"Taehyuuuuun!"
"Niye bağırıyorsun ya?"
Beomgyu kulakları çınlatacak şekilde bağırarak Taehyun'un yanına gelip oturdu. Elindeki poşeti Taehyun'a veririken ağlıyormuş gibi sesler çıkartıyordu.
"Bu oyunculuğu neye borçluyuz?"
"Senin ayak işlerini yapacağım derken götümden oldum." Beomgyu kollarını göğsünde birleştirmiş ve dudağını büzmüştü.
"Ne demek götümden oldum?"
"Ben kantinde senin için alışveriş yapmaya çalışırken o kalabalıkta biri geldi ve benim zavallı popişimi elledi. Namusum artık o çocuğa gitti kimseyle evlenemeyeceğim."
Tekrar ağlıyormuş gibi yaparken Taehyun aniden ayağa kalkmıştı.
"Kim lan o göster bana ağzının payını vereyim!"
Beomgyu, Taehyun'u geri oturtmaya çalıştı.
"Aptal mısın sen? Çocuğun kim olduğunu öğrensen gider ellediği için teşekkür edersin."
Taehyun hala yerine oturmamakta ısrar ederken Beomgyu'ya döndü.
"Kim ki?"
"Jungkook hyung hehe."
Taehyun geri yerine oturdu ve elindeki poşetten çikolatasını çıkarttı.
"Baştan söylesene eğer Jungkook hyunga kafa tutsaydım şu anda çikolata yerine bir yerlerime pamuk yiyor olurdum."
Beomgyu da poşetten kendi çikolatasını çıkarttı. Bir yandan da gülüyordu.
"Yinede seni ellemesi rahatsız etti beni. Daha ben bile ellememişken o bunu rahatlıkla yapmış. Cidden neden yapmış?"
Omuz silkti Beomgyu.
"Götüm çok güzel ve Jungkook hyungun ne yadar yavşak biri olduğunu herkes bilir."
Daha sonra Taehyun'un dediği şeyi daha yeni idrak ederek çikolatayı elinden düşürdü. Jeton 32 köşeli sanırım.
"Sen benim götümü mü ellemek istiyorsun?"
Taehyun da ne dediğini farkedince gözlerini kocaman açtı.
"Hayır canım ne alakası var iftira atıyorsun şu an."
"Hayır kendi kulaklarımla duydum. Ben bile elleyememişken dedin eminim. TANRIM GÖTÜMÜ İSTİYORSUN!"
"Bağırmasana herkes bize bakıyor. Ayrıca o ne biçim bir laf çok yanlış anladım."
Beomgyu etrafa bakıp sesini biraz alçalttı.
"Neden götümü ellemek istiyorsun?"
"Sana öyle birşey demediğimi söyledim."
Arkasına yaslandı ve içi yiyecek dolu poşeti kendisine çekti. İtiraf etmeden vermeyecekti.
"Bir haftadır peşinde dolanıyorum o geceki mesajda yazdıklarını söylemen için ve sen hala bana söylemedin onun yerine beni kullanıyorsun. Şimdi de gelmiş popişimi ellemekten söz ediyorsun. Bir şeyleri yanlış anlamaya başlıyorum Taehyun."
Taehyun iç çekip Beomgyu'nun gözlerine baktı. Bu durumdan yorulduğu çok belliydi. Fakat içinde hâlâ söyleme cesareti bulamıyordu.
"O geceki cesaret şu anda yok bende Beomgyu. Mesajlara baksaydın eğer bugün bu durumda olmayacaktık eminim fakat bu iyi mi olurdu kötü mü olurdu bilmiyorum. Bu arkadaşlığımızı kaybetmek istemiyorum."
"Ne demek istiyorsun? Senin birinden hoşlanman neden bizim arkadaşlığımızı etkilesin ki?"
Beomgyu aklına gelen düşünceleri fırlatıp atmak istiyordu. Boşu boşuna kendini umutlandırdığını hissediyordu.
"Çünkü itiraf edersem sadece iki ihtimal var; ya karşılık vereceksin ya da istemeyeceksin ve aramız bozulacak. Ben de aramızın bozulmaması için hiç itiraf etmemeye karar verdim ama bunun için de birlikte olma ihtimalini çöpe atıyorum."
Beomgyu ağzı kocaman açılmış onu dinliyordu fakat o pek kendini dinliyor gibi görünmüyordu. Kendini kaptırmıştı ve aslında çoktan itiraf ettiğinin farkında değildi. Beomgyu onun bu saf halini sevimli buldu ve fırsat bu fırsat diyerek dudaklarını onunkilere bastırdı. Taehyun ilk başta şoktan karşılık veremese de daha sonra kendine gelip gözlerini kapattı ve karşılık verdi.
Ayrıldıklarında Beomgyu, Taehyun'un ellerini tuttu.
"Aptal en başta söyleseydin seninle daha önceden öpüşebilirdik."
Taehyun utangaç bir kıkırdama sundu.
"Bundan sonra istediğin kadar öpebilirsin."
______________
Ağlıyorum Allah'ım sonunda kavuştular çok mutluyum 🥳
Şimdi edebiyat dersine giricem umarım hoca bana soru sormaz amin 🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ beatiful than all loves, yeonbinkai
FanficYeonjun Soobin ve Kai aşkın sadece 2 kişilik olmadığını fark ederler. [160920 - 131120] -¹-