3. Bölüm: Ağır Kayıplar

420 227 78
                                    

Yusuf...

Yatağımda zıplayan Nisa'nın kahkahasıyla gözümü açtım. "Anne uykucu abim uyanmıyor " diye kahkaha atıp bağırıyordu. "Şimdi yakalayacağım seni " diyerek doğrulurken Nisa çığlıklarla kaçtı. Arkasından koşarak odadan çıktım. Annemle babamın sabah sabah kumrulardan farksız cilveleşmelerine göz devirdim. Babam annemi kapıyla arasına sıkıştırmış kulağına bir şeyler söylüyordu. Annem hâlinden memnun kıkır kıkır gülüyordu. Bunlar kaç yaşında olduklarının farkında mı?

"Sizin odanız yok mu? Ayıp denen bir şey var ya " dedim takılarak. Babam her zamanki sert bakışları ile bakarken annem aksine yumuşak gülümsemesiyle, "Günaydın oğlum " dedi. Onlara imalı imalı gülerek "Günaydın " dedim.

Odama dönüp üzerimi değiştirdim. Elime aldığım çantamı kontrol ederken abimin "Yusuf!!! " bağırışlarına, "Geliyorum " diye karşılık verdim. Odamdan çıkıp üçer beşer indiğim merdivenlerle salona indim. Herkes çoktan kahvaltı masasında yerini almıştı. Ben geçip otururken abim ağzı dolu, "Baba artık şuna araba al. Hem on sekizde oldu. Ben niye hala uğraşıyorum bununla? " dedi. Haksız sayılmazdı ciddi ciddi onu çok uğraştırıyordum. Haklı olarak veryansın ediyordu.

"Vay! On sekiz olunca satıldık öyle mi? Alacağın olsun! Senin arabanın bir üst modelini alacağım " dedim gülerek. Babam ikimize o sevgisini belli eden sert ama bir o kadar gurur dolu bakışları ile bakıyordu. Annem o eşsiz gülümsemesiyle bakarak derin bir nefes aldı. "Bunlar daha dün doğmadı mı? " dedi bize o her zamanki aşk dolu bakışlarıyla bakarken. Abim gülerek konuştu. "Dün dediği yirmi iki yıl öncesi " Dişlerimin arasında ağzımın kenarıyla, "Babaanne oldun haberin yok " dedim kendi kendime konuşur gibi. Abim kocaman açtığı gözleriyle bana bakarken annem merakla, "Ne dedin sen oğlum? " diye sordu.

"Abim evlenince inşallah babaanne olursun dedim anneciğim " Abimin sevgilisi hamileydi. Babama evlilik konusunu nasıl açacağını bilmiyordu. Günlerdir "Doğru anı denk getiremiyorum " diyip duruyordu. Abimin ayağıma vurmasıyla gülmeye devam ettim. Annemle babam gözlerini abime dikmeleri ile babam, "Akif?! " dedi soru dolu ifadesiyle.

"Şey eee baba. Kaç gündür seninle konuşmak için uygun anı bulamadım. Eğer müsaadeniz olursa Rüya ile evlenmeyi düşünüyoruz " dedi. Ben pat diye konuyu ortaya atmasaydım abim babamla konuşmak için daha çok kıvranacaktı. Çekingen bir yapısı vardı. Ancak benimle rahat konuşabilirdi. Aramızda muazzam bir bağ vardı bizim. Yaşam şeklimizden miydi bilmiyorum ama abim şu hayatta her şeyimdi benim. Bana bakıp gözlerini kısarken gülmeye devam ettim. Annem, "Şükürler olsun bu günleride gördüm " dedi mutlulukla. Babam keyifle gülümserken abim biraz rahatlamıştı.

"Müsait bir vakitte ailesini ziyaret edelim. Hayırlı işte acele etmek lazım " Sanırım babam dediğim şeyi anlamıştı. "Evimin erkekleri " dedi annem o her zamanki gurur duyduğu ifadesiyle.

Babam annemin elini tutarak her zamanki centilmenliğiyle öptü. "Evimizin güzel kadını " dedi. Kesinlikle babamın üzerine centilmenlikte kimse tanımadım ve bu adam İstanbul'un en korkulan kabadayısıydı.

"Allah'ım bunların romantizmi öldürecek beni sabah sabah " dedim. Babam anneme yandan bir bakış atarken, "Sizi leylekler getirmedi oğlum " dedi. Onların öyle bir aşkı vardı ki hiç eksilmeyen, bir ömür hiç değişmeyen, her zorluğun üstesinden gelebilecek, hayran olunmaması mümkün olmayan müthiş bir aşk. Annemin babama baktığı gibi bir kadın bana bakarsa bir gün, o kadını kesinlikle ömrümün sonuna kadar bırakmayacağım.

Leylek kelimesi duyan Nisa kocaman açtığı gözleriyle, "Abim leylek mi getirmiş? Bende istiyorum bende " dedi heyecanla. Hepimiz kahkahalara boğulurken abim uzanıp Nisa'nın yanağından makas aldı.

 YANSIMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin