PEETA'NIN GÖZÜNDEN AÇLIK OYUNLARI

18. Kurallar, Meyveler, Galipler

Düz arazide bir boşluk açıldı ve yer üstlerine kapanırken, geriye kalan muttalar gözden kayboldu. Bir gökyüzü aracının Cato'nun cesedini almasını ve zafer trompetlerinin çalmasını bekliyorduk fakat hiçbir şey olmuyordu.

''Hey! Neler oluyor?'' diye bağırdı, Katniss.

''Belki de ceset yüzündendir,'' dedim. ''Belki de bizim uzaklaşmamız gerekiyordur.''

Bacağımdaki yarayı göz ucuyla süzdükten sonra, ''Pekala, göle ulaşabilir misin?'' diye sordu.

''Sanırım denemekten başka çarem yok.'' dedim. Boynuzun kuyruk kısmından kayıp, yere düştük. Katniss ayağa kalktıktan sonra benim de yürümeme yardım etti ve bir şekilde göle ulaştık. Bana bir avuç su içmemde yardımcı olduktan sonra, Katniss de içti.

Bir alaycıkuş uyarı ıslığını çaldıktan sonra, gökyüzü aracı Cato'nun cesedini almak için yere doğru alçaldı. Gözlerimizde sevinç gözyaşları belirmişti. Şimdi bizi de alacaklardı. Eve gidiyorduk!

Fakat yine hiçbir şey olmadı.

''Neyi bekliyorlar?'' diye sordum.

''Bilmiyorum,'' dedi Katniss, tedirgin bir sesle. Katniss göle doğru yürürken, her ikimiz de Claudius Templesmith'in sesiyle irkidik:

''Yetmiş dördüncü Açlık Oyunları'nın final yarışmacılarına kocaman bir merhaba! Daha önce yapılan revizyon geçersiz kılınmıştır. Kurallar kitabı yeniden incelendiğinde, yarışmadan sadece bir galibin çıkacağına hükmedilmiştir. İyi şanslar... Kader sizden yana olsun!''

Ağzım bir karış açık halde Katniss'e bakakaldım. Niyetleri hiçbir zaman ikimizin birden hayatta kalmasını sağlamak olmamıştı. Bütün bunlar tarihin en dramatik şovuna imza atmak isteyen Oyun Kurucuların çevirdiği bir dalavereydi. Ve biz de aptal gibi bu yalanı yutmuştuk.

''Şöyle bir düşününce, aslında o kadar şaşırtıcı değil,'' dedim, acı içinde ayağa kalkarken. Belimdeki bıçağı çekip, Katniss'e uzatacakken, okunu yayına yerleştirip kalbime nişan almasıyla donakaldım. Kalbimden vuracaktı. İkinci kez! 

Kaşlarımı kaldırarak yüzüne bakmaya devam ettim. Sonra elimdeki bıçağı, kalan son kuvvetimi kullanarak göle doğru fırlattım. Katniss, silahını indirip geriye doğru bir adım attı.

''Hayır,'' dedim. ''Yap bunu!'' Topallayarak yanına gittim ve okla yayı eline tutuşturdum.

''Yapamam,'' Şimdi ağlamaya başlamıştı. ''Yapmayacağım.''

''Yap!'' diye bağırdım. ''Adamlar şu muttaları tekrar üstümüze salmadan ya da bunun gibi bir şey olmadan. Cato gibi ölmek istemiyorum.''

''O zaman sen beni vur,'' dedi ve öfkeyle silahlarını uzattı. ''Beni öldür, evine dön ve bu gerçekle yaşa!''

''Bunu yapamayacağımı biliyorsun,'' dedim silahları yere atarken. ''Pekala o zaman ben önden giderim.'' Ve bacağımdaki sargıyı açarak, ölümcül görünen yarayı toprağa sürtmeye başladım. Acı beni gerçekten öldürüyordu.

''Hayır, kendini öldüremezsin!''

''Katniss, ben böyle olmasını istiyorum.''

''Beni burada yalnız bırakamazsın.'' diye sızlandı. Onu elinden tutup ayağa kaldırırken, ''Dinle,'' dedim. ''İkimiz de bir galiplerinin olması gerektiğini biliyoruz. Ve o galip, içimizden sadece birisi olabilir. Lütfen... Bunu kabul et. Benim için...''

Bunun üzerine, Katniss'in eli beline tutturduğu ölümcül meyvelerle dolu keseye gitti. ''Hayır, buna izin veremem.'' dedim.

''Güven bana.'' diye fısıldadı. Uzun bir süre baktıktan sonra elimi bıraktı. Kesenin ağzını açıp, içinden çıkardığı bir avuç meyveyi avucuma bıraktı. Sonra da kendi avcunu doldurdu. ''Üç deyince...'' dedi.

Öne eğilip, saç örgüsüne dokunduktan sonra, dudaklarına bir veda öpücüğü kondurdum. ''Üç deyince...''

Birbirimize sırtımızı dönüp, öylece durduk. Boş ellerimiz birbirine kenetlenmişti.

''Avucunu açıp göster, herkesin görmesini istiyorum.'' dedi.

Parmaklarımı açtım. Koyu renk orman meyveleri gün ışığında parlıyordu. Katniss, işaret vermek ya da veda etmek için elimi bir kez sıktı. Saymaya başladık. ''Bir.'' Elveda hayatımın aşkı. ''İki.'' Elveda, bir kez olsun gerçek mutluluğu yakalayamadığım dünya. ''Üç.'' Elveda, iğrenç ve kapitalizmin hüküm sürdüğü lanet dünya. Artık fikrimizi değiştirmek için çok geçti. Elimi ağzıma götürdüm ve meyveler dudaklarımın arasından kayarken, trompetlerin seslerini duyduk.

Ve Claudius Templesmith'in deliye dönmüş sesi, trompetlerinkini bastırmaya çalışırcasına bağırıyordu. ''Durun! Durun! Bayanlar, baylar. Size, Yetmiş Dördüncü Açlık Oyunları'nın şampiyonlarını takdim etmekten onur duyarım. Katniss Everdeen ve Peeta Mellark. 12. Mıntıka'nın haraçları...''