finale part two

453 12 71
                                    

Karanlık...

Bu üç hece parmak uçlarına kadar sarmalamıştı kai yi.korkuyordu.canı delicesine acıyordu.gitmiyordu o görüntü aklından.herşeyden çok sevdiği prensesinin boylu boyunca uzanmış bedeni gözlerinin önündeydi hep.ne onu daha fazla üzmemek adına telaşını gizlice yaşayan tanıdıkları ne de parlak ışıklarla aydınlatılmış hastane koridoru...


Hiçbiri karısının Sanki hala yerde uzanmış olduğunu hissetmesine engel olamıyordu.soluk alışları göğsünü zorlarken inci taneleri bir bir süzüldü gözlerinden.bu kadardı işte.so eununa edebildiği tek yardım yaşlarıydı.elinden bir şey gelmemesi kahrediyordu onu.


"erken doğum erken doğum!"nidalarıyla içeri girdikleri geniş kapıya baktı.çıkmamışlardı.geçen süreyi kestiremiyordu.ama o soğuk odaya soktuklarından beri dünyanın onun için durduğu ,akrebin yelkovanı kovalamaktan pes ettiği söylenebilirdi.


Niye oradaydı hala?hem üşürdü prensesi o duvarların arasında.kai yanında değilken korkardı.yanlızlıktan hep nefret etmişti genç kız.orada olmalıyım diye bir kez daha geçirdi içinden kai.ölümüne sevdiği eşinin yanına gitmeli ve bugün onu yalnız bıraktığı için özür dilemeliydi.


Ellerini tutup küçük kızlarına destek olmalıydı.ailesine gitmemeleri için yalvarmalıydı.onu bırakmamları lazımdı.ne yapardı kai yoksa?utanmadan nasıl nefes almaya devam ederdi?bütün yaşananların kendi suçu olduğunu düşünürken ...


Bakışları beyaz gömleğinde kurumuş kırmızılığa takıldığında hıçkırıklara boğulması bir olmuştu.ilk defa bu denli nefret etmişti yaşamaktan.ilk defa bu denli nefret etmişti damarlarında dolaşan bu sıvıdan.


Orada yatan so eun olmamalıydı.o izlemeye doyamadığı güzellik acıyı hak etmiyordu.melekler ömürlerinin sonuna kadar mutlu olmazlar mıydı?peki neden birtanesi bu haldeydi?anlamıyordu kai.doğru bildiklerinin yanlış çıkmasını ,umutlarının yıkılmasını çözecek gücü bulamıyordu bünyesinde.


Sadece birkaç saat.o lanet toplantıya eşinin ısrarları üzerine gitmiş ve koşarak evine dönmüştü.böyle bir manzarayı görmeyi beklemiyordu.yine birlikte yemek yaparız diye düşünmüştü hatta.ona  d.o hyungtan gizlice  öğrendiği yemekleri tattıracaktı.


Peki bunun yerine ne olmuştu?kucağında prensesinin kana bulanmış bedeni ile hastaneye dalmıştı.bu muydu adalet?buraya kadar mıydı hayaller?


Oysaki söz vermişti ona.so eun u bırakmayacağına,bebeklerini bırakmayacağına söz vermişti.kai sözünü tutmuşken so eun da tutardı değil mi?


Kkamjongunu bu sonsuz karanlıkta bırakmazdı .

***flashback*****

-ben sizi hiç bırakmayacağım.

Dedikten sonra derin bir iç çekti.

-sizi?

-seni ve doğacak çocuklarımızı.

Kıkırdayarak "biliyorum." dedi so eun ve tekrar başını küçük prensinin omzuna yasladı.

-neden güldün?

-senin baba olduğunu hayal etmek hoşuma gidiyor.

Kai diğerinin saçına uzun soluklu bir öpücük kondurduktan sonra kafasını kaldırıp so eun a döndü.

l a d y b u g → kai ♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin