeonjun Soobin'in gözlerine bakarak söylemişti bunu. Soobin ise gözlerindeki samimiyeti çok net görmüştü. Fakat şu an kafası çok karışıktı. Neyi doğru neyin yanlış olduğunu anlayamıyordu.
"Bana biraz zaman ver. Bunun hakkında dediğin gibi düşüneceğim. Ama fazla umutlanma hyung."
Yeonjun en büyük gülümsemesiyle Soobin'e baktı. "Pekala, umarım ne hissettiğini bir an önce bulursun."
İkili konuyu kapatıp biraz daha durdular kafede. Siparişleri gelince Yeonjun Soobin'i rahatlatmak için farkı konular açmıştı ve işe yaramıştı da. Eski günlerdeki gibi gayet doğal bir şekilde konuşup şakalaşmışlardı.
___________
Şimdi tek sorun Kai'ı hem Soobin'e hem Yeonjun'a nasıl aşık edicez? Fikirleriniz falan varsa söyleyebilirsiniz gerçekten çok ihtiyacım var aklıma hiçbir şey gelmiyor 🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ beatiful than all loves, yeonbinkai
FanficYeonjun Soobin ve Kai aşkın sadece 2 kişilik olmadığını fark ederler. [160920 - 131120] -¹-