y/n : bu bölüm benim kalbimi kırdı.
***
kimse yeni yara açamaz artık
çok canım yandı acımaz artık***
[çalıyor...]
christina aguilera - you lost meWe've lost it all
The love is gone
She has won***
Verandada oturmuş sürünün dönmesini beklerken saate baktım. Hava kararıyordu. Geri döndüklerinde Scott'ı yumruklayacağıma dair bir his vardı içimde. Dirseklerimi dizlerime yaslarken ellerimle yüzümü sıvazladım. Hafta sonundan bu yana birkaç alfa bulmuşlardı ama hepsi kendi aleminde takılan tiplerdi. Tehlike oluşturmuyorlardı. Buna rağmen Scott hepsinin Beacon Hills'ten gittiğine emin oluyordu.
Nihayet araç yolunda belirdiler. Isaac ve Boyd gülerek bir şey konuşurken Erica, Boyd'un koluna girmişti. Scott önlerinde gergin bir şekilde ilerlerken ikizleri gördüm. Onlar da Liam'la konuşuyordu. Ayağa kalkıp kollarımı göğsümde kavuşturdum. "Seni bir milyon defa uyardım." dedim Scott merdivenlerin dibine ulaşınca. Gözlerim en arkadaki Derek'e takılmıştı. Burnumdan ateş çıkarabilseydim o an çıkardı. Scott da aynı öfkeli ifadeyle bana bakarken "Kapa çeneni Stiles," dedi. "Önlem alıyoruz. Neden elimde fırsat varken annemi kaybedeyim?" İrkildim. Bunu hepsi fark etti. Scott da fark etmiş olmalı ki yüzündeki ifade yumuşadı ve "Stiles ben-" diye toparlamaya çalıştı ama merdivenleri hızla inip konuşmasına engel oldum. Geri geri Jeep'e doğru giderken "Babam akşam yemeği için bekliyordu," dedim. "Okulda görüşürüz."
Ellerim titreye titreye ancak birkaç sokak gidebildim ve ağaçlık yolda kenara çekip sakinleşmeyi bekledim. Derek camımı tıklatana kadar alnımı direksiyona yaslamış vaziyette kaldım. Başımı çevirip cama baktığımda Derek kapıyı açtı ve araca yaslandı. Elleri cebindeydi. Gözleriyle yüzümü incelerken "Bu acıtmış olmalı ha?" dedi. Ona ters ters baktım. "Siktir git Derek." Uzanıp kapıyı çekmeye çalıştım ama kolumu tutarak beni durdurdu. Kaşlarımı çatarak ona bakmama fırsat bırakmadan kollarını bana doladı. Aşağıda olduğundan kollarını belime dolamıştı. Şaşkınca kafasının tepesine bakarken "Bu- ne- sen--" diye saçmalamaya başladım. Böyle ani hareketleri benim devrelerimi yakıyordu. Yüzünü omzuma yaslarken "Acısı hiç geçmeyecek Stiles," dedi. Omuzlarım düşerken dudaklarımı birbirine bastırdım. Kollarımı omuzlarına sardım. Ona sarılma fırsatını geri tepecek değildim. Derek Hale bir kaktüs olsaydı ve dikenleri bana batsaydı bile ona sarılma şansım varsa bunu kullanırdım.
"Acı geçmeyecek ama bununla savaşmayı öğrenmelisin," diye devam etti. "Sen o yaranın üstünü örtmedikçe diğerleri kanatmaya devam edecek. İnsanların ne kadar kötü olduğunu biliyorsun. Zayıflıklarını böyle açıkça sergilemeye devam edersen seni yıkmaktan çekinmezler."
Gözlerimi kırparak yaşları geri gönderdim. Sana da böyle mi yaptılar, diye sormak istedim. Yıllarca kendi karanlığında boğulup ailenin hayaletleriyle yaşarken insanlar onun da yarasını kanatmış mıydı? Ben annemi kaybetmiştim ama önünde sonunda bunun yaşanacağını biliyordum. Günden güne ölüyordu. Oysa Derek için ailesini kaybetmek büyük bir şok olmuştu. Evde cayır cayır yanan ailesinin çığlıklarını dinleyerek onlar için yapabileceği hiçbir şey olmadığını bilmek canını yakmıştır. Boğazımı temizleyerek geri çekildim ve gözlerine baktım. "Ailen yanarken," dedim, kırıcı olmamaya çalışarak. "Orada durup ne düşünüyordun?" Gözlerinin o alevlere baktığını hissettim. Yüz hatları bir anlığına genç Derek'e dönüştü. "Düşünmüyordum," dedi. "İçeri girdim. Birilerini kurtarabilirim diye ümit etmiştim ama elime geçen tek şey yanıklar oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
they can't take you from me [sterek] b×b
FanfictionTeen Wolf Fanfiction | Sterek Derek'in sesini tünelin ucundan geliyormuş gibi duydum. "Yapma Stiles." dedi. İçlerinde en güçlü duran oydu, her zamanki gibi. Ama konuştuğunda sesindeki çaresizliği gizleyememişti. Şeytanla anlaşma yapabilseydim o an...