"Hadi koçum yaparsın sen, göreyim seni."
Beomgyu, Soobin'in sırtına vurarak onu cesaretlendirmeye çalışıyordu. Aniden ittirildiğinde sinirle arkasına dönüp Beomgyu'ya baktı.
"Niye istiyorsun manyak!"
"Kanka ben seni itince sen de Kai'a çarpacaktın niye bozuyorsun planı?"
"Beom aşkım salak mısın çocuk koridorun sonunda. Soobin hyungun oraya ulaşabilmesi için füzeyle falan fırlatman lazım."
Beomgyu "Çok haklısın bebeğim bence seni öpücükle ödüllendirmeliyim." diyip Taehyun'a dudaklarını uzattı. Taehyun ise gülerek kaçtı sevgilisinden.
"Sanki haksız olsam öpmeye çalışmayacaksın." İkili tatlı tatlı atışırken Yeonjun alnını ovuşturdu. Bu aptallarla iş yaptığı için kendini de aptal hissediyordu.
Kai ile sıra sıra konuşmaya karar vermişlerdi ve ilk konuşacak kişinin de Soobin olmasını istemişlerdi fakat Soobin bir türlü cesaret edemiyordu bu yüzden bütün gün gizlice Kai'ı takip etmek zorunda kalmışlardı.
Yeonjun gergin görünen Soobin'in yanına gidip elini omzuna koydu. Rahatlatmaya çalışıyordu.
"İlk benim gitmemi ister misin? Ya da birlikte gidelim."
Soobin kafasını salladı.
"Hyung gidip ne yapacağız? Ne söyleyeceğiz ona? Direkt çıkma teklifi mi edeceğiz yoksa ona daha fazla zaman verebileceğimizi falan mı söyleyeceğiz? Bizi sevdiğini ondan bile öğrenmedik, çocuklardan öğrendik belki de bunu bilmemizi istemiyor? Belki yanına gidersek onu zorla-"
"Soobin sakin ol lütfen." Hızlı hızlı konuşan Soobin'i durdurdu ve ona sıkıca sarıldı.
"Çok fazla endişeleniyorsun. Bize söylemek istemediğinden değil belki de aynı senin gibi endişeli olduğu için bizimle konuşmamıştı? Nerden bilebiliriz ki? Sadece kötü düşünme biraz da iyi taraflarından bakmaya çalış."
Ondan ayrılıp bu sefer yüzünü elleri arasında aldı. Hâlâ endişeli görünüyordu.
"Bak bu iki aptal aşığı dinlemek yerine sadece birlikte gidelim ve hiç bir planımız olmadan onunla konuşalım. Hiçbir sorun olmayacak ve bugünün sonunda okuldan el ele çıkacağız buna inanıyorum."
İçten ve güvenilir gülümsemesiyle Soobin ikna olmuştu. Bunu yapabileceğine inanmaya başlamıştı. Geçen geceki cesaretine ne olmuştu da bu duruma düşmüştü. Kai ile konuşabilirdi ve konuşacaktı da.
Kendi kendine cesaret verdikten sonra hala Taehyun'u öpmeye çalışan ve Beomgyu'ya acı çektirip öpücüğünden kaçan çifte baktı. Daha sonra onları kendi halinda bırakmaya karar verip Yeonjun'a döndü ve elini tutup Kai'ın olduğu yöne doğru çekiştirdi.
Tuvaletten çıktığını gördüklerinde adımlarını hızlandırdı Soobin. Bu anı kaçırmamalıydı yoksa bir daha yapamayacağını hissediyordu.
Kai tam kapıdan çıkmıştı ki aniden tekrar içeri girdi. Arkasından kapı sertçe kapanınca Kai korkmuştu ve birinin ona zorbalık yapacağını falan düşünüp gözlerini kapatmış ve çığlık atmıştı. Kai'ın çığlık atmasıyla Yeonjun ne yapacağını bilemedi. Elini Kai'ın ağzına kapatıp olayı daha da batırdı. Kai ağzındaki el yüzünden boğuk boğuk çığlıklar atıyordu ve gözlerini asla açmıyordu. Soobin olayı farkedip Kai'ı tuttu ve sarsmaya başladı.
"Kai, Kai sakin ol! Kai ağlamayı kes birşey olmuyor."
Çığlıkları arasından duyduğu tanıdık sesle sakinleşmiş ve Soobin'e bakmıştı. Soobin de şu anda durumun saçmalığı yüzünden gülmemek için dudaklarını birbine bastırıyordu. Hâlâ elinin Kai'ın ağzını kapattığını farkettiğinde Yeonjun'un koluna vurdu.
"Çocuğu korkutuyorsun bıraksana." Yeonjun aceleyle elini çekti ve Kai'dan özür diledi daha sonra Soobin'e döndü. "Aptal öyle mi gelinir aklını aldın çocuğun."
"Sen neden kaçıracakmış gibi ağzını kapatıyorsun peki?"
"Ne yapacağımı bilemedim çığlık atınca ondan daha çok korktum"
"Ben de hızımı alamadım işte bir anda içeri itiverdim."
İkisi de Kai'a bakıp tekrar özür dilediler Kai ise artık daha sakindi ve az önce olanları unutmaya çalışıyordu cidden çok korkmuştu.
"Neler oluyor hyung?" Kai tamamen kendine geldiğinde hyunglarına baktı. Onlar da Kai'a bakıyordu.
"Bana öyle bakmayın cidden özellikle az önce olan şey yüzünden beni korkutuyorsunuz."
Yeonjun, Soobin'in konuşmaya pek hevesli olmadığını farkettiğinde kendisinin bunu yapması gerektiğini fark etti.
"Yuna ile ayrılmışsınız."
Kai kafasını salladı. Konun nereye varacağını az çok tahmin edebiliyordu ve bu onda kaçma isteği uyandırıyordu.
"Ve ayrılma nedeni de-"
"Taehyun ve Beomgyu anladığım kadarıyla çoktan söylemiş zaten. Hyung şu an aşırı utanıyorum o yüzden lütfen hemen bitsin bu konuşma."
Ellerini yüzüne kapatıp konuşmuştu ve çok tatlı görünüyordu. Birkaç gündür bu anın hayalini kuruyordu ve ne diyeceğini zaten çoktan düşünmüştü fakat o biraz daha romantik bir ortam hayal etmişti, bir okulun erkekler tuvaletini değil.
"Pekala... Şey, bu tahmin ettiğimden daha zormuş. Soobin biraz yardımcı olur musun?"
Yeonjun olaya tamamen ne diyeceğini düşünmeden girmişti ve şu an tıkandığını hissediyordu, ne demesi gerektiğini bilmiyordu.
"Kai bizimle çıkar mısın?"
Aniden yükselen sesle hem Kai hem de Yeonjun şaşkınlıkla Soobin'e baktı. Az önce tek kelime edemeyen çocuk şu an çıkma teklifi ediyordu.
"Oha, ne?"
"Hyung bir dur zaten utanıyorum şu an şaşırmanın sırası değil."
Kai kıkırdadı ve önünde yanakları kızaran Soobin'e baktı önce, sonra Yeonjun'a bakıp gülümsedi. Cevabını zaten biliyordu ve hiç düşünmeden "evet" dedi.
__________________
Böyle önemli bir olayı bok gibi yazdığım için özür dilerim 😔 ve bundan sonra da böyle yazmaya devam edicem kesin bütün özgüvenimi yitirdim şu an kendimden yine nefret ediyorum 😡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ beatiful than all loves, yeonbinkai
Hayran KurguYeonjun Soobin ve Kai aşkın sadece 2 kişilik olmadığını fark ederler. [160920 - 131120] -¹-