○•○

355 18 20
                                    

-sakinleş artık dediğinde onuno sıcak kollarındaydım.ona sarılmak bana herzaman güven hissi verirdi.heyecandan titreyen elime uzandı.

-senin için söylemesi kolay.dedim.

birbirine kenetli ellerimizi incelerken yüzümü görebilmek için eğildi.ne kadar belli etmemeye çalışsa da bakışlarından heyecanlı olduğu anlaşılıyordu.

-gerekli açıklamaları ben yapacağım zaten,sen sadece yanımda dur ve gülümse dedi.sonra elini heyecandan kıpkırmızı olmuş yanağımda gezdirdi.şuan bir arabaya binmiş benim küçük prensimin partisine gidiyoruz.birazdan neredeyse korenin tamamı birlikteliğimizi öğrenecek ve benim sakin olmam gerekiyor.sanki mümkünmüş gibi!!

başımı tekrardan kai nin göğsüne yasladığımda tek istediğim bütün bunların bir kabus olmasıydı.annemin her sabah yaptığı gibi beni uyandırmasını istiyorum.kai nin saçımı okşayan elleriyle tam huzur bulduğumu düşünüyordum ki arabanın durmasıyla yanıldığımı anladım.bütün bunların kabus olması imkansızdı.herşey hiç olmadığı kadar gerçekti bugün.

kai elimi sıkıca tutarken bende derin derin nefes alarak kendimi geceye hazırlıyordum.bizim gecemize...

kapı açıldığında gördüğüm manzarayla küçük bir kalp krizi geçirdim.şirketin önünden ayağımıza kadar uzanan kırmızı bir halı ve iki tarafta ısrarla soru soran gazeteciler vardı.ard arda patlayan flaşların arasından hızla sıyrılıp şirketten içeri girdik.ikimizde aynı anda derin bir oh çekince gülümsedim.kai sağdaki koridora girdiğinde bende peşinde sürükleniyordum.daha önce buraları hiç görmemiştim.maceralarımı hep 3. katta yaşadığım için buralardan pek haberim yoktu.

müzik ve kahkaha seslerinin birbirine karıştığı salona girdiğimizde gazeteciler içeri alınmadığı için şükrediyordum.herkes bizi alkışlarken ikimizde gülümsedik.kai ye doğru döndüğümde hiçbir şey söylemedi.o bakmaya doyamadığım gözleri herşeyi anlatıyordu zaten."güven bana diyordu,herşey çok güzel olacak"

renkli ışıklarla aydınlatılan salonda çiçeklerle süslenmiş kokteyl masaları vardı.tabi bir de bir köşede yığınla duran hediye paketleri...ona hediye almamış olmanın acısıyla yanarken kai beni çekiştirerek başkan lee yle müdür kim in bulunduğu yere götürdü.

-nasılsınız bakalım çifte kumrular?başkan lee nin bu kadar güler yüzlü olması çok hoşuma gidiyor.

-bomba gibiyiz dedi kai.yüzüne o kocaman gülümsemesini koymuştu yine.

-ilişkinizi sitemizde yayınladık.artık her şey resmileşti.dedi sırıtarak.

yanlarına gittiğimizden beri müdür kim in yüzüne hiç bakmamıştım.gözlerimiz buluştuğunda yüzünde yine o soğuk ifade vardı.yüzüne bakmaya daha fazla dayanamadım.bu adama inat bu gece hep gülmek istiyorum.zaten kai müdür kim in yüzüne hiç bakmıyordu.bende onun gibi umursamamaya karar verdim.ikisini tekrar selamladıktan sonra masadan ayrıldık.sıradaki durak exooo!!

yanlarına geldiğimizde kai bütün üyelerle yumruğunu tokuşturdu.chanyeol hyung neşeyle konuşmaya başladığında ona doğru döndüm.

-so eun bugün söylemedim.çok güzel olmuşsun.

bütün kan yine yanaklarıma hücum ederken "teşekkür ederim."dedim yavaşça.bizimkinin yine kıskançlığı üzerindeydi.

-yaa,hyung!!diye itiraz ettiğinde chanyeol hyung kıkırdadı.sonra baekhyun hyung ile birlikte içecek almaya gittiler.ben etrafı izlerken chen hyung lafa girdi.

-so eun senin kız kardeşin veya arkadaşın var mı?

-neden sordun hyung?

-tabiki de kendime ayarlamak için.bu aralar çok yalnızım dedi.bunu söylerken ki yaptığı duygu sömürüsüne hepimiz güldük.

l a d y b u g → kai ♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin