○•○

455 16 16
                                    

şu sıkışık dünyada çoğu zaman zorluklar yaşarız.sürekli yerle bir olduğumuzda hep pes etmek gelir içimizden.bırakmak ,özgür kalmak isteriz.ta ki o kişi karşımıza çıkana kadar...

o geldiğinde dünyamız aydınlanır ,bütün sıkıntılar uçup gider ya işte o mucize sensin kim jong ın.benim hiç sönmeyen,güneşe rağmen her zaman büyük bir güçle parıldayan yıldızım...

sabah güneşi perdeden içeri süzülürken elimdeki kağıdı evirip çevirmekle meşguldüm."bugün bir radyo programımız var prenses.erken çıkmak zorunda kaldım.özür dilerim."

nedense bu hiç hoşuma gitmemişti.hep böyle mi olacak?hep birden ortadan kaybolacak mı?

merdivenlerden ağır ağır inip mutfağa ulaştım.kahvaltılık bir şeyler ayarladıktan sonra bahçeme çıktım.belki bu ortam beni biraz sakinleştirirdi.esen ılık rüzgar çiçekleri dans edermişçesine sallıyordu.bu renk cümbüşü arasında insanın kendini kaybetmemesi mümkün değildi.birazdan buradan ayrılacak olma düşüncesi ,özellikle de tek olarak beni tekrar üzmeye yetti.

-alo başkan lee?

-efendim?dedi tok sesiyle.

-şirkete geleceğim de ,araç yollar mısınız?

-tamam hemen hallediyorum.

ne kadar istemesemde bahçemle vedalaşıp içeri girdim.burası kai olmadan o kadar sessiz ki!buna alışmak istemiyorum.üstümü giyinip son kontrollerimi de yaptıktan sonra çalan zille aşağı indim.gelen şöförü zoraki bir gülümsemeyle selamladım.moral bozukluğumu belli etmemem herkes için en iyisi olacak.

-buyrun efendim,iyi günler

-teşekkür ederim size de.

arabadan inerken yaptığımız kısa konuşmadan sonra şirkete girdim.her zamanki gibi bütün gözler üzerimdeydi.sanırım buna alışmak zorundayım.ne kadar berbat bir şey böyle!!

yine küçük emrah edasıyla masama yerleştikten sonra önce özlemimi giderdim."ahh!uzun zaman oldu benim güzel masam.nasılsın?iyi misin ?"benim devreler yandı iyice.en iyisi işe koyulayım.masamda bana kavuşmayı bekleyen dosyalarımı sırıtarak elime alıp yetkililere gerekli imzaları attırdım.vay bee!gerçekten çalışmayı özlemişim.

-so eun ,başkan lee seni çağırıyor.

bana en son bu bakışları yolladığında başıma gelenleri çok iyi hatırlıyorum.bu kız hep mi böyle yoksa bu bana mı özel?

-tamam dedim ayağa kalkarken.arkama bile bakmadan hızlıca başkan lee nin odasına girdim.bize yaptıklarından sonra ona o kadar çok minnettarım ki...

-hoşgeldin.

-hoşbulduk.

-işler nasıl gidiyor?bir sorun yok umarım.

-yoo,herşey gayet iyi.

-peki ,bir sorun olursa mutlaka söyle .emanetime iyi bakmalıyım.

-anlamadım?

-kai gitmeden önce en az bin kez sana dikkat etmemi söyledi.o yüzden ayağını denk al.sakın tırnağın bile kırılmasın.dedi işaret parmağını sallarken.başkan lee nin söyledikleri sabah ki olaydan sonra yumuşamammı sağlamıştı.ama sadece yumuşama ,fazlası değil!

-anlıyorum.

-tamam ,o zaman gidebilirsin. kapıya doğru yöneldiğimde planladığım şeyi hatırlayarak usulca geri döndüm.

-başkan lee?

-efendim?

-ben...teşekkür ederim.

l a d y b u g → kai ♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin