~7.Bölüm~

93 12 2
                                    

(6 yıl sonra.)

   Günlüğümü açtım yazmaya başladım. "Bugün çok mutluydum...Çünkü pes etmeden devam ettim ve başardım işte... Her şey resim yarışmasında birinci olmamla başladı, aslında benim hikayemin başlangıcı o gündü, günmüş..."

Günlüğümü kapattım ve salona gittim. Annem, babam, teyzelerim, dedem, babaannem. Herkes burada, herkes yarın için buradaydı. Çünkü yarın Türkiye'de ki resim yarışmasın kazananı belli oluyor...

   "Gel Rabia." dedi dedem.

   "Geldim dedeciğim."

   "Güzel kızım, aferin sana kazanırsın sen."
  
   "Çok teşekkür ederim hepinize, bana destek olduğunuz için, yanımda olduğunuz için, hiç bırakmadığınız için..."

   "Tabii ki de destek olacağız güzel kızım."

   "Biz bir aileyiz her zaman yanında olacağız." Gülümsedim ve odama çıktım.
Yarın için ne kadar heyacanlıyım anlatamam, hemen sabah olsun...
   Çok mutluyum nasıl bir duygu yaşıyordum? 13 yaşındaydım hayallerim vardı. Onları gerçekleştirmeye başlıyordum... Hep hayal kurdum şimdi şunu anlıyorum yapabilirim,  yapabilirmişim...
Sabaha kadar çizim yaptım. Saatler kaldı...

   Aslında hepimizin var hayalleri. Hayallerimize attığımız her adım; yeni bir hayale başlama nedeni oluyor. Çünkü kendimize inanarak başladığımız bir çok şey de başarısız olduğumuz her an pes etmek isterken, başarılı olduğumuz her an daha da başarılı olacağımıza inanırız. Bizi daha da güçlendiren her olay başarımızın artmasına sebep olur...

   Kahvaltı yaptık, hazırlandık, hayallerime adım adım yaklaşıyordum. İşte hayallerimin peşindeyim. Dakikalar var belki sadece  saniyeler. Sessizlik...

   "Evet çocuklar birçoğunuz bu günü heyacanla beklediniz. Ve bugün geldi. Kazanan da kaybeden de bizim için kazanmıştır. Kazananı tebrik ediyorum, kaybedene 'pes etmeden gidebildiğin yere kadar git' diyorum." dedi müdür. Gözlerimi kapattım ve müdürü dinledim.

   "Kazananlar, yarışmayı kazanan kişiler. Birinci kişi Mehmet Han." Heyacandan kalbim durmuştu adeta...

"İkinci kişi Rabia Al." Madalya almak için sahneye çıktığımızda müdür bizden kısa birkaç cümle söylememizi istedi. Yüzlerce insanın karşısında sesim titrese bile konuşmaya başladım.
   "Ben buraya gelene kadar çok çalıştım, emek verdim, uğraştım. Şimdi kazanıp sizlerin karşınızda bu konuşmayı yapmak ne kadar gurur verici anlatamam. Ben bu yola ailem, arkadaşlarım sayesinde girdim, ve şimdi de bu ödülü alıyorsam bilin ki sizin sayenizde, teşekkür ederim sevgili dostlarım bu ödülü bana lâyık gördüğünüz için..."
  
   Sahneden indim. Annem ve babama sarıldım kazandım, başarabildim. Ödüller verildi, tüm öğretmenlerim,  arkadaşlarım, ailem sırayla tebrik etti... Eve geldik direkt odama çıkıp günlüğümü açtım.

    Nasılsınız? Bazılarınızın cevabı 'kötüyüm' olacaktır. Kötü olanlara birkaç cümle yazacağım. Ben kötüyken 'geçecek' diyenler sizdiniz sıra bende sevgili dostlarım. Geçecek ben ne zor günler atlattım öyle değil mi? Şimdi çok mutluyum zaman çok çabuk geçiyor dostlarım. Biz sizinle yedi seneyi geride bıraktık, bu günler neyki bizi üzmek için bir sebep bile olamaz. Ben en son baba ne demek bilmeyen küçük bir çocuktum, şimdi babasını bulan, hayallerini gerçekleştiren bir çocuğum.. Sıra cevabı 'iyiyim' olanlar da. Ne çok şey atlattınız, ne çok şey yaşadınız, ne çok üzüldünüz biliyorum...Ama şunuda biliyorum hepsini atlattınız. Bazıları derin yaralar açtı, bazıları çok mutlu etti, hâlâ sizinle olanlar da var. Her zaman sizinle olanlarla devam edin sevgili dostlarım...

Baba HasretiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin