hayat bazen sizi çok büyük zorluklarla sınar.içiniz yanarken,kalbiniz paramparça olurken hiçbirşey yapamazsınız.kimseye özelliklede sevdiklerinize belli edemez sadece gülümsersiniz.
neşeli bir halde şirkete giderken yaşayacağım şeyler hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.dün kai yle yaşadıklarımızdan sonra nadiren yaptığım bir şey yapmış,yeni güne gözlerimi mutlu bir şekilde açmıştım.artık kai yle mutlu bir hayata adım atmaya karar vermiştim.ama herzamanki gibi huzurum bozuldu.bunun sonu nasıl bitecek artık bilmiyorum.
büyük bir özgüvenle girdiğim şirkette bana bakan insanları umursamamıştım.çünkü şirkette çalışmaya başladığımdan beri peşimde hep meraklı gözler olmuştu .beni rahatsız eden asıl şey bu gözlerin sayısının fazlasıyla artmış olmasıydı.nedense başımın belada olduğunu hissediyordum.attığım her adımda özgüvenim biraz daha azalıyor yerini korku alıyordu.
sessizce masama yerleştikten sonra bay kim in beni odasına çağırdığı haberi geldi.başımın belada olduğunu hissetmiştim.yine ne için azarlayacak beni bu adam?
içimden ona söverek odasına yöneldim.kapıyı yavaşça tıklattıktan sonra duyacağım azarlara kendimi hazırlayıp içeri girdim.o an iki kişi bana doğru döndü.tamam bay kim in sinirli bakışlarına alışkınım da kai nin burada ne işi var?en önemlisi o buradayken niye beni çağırıyor?
beynim soru yağmuruyla uğraşırken istemsizce kai ye döndüm.yüzünde bıkkın bir ifade vardı.bu sanırım benim için de tehlike demek!
bay kim in soğuk bir tavırla işaret ettiği sandalyeye oturdum.kai de karşımda durmuş beni izliyordu.bense herşeyden habersiz birinin konuşmasını bekliyorum.
-siz ne yaptığınızın farkında mısınız?dedi bilgisayı bana çevirirken.ekranda kai yle olan samimi resimlerimize bakarken konuşmaya devam etti.
-bütün magazin siteleri sizi konuşuyor.diye tısladı.
-bu olsa da olmasa da zaten ilişkimizi bugün açıklayacaktım dedi soğuk bir tavırla kai.bunları söylerken gözlerini benden ayırmadı.
-bugünki doğum günü partimde .
bunu duyduğumda şaşkınlıkla bilgisayara bakan gözlerim ona döndü.
-bugün doğum günün mü?diye sorduğumda bay kim in bakışlarıyla söylediğime pişman oldum.
-evet ,aşkım dedi gülümseyerek.orada sinirle bizi izleyen bay kim umrunda bile değildi.neden hala bu kadar rahat anlamıyorum.
-saçmalama kai,doğum gününde herkese sekreterinle sevgili olduğunu mu söyleyeceksin?bizi rezil etmek mi istiyorsun?bütün bunları büyük bir öfkeyle söylemişti.o an dün kai ye söylediklerim aklıma geldi.onu kalabalık olduğu hakkında uyarmıştım o ise bunu umursamamıştı.
-evet,aynen dediğin gibi yapacağım bay kim.dedi onun da sinirlerinin gerildiğini ses tonundan anlayabiliyordum.özellikle bay kim derken üzerine bastırarak söylemişti.
-ve sizin rezilliğiniz benim umurumda değil,ama bu işi resmi bir şekilde yapmazsak şirketin ne duruma düşeceğini sen benden daha iyi biliyorsun.bunu o kadar rahat söylemişti ki bay kim de şaşırmıştı.gözleri alevlense de bir şey söylemedi.sadece kafasını salladı.tekrar gülümseyerek bana döndüğünde ben de ona döndüm.
-toplantımız bittiyse biz gidelim bugün zor bir gün olacak.dedi.bana tatlı bir şekilde göz kırptığında gülmeden edemedim.ayağa kalktığında ben de tereddütle kalktım.ben korkulu gözlerle ona bakarken o ise rahat bir şekilde elimden tutup kapıya yöneldi.karşı gelmemin sıkıntı yaratacağını bildiğim için bir şey söylemedim.tam kapıyı açacakken
![](https://img.wattpad.com/cover/30074592-288-k821773.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
l a d y b u g → kai ♣
Fanfiction' Like a magnolia ' | Tamamlanmış ve düzenlemeye alınmıştır. | ■ by ticpink 2015 ■