Özel Bölüm

4.9K 413 348
                                    

Öncelikle şimdiye kadar bu hikayeye gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim yazarken hiç bu kadar çok okunup oylanacağını düşünmemiştim. 5 bin okunma için hepinizi teker teker öpüyorum. ❤❤

2 YIL SONRA

        Jisung üstünde hissettiği garip ağırlıkla uyandı. Gözlerini sersemlemiş bir şekilde ovuşturarak araladı. Gözlerini açtığında gördüğü manzaraya şaşırmadı. Dori üstüne atlamış masaj yapmaya çalışıyordu. Minho ile geçirdikleri bir yılın sonunda arkadaşa ihtiyaçları olduğuna karar verip Dori'yi evlat edinmişlerdi. Bir yıldır Dori her anlarında onlarla birlikteydi. Jisung Dori'yi kucağına alıp yataktan kalktı.

        "Baban nerede acaba?"

        Jisung elinde kediyle birlikte odanın kapısını açtı. Odanın kapısının açılmasıyla birlikte mutfaktan gelen güzel kokular içeriyi doldurdu. Pankek ve pastırma kokuyordu. Dori pastırmanın kokusunu alınca heyecanla Jisung'un kucağından atlamaya çalıştı. Jisung Dori'yi yere bıraktı.

        "Bu gün özel bir gün falan da ben mi unuttum Dori?"

        Dori yere bırakıldığı gibi koşturarak mutfağa gitti.

        "İki pastırma pastırma kokusuna kaç zaten! Bir kere beni dinlesen şaşardım."

        Jisung da Dori'nin peşinden mutfağa yöneldi. Jisung'un mutfağa geldiğini fark eden Minho gülümseyerek ocakta yaptığı işi bıraktı. Ocaktan uzaklaşıp Jisung'un dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu.

        "Günaydın! Enerjik olsan iyi edersin. Bugün yapacak işlerimiz var." Jisung Minho'nun bu heyecanlı haline anlam verememişti.

        "Özür dileyerek soruyorum, bugün özel bir gün falan da ben mi unuttum? Kahvaltı falan hazırlamışsın bir de planlarım var diyorsun."

        "Özel bir gün mü acaba?" Minho elini düşünüyormuş gibi yaparak çenesine götürdü. "Sanki bazı önemli sayılabilecek olayların üstünden iki yıl geçmiş. Sen de anımsıyor musun?"

       Jisung hafızasını zorladı ancak o her şeyi kolay unutan bir insandı.

        "Ya Minho çok özür dilerim. Gerçekten hatırlayamıyorum. Üzülme lütfen hepsi benim salaklığım." Jisung tekrar ocaktaki pastırmaların başına dönen Minho'ya arkasından sarıldı.

        "Bana kızgın mısın~~"

        "Hayır, sana nasıl kızabilirim. İlk yıldönümümüzü unuttuğunuda kızmış mıydım?" Bunları duyunca Jisung'un beyninde şimşekler çaktı.

        "Oha ikinci yıldönümünü de mi unuttum? O kadar hatırlatıcı kurmuştum ama neden çalmadı?"

        "Sabah çalan mehter marşı bunun için miydi? Sürpriz hazırladığım için telefonundan ses gelir de uyanırsan diye korktum. Ondan telefonunu benimle mutfağa getirdim. Tam pankekleri tavaya dökerken mehter marşı çaldı. Sen uyanma diye aceleyle kapatmaya çalışırken nerdeyse tüm karışımı yere döküyordum." Jisung duyduklarına gülmeye başladı.

        "Mehter marşı duyunca daha kolay uyanıyorum. Bu yüzden önemli günlere kurduğum hatırlatmaların alarmını mehter marşı yaptım." Minho kaşlarını çatmış Jisung'un dediklerinin garipliğini tartıyordu. Jisung onun yüz ifadesini görünce kıkırdadı ve Minho'nun hazırladığı tabakları eline alıp masaya taşımaya başladı.

        "Şimdi sana ne kadar etkili olduğunu göstereceğim." Minho masaya bardaklara doldurduğu meyve sularıyla otururken Jisung sehpanın üstündeki telefonunu alıp öyle geldi. Telefonuyla uğraştıkça daha çok kıkırdıyordu.

Nonstop • MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin