seni parçaladım. biliyorum.
çünkü senden çok parçalandım.***
[çalıyor...] the weeknd - hurt you
You try to fill the void with every man you meet
'Cause you're upset with me***
Elimdeki bıçağı düşürünce ellerimi teslim olurcasına kaldırdım. "Pes." dedim. Kendimi yere bırakıp soluklanmaya başladığımda "Odaklanmıyorsun Stiles," dedi Bay Argent. "Dikkatin nerede senin?" Terden alnıma yapışan saçlarımın arasından ona baktım. Perişan görünüyor olmalıydım. Bana yakın dövüş antrenmanlarında eşlik ediyordu ama eskisi gibi odaklanamadığımın o da farkındaydı. Peki bu ne zaman başlamıştı? Ah, elbette. Derek bana duygularını açıkça söylediği gün kaçarcasına gitmemle başlamıştı. Ona tek kelime bile etmemiştim. Arabadan inip kaçarcasına eve girmiştim. Üstünden birkaç gün geçmişti ama ne o akşamı ne de Theo'nun okula gelişini atlatabilmiştim.
Theo Raeken bizimle aynı dersleri alıyordu ve onca yıl ettiği eziyetlere rağmen Scott tarafından affedilmişti. Aklım almıyordu. Ortaokul yıllarında Scott'ı ve beni neredeyse öldürüyordu. Nisan şakası yapmaktan bahsediyordu ama az kalsın çatıdan düşüyorduk. Buna rağmen Scott onu affetmişti. Theo karşısına geçip artık değiştiğini, hatalarını telafi etmek istediğini ve en önemlisi bir kurtadam olduğunu söylemişti. Sürüye katılmak istiyordu. Neyseki Scott bunu kabul etmeden önce duruma el atabilmiştim. Biraz zaman vermesini ve Theo'nun gerçek kimliğini açık edene kadar beklemesini söyledim. Paige dirilmişti ve Theo'yla birlikte dönmüştü. Bunun altından bir şeyler çıkacaktı.
Beni sevdiğini söylediğinden beri Derek'i görmemiştim. Bunda köşe bucak kaçmamın da etkisi olduğunu kabul ediyorum tabi ki. Ama Derek'in beni görmek için çabalamadığının da farkındaydım. Anlaşılan ilk aşkının dönmesi onu fazla sarsmıştı. Deaton'dan duyduğum kadarıyla bunun nasıl mümkün olabileceğini araştırıyordu. Diğerlerine Paige'in eski sevgilisi olduğundan bahsetmemişti ve ben de bundan bahsetme konusunda pek hevesli değildim. Herkes Paige'i Derek'in lise arkadaşı olarak tanıyordu. Kimse onu yüzyüze görmemişti ama Derek çılgınca araştırma yaparken meraklarını gizleyemiyorlardı.
Bütün bu yaşananlar ve Derek Hale'in beni sevdiğini söylemesi aklımı karman çorman ediyordu. Dolayısıyla her antrenmanda dayak yiyordum.
Bay Argent kollarını göğsünde kavuşturup çatık kaşlarla bana baktı. "Stiles, istesen beni yere serebilirsin. Yeteneklisin ve kendini çok geliştirdin. Ama her ne haltsa dayak yiyorsun." Elini uzatıp beni yerden kaldırdı ve kapıyı işaret etti. İç çektim. Beni kovuyordu. "Kendini toparlayana kadar dönme." Ceketimi omzuma atarak garajdan çıktım. Terli, yorgun ve karmakarışıktım. Tam Derek'le her şeyin güzel gittiğini düşündüğümde ilk aşkı dirilmişti. Bir de beni sevdiğini söylemişti ve ben ona cevap verememiştim. Şimdi aramızda tuhaf bir mesafe vardı. O mesafeyi nasıl aşacağımı bilmiyordum. Ama onu özlüyordum.
Eve döndüğümde beni bir sürpriz karşıladı. Karşılaşmak isteyeceğim son kişi evimin kapısında dikiliyordu. Yanından geçip kapıyı açarken "Kimi bekliyorsun?" diye sordum. Theo sırıttı ve "Selam Stiles!" dedi. "Seni bekliyordum. Scott, sürüye girebilmek için senin onayına ihtiyacım olduğunu söyledi." İçerı girip kapıyı suratına kapatacaktım ama elini koyarak buna engel oldu. İç çektim. "Bak dostum, Scott'a istediğin kadar yağ çekebilirsin ama ben senin eski şeytanlığından bir şey kaybetmediğini biliyorum. Beni kandıramazsın." Kapıyı kapatmama müsade etmeyince açık bırakıp merdivenleri çıkmaya başladım. Arkamdan gelirken "Hadi ama Stiles," dedi. "Bu kadar zor olmana gerek yok. Sadece Scott'la konuşup hakkımda iyi şeyler söylemen yeterli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
they can't take you from me [sterek] b×b
FanfictionTeen Wolf Fanfiction | Sterek Derek'in sesini tünelin ucundan geliyormuş gibi duydum. "Yapma Stiles." dedi. İçlerinde en güçlü duran oydu, her zamanki gibi. Ama konuştuğunda sesindeki çaresizliği gizleyememişti. Şeytanla anlaşma yapabilseydim o an...