O Bir öğrenciydi. Tıpkı senin gibi. Fakat onun resmini çizmekten kendini bir türlü alamıyorsun. Gülümserken, kahkaha atarken. Hatta bir keresinde onu uyurken yakalamıştın. Ama tek bir çizimin de bile sana bakmıyor. Hiçbir zaman senin bulunduğun yöne bakmıyordu doğrusu.
Kulaklıklarını takıp, en sevdiğin şarkıyı son ses dinlemeye başlıyorsun. Çizim defterini çıkarıyorsun ardından. Bugünkü konun Sokak Performansçılarıydı. Çizime defterin bir köşesinden başlamayı düşündüğün sırada donup kalıyorsun.
O, burada!
Performans sergileyen çocukların başında bekliyor, eğlenceli jazz müziğiyle eğleniyor. Konun değişti. Çizeceğin şey, Sehun. Yeniden. Gözleri kapalı bir şekilde müziği dinliyor, yüzünde minik bir gülümsemeyle.
Sayfayı çevirip en temizini buluyorsun ve onu çizmeye başlıyorsun. Aranızda ki mesafeye rağmen onu resmediyorsun.
Bakışlarını kaldırdığında oldukça meraklı bir çift gözle karşılaşıyorsun. Bakışlarını kaçırıyorsun, hızla. Ardından defteri kapatıp uyuyor numarası yapıyorsun. Belki uyur gibi davranırsam...
Sana doğru yürüdüğünü görmüyorsun. Ellerini yüzünün karşısında salladığını da görmüyorsun. Banka, hemen yanına oturduğunu bile fark etmiyorsun. Fark etmeni sağlayan şey, kulaklıklarından birini çıkarmasıyla oluyor.
" Gördüğünü beğendin mi? "
Yerinden sıçrıyorsun korkudan. Onun olduğunu görünce de utançtan kıpkırmızı oluyorsun. Sana doğru, elindeki çizim defterini fark edecek kadar yaklaşıyor.
" Oh, resim mi çiziyorsun? "
" Ah, hayır. " Hızlıca söylüyorsun sana uzattığı elini iterken. " Ben _____. "
" ____-ah, adını biliyorum. " Konuşuyor gülümserken. " Aynı sınıftayız. "
Içinde ki sıcacık hisle başını sallıyorsun. Kesinlikle şaşırmıştın. Senin varlığından bile haberi olduğunu düşünmüyordun ki çoktan adını bile bildiğini öğrenmiştin.
Senin kulaklığını kendi kulağına götürüyor ardından. Ve sen yeniden kızarıyorsun, bu kadar yakın bir mesafe de olduğunuz için.
" Hey! Bu şarkıyı biliyorum. " Şaşkın bir suratla sana dönüyor.
" Gerçekten mi? Bu benim en sevdiğim şarkı. "
Utangaç bir şekilde konuşmaya devam ediyor. " Şey.. Ben.. Uh.. Bu grubun üyesiyim. "
" Ciddi misin? "
Başını sallıyor. " Bu akşam provamız var. " Sana doğru dönüyor yeniden. " Gelmek ister misin? "
" Um.. " Biraz tereddüt ediyorsun. Fakat gitmeyi cidden çok istiyorsun. Eğlenceli olabilir. " Elbette. Gelmeyi çok isterim. "
" Harika. " Cevabına oldukça sevinmiş görünüyor. " Seninle burada buluşuruz, birlikte gideriz. "
" Olur. "
Bir birinize söz verip ayrıldıktan sonra başına daha ne gibi güzel şeyler gelebilir merak ederken buluyorsun kendini.