-ben yaparım.baekhyun hyung yerine ben çıkarım.
Fısıltıyla çıkan sesimle bütün gözler şaşkınlıkla bana yönelmişti.
-sen...ne dediğinin farkında mısın?
-ben ona dans hareketlerini öğretmiştim hyung.hepsini çok iyi biliyor.
Kai suho hyungun sorusunu benim yerime cevapladığında 12 çift göz bu sefer menajer hyunga dönmüştü.eli çenesinde bir süre düşündükten sonra konuşmaya başladı.
-dans tamam.peki şarkı söyleme?
Meraklı bakışlarını bana çevirdi.
-şarkı dinlemeyi seviyorum.ama daha önce söylemeyi hiç denemedim.
-tamam o zaman neyi bekliyoruz?hadi deneyelim.
Hızla koltuktan kalktı."hemen şirkete gidin ve çalışmaya başlayın.başkan lee yle ben konuşurum.ayrıca baekhyun senin içinde birini yollayacağım."dedikten sonra hepimizle sırayla vedalaşıp gitti.
Ne olduğunu doğru düzgün anlamamıştım.az önce neler söylemiştim öyle?allah kahretsin!ne yaptığımı sanıyorum ben?exo yla sahneye çıkmak...ahh,aptal kafam!
-merak etme, hiçbir sorun çıkmayacak.
Yanımda duran sıcak bedenin kollarına girdim tekrardan.üzerimdeki çok ağır bir yüktü ve ben kendime güvenmiyordum.hem de hiç.
-ben...nasıl yapacağım kai?ya başaramazsam?eğer konseri mahvedersem yaşayamam dedim sıkıntıyla.oflayarak kafamı kaldırdım.gözleri umudun ışıltısıyla parlıyordu.herzaman olduğu gibi.
Güvenle,umutla karşılaşamayan bir tek benim sanırım.şu hayatta acı çekmek zorunda olan bir tek benim.
-sen...
Alnımdaki saçları usulca düzeltti."en güzel şekilde yapacaksın tamam mı?hiçbir şeyi mahvetmeyeceksin.aksine sahnenin ışığı olacaksın."
-ama daha sesimin güzel olup olmadığını bile bilmezken nasıl bu kadar emin oluyorsun?
-içimden bir ses harika bir sese sahip olduğunu söylüyor ve ben o sese güveniyorum.sende güven.
Elimi alıp kalbinin üzerine koydu sırıtarak.duyduklarıma hafifçe gülümsedim.kalbimde küçük de olsa bir umut parıltısı yaratmıştı.bu da dayanmamı kolaylaştırıyordu.
-tamam bu küçük kalbe güveniyorum.
Gülümsemesi daha da genişlerken tekrar kollarını dolamıştı belime.
--------------------------------
-evet sakinleş ve içeri gir.unutma ben buradayım.
Bana kocaman bir sarılma verdikten sonra alnıma küçük bir öpücük kondurdu.kollarından ayrıldığımda titreyen ellerimi umursamayarak açık yeşil duvarlı kayıt odasına girdim.sırayla exo şarkılarında baek hyungun yerlerini söyleyecektim.allahım,nasıl yapacağım?daha önce ninni bile söylemedim ben!
Kulaklığı taktım ve ağır adımlarla geniş yuvarlak şeklindeki mikrofonun önüne geldim.dizlerimin titremesine engel olamıyorum.korku bütün bedenimi esir almaya çalışırken duyduğum sesle yerimden sıçradım.
-hazırsan başlıyoruz.
Büyük camın arkasındaki gözlüklü adam sorar bakışlarını bana yöneltmişti.gözlerim daha çok kai ye kayıyordu.o sıcak güven veren bakışlara.
Benim bembeyaz kesen yüzümün aksine o neşeyle doluydu.bana güveniyordu.bunu başarmak zorundayım.onun için yapmak zorundayım.
-hazırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
l a d y b u g → kai ♣
Fanfiction' Like a magnolia ' | Tamamlanmış ve düzenlemeye alınmıştır. | ■ by ticpink 2015 ■