3. Bölüm "Yenge"

46.2K 1.8K 465
                                    

Multimedia - Cemre'nin Kombini

Keyifli okumalar🎈

***

Şişmiş gözlerimle güne merhaba derken, pencerenin arasından içeri sızmak isteyen güneşe öfkelenmiştim. Zaten gözlerim acıyor bir de sen etme ya! Adanalıların güneşe silahla ateş etme sebebini şimdi çok daha iyi anlıyorum işte, canını sıkıyor insanın.

Gözlerimi kaşıya kaşıya bir hal olurken Selin' in yatağında olmaması ile kaşlarım havaya kalkmıştı. Selin ve erken kalkmak öyle mi? Bir arada kullanılacak son ikili. Yatağını düzenlemiş bir de, vay yavrum vay.

Yatağımdan kalkarken banyodan gelen saç kurutma makinasının sesi kulaklarımı oldukça net bir biçimde dolduruyordu. Telefonumu komidinin üzerinden alıp saate bakarken gözlerim kocaman olmuştu.

12.11

Bugün öğleden önce dersimiz olmadığı için alarm kurma gereği duymamıştım ama biraz daha geç uyansaydım muhakkak derse geç kalacaktım.

Ellerimi saçlarımdan geçirerek banyoya ilerledim hızla. Derse geç kalmak istemiyordum, devamsızlık sorunum yoktu ama sınavdan sonra veya önce kullanırdım genelde bu hakkımı.

"Selin bitmedi mi hala işin?" tam kapıya vuracakken kapının açılması ve yanağımı sıkarak "Günaydın" diyen mutlu bir Selin'in yanımdan geçmesi bir olmuştu.

Kafamı sallayıp banyoya girerken dişlerimi fırçalayıp saçlarımın kuruluğunu gidermek ve şekil aldırmak adına saç kremi sürüp örmüştüm. Ben hazırlanana kadar lüle lüle olurdu ne de olsa. Son olarak yüzümü yıkayıp banyodan çıkarken hazırlanmış bir şekilde yatağın üzerinde bacak bacak üstüne atıp oturmuş Seline kaydı bakışlarım.

Bugün beni ciddi manada şaşkınlık silsilesine sürüklüyordu.

"Selin hanım" bakışlarını telefonundan kaldırmadan "Evet?" diyince dolabın kapağını açıp kıyafet seçerken "Ne bu haller?" demiştim. Arkam dönük olduğu için ne yaptığını görmüyordum. Fazla düşünmeden hemen siyah jean ve oduncu gömleği alırken ona baktım tekrar.

Telefona bakarak sırıtıyordu ve pek beni dinliyor gibi değildi, hatta hiç dinlemiyordu.

"Selin!" sesimi biraz yükselterek ona seslenirken gülümseyerek başını telefondan kaldırabildi sonunda.

Gözlerim şüpheyle kısılırken "Kiminle mesajlaşıyorsun bakayım sen?" Telefonu hala elindeyken gülümseyerek "Emre" demişti.

Kaşlarımı çatarak ona bakarken elinde ki telefonu yatağa bırakıp ayağa kalktı "Bakma öyle"

"Selin ne yapmak istiyorsan onu yap." diyerek elimde ki kıyafetler ile arkamı dönerken banyoya girmeden önce "Ama sakın yanlış bir şey yapma." diyiverdim.

Yanlış olan şeyin ne olduğunu çok iyi biliyordu. Emre denen çocuğun amacını çok iyi biliyordum. Her hafta başka biriyle takılan bir insan nasıl bir an da değişebilirdi ki.

Kıyafetlerimi üzerime geçirirken Seline bir şey yapma ihtimali devamlı aklımda dolanıp duruyordu. Selin aklı başında bir kızdı ama o çocuğu görünce akıl filan kalmıyordu bu kız da.

Örgümü açıp lüle lüle olan saçlarıma gülümseyerek baktım ve üzerine giydiğim kırmızı oduncu gömleği ile siyah jeanımı düzeltip banyodan çıktım.

Selinle beraber hızla odadan çıkıp yürüyerek okula gelmiştik. Aramız biraz limoni gibi olmuştu ama yine de iyi gibiydik. Dersliğe girip orta yerlerden birine otururken Selin dirseğini hafifçe belime değdirince ona baktım "İyi miyiz?" diyerek gülümseyince başımı sallayıp gülümsedim.

BAY AKCİĞER KATİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin