Bölüm 3: duman gözler

33 4 1
                                    


(Mehir'in anlatımıyla)

"N...n..ne?" şokumu atlatamıyordum.

Dumanım bastıra bastıra "adım Gece " dedi.

"Senin bir adın yok sanırım?"

Şokumu atlatıp cevap vermem gerekiyordu çünkü çok gergin bir ortamdı, bi anda

"Adın çok güzelmiş" deyiverdim.

Bravo Mehir çok güzel bir cevap verdin. Içimde kendi kendime konuşurken dumanımın güldüğünü gördüm. Evet, dumanım diyorum ona çünkü kara derin gözleri var sanki bir duman fırtınasına girmişimde çıkamıyormuşum gibi. Bakışlarımı onun gözlerinden kurtaramıyordum.

Dumanım dudaklarını araladı "Adımı çok beğenen olmaz aslında,teşşekkür ederim".

"Rica ederim". Rica ederim mi? Ne saçmalıyorum ben?

"Adını sormuştum ama..." Gece yüzüme anlam vermeye çalışarak bakınca hemen cevap verdim yoksa bu gidişle ruh hastası olduğumu düşünecekti.

"Kusura bakma, adım Mehir".

"Bakmam"

"Anlamadım?"

"Kusura bakmam, herkesin kusurları vardır, kimse kusursuz değildir sonuçta".

Sanırım bu çocuk biraz daha konuşursa ona dayanamayıp sarılacağım. Saçmalama iç ses!

"Haklısın" deyip konuyu kapatmaya çalıştım. Bir kaç dakkika sessizlikten sonra sessızliği ilk bozan o oldu.

"Seni bir yerden tanıyorum" dedi gözlerini hafifçe kısarak.

"Olabilir, bu yollardan çok geçerim, yürürken karşılaşmış olabiliriz".

"Aynen, olabilir" dedi tereddütlü bir şekilde.

Bu gereksiz gergin konuşmadan sonra aklıma telefon geldi. Beni 10 dakkika önce aramış onu aramamam gerektiğini söylemiş ve yanımda olduğunu söylemişti.

"Beni aradın, telefondan, neden ?" diye sordum gözlerimi dikip merakla vereceği cevabı beklerken.

"Sende beni aradın, sokaklarda, neden ?" diye sordu hafifçe dudağının kenarından gülerek.

Utanarak gözlerimi kaçırdığım sırada, hiç beklemediğim birşey yaptı...   

Karanlık çökünceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin