✓ beatiful than all loves, yeonbinkai

Final

"Soobin~"

Kai son 1 aydır yaptığı gibi yine mızmızlanıp sevgilisinin koluna girdi. Soobin de son 1 aydır yaptığı gibi onu uzaklaştırmaya çalışıyordu.

"Sen Yeonjun'un yanına gitsene ya niye benle uğraşıp duruyorsun?"

Kai alt dudağını büzdü. Özlemişti sevgilisini ne yapabildi ki? Ayrıca Yeonjun üniversite arkadaşlarıyla takılıyordu ve onların yanında sevgilisi gibi değil de kardeşi gibi hissediyordu çünkü resmen öyle davranıyordu.

"Yeonjun bana küçük çocukmuşum gibi davranıyor sinirliyim ona."

Ellerini göğsünde bağlayıp arkasına yaslandı. Sevgilileri onunla ilgilenmiyordu ve ilgiye ihtiyacı vardı.

"Üniversiteye gittiği için havalandı sadece merak etme yakında geçecektir. "

"Bu havalanmakla ilgili değil bence artık sevgilisi olmamı istemiyor. Arkadaşlarına bende bahsetmemiş bile!"

Soobin oflayarak elindeki kalemi bıraktı. Belki de biraz mola vermeliydi ve minik bebeğiyle ilgilenmeliydi. Bu sene son sınıf olmuştu ve ciddi bir çalışma sürecine girmişti. Kai'a ve Yeonjun'a zaman ayıramıyordu, Yeonjun da üniversiteye geçtiği için orada ortama uyum sağlamaya çalışırken biraz boşlamıştı ikisini. Zavallı Kai'sa boşlukta hissediyordu. O da onları sıkmak istemiyordu özellikle Soobin'i ama canı sıkılıyordu işte.

"Arkadaşlarına benden de bahsetmedi Kai. İnsanların homofobik olma ihtimalleri var ve o kendini ifşa ederek riske giremez."

"Biliyorum ama..."

Soobin oturduğu yerde biraz eğilerek karşısındaki Kai'a sarıldı. Böyle düşünmesini istemiyordu. Yeonjun'un ikisini de çok sevdiğini biliyordu.

"Geçen sene çok güzeldi, ondan önceki sene de. Bu yıl niye böyle oldu ki?"

"Geçen sene Yeonjun fazla sallamadı sınavı ve daha gevşekti. Ayrıca o olmadığı zaman her zaman yanında ben vardım çünkü benim de meşgul olduğum bir şey yoktu. Şimdi her şey farklı. Yeonjun yeni bir okula gitti, bu sene ben sınava gireceğim. Bu sene böyle idare etmemiz lazım."

Kai kollarını biraz daha sıktı. Bir yıl çok uzundu ve seneye de kendi sınava hazırlanacaktı. Bu iki yıl ederdi!!!

"Ben sizi çok özledim."

Sesi titriyordu, ağlayacak gibiydi. Hatta Soobin üstünde bir ıslaklık hissettiğinde ağladığını anlamıştı.

"Bir dakika."

Soobin, Kai'dan ayrılıp telefonu eline aldı ve Yeonjun'a mesaj atıp ayağa kaldırdı Kai'ı.

"Yeonjun'un yanına gitmeye ne dersin?"

Kai heyecanla Soobin'e baktı ve kafasını salladı. Hemen telefonunu yatağın üstünden aldı ve Soobin'in elini tutup kapıya doğru ilerlemeye başladı.

Bir saat içinde evden çıkmış ve Yeonjun'un okuluna gelmişlerdi. Yeonjun yoldayken onları beklediğine dair mesaj atmıştı.

Soobin, Yeonjun'u arayıp nerede olduğunu öğrenince kafeteryaya doğru ilerlemeye başladılar. El ele gidiyorlardı ama Kai yaklaştıklarını anlayınca elini çekmişti. Soobin haklıydı, ya arkadaşları homofobikse ve Yeonjun'u dışlarlarsa? Bunu göze alamazdı.

"Ne oldu?"

Soobin elinin boşa kalmasıyla Kai'a bakmıştı. Kai da bakışlarını ellerinden çekmeyerek cevap verdi.

"Evdeyken demişin ya Yeonjun söylemiyor diye. El ele girersek bizi garip karşılayabilirler."

Soobin kıkırdayıp tekrar eline uzandı Kai'ın.