2.bölüm : Iyi ki dediğim
Şarkımız;
Batuhan kordel: mutlu olmak zordur derler.Satır arası yorumlarınız çok değerli...
Yorum yapmaktan çekinmeyin lütfen.🖤Iyi okumalar dilerim🖤
️✴️
Ruhum karmakarışıktı.
Hem paramparça,
Hem de sapasağlam.
Hem kan revandı,
Hem de yeni iyileşmiş bir yara.
Ruhum yaralıydı, yarımdı, iyileştirilmeye muhtaçtı.
Ama ruhumu iyileştirmesini istediğim biri yoktu.
Ruhumu iyileştirmek istemiyordum.
Benim ruhum hep yaralı kalacaktı. Çünkü burası hayal dünyası değildi, biz de o dünyada ki masal insanları değildik.Sırtımdaki lekeler artık daha ağır basıyordu ve ben onları her şeye rağmen sırtlıyor ve onları kabul ediyordum.
Karanlık sokakta, ellerim cebimde, sakince yürüyordum.
Dün yağan yağmur yüzünden yerler hala nemliydi.
Dün eve vardığımda direk duş almış ve kendimi yatağa atmıştım. Ama bugün kessinlikle geç saatlere kadar piyano tekrarı yapmam gerekiyordu.Açık küt saçlarım yüzüme gelsede, bunu umursamayıp yürümeye devam ettim.
Yine aynı his vardı içimde, takip ediliyordum.
Ya da ben her şeyi çok abartıyordum. Hepsi psikolojik olarak kafamda kurduğum şeylerdi.
Evimin son sokağına geldiğim de bu sokağın sadece bir lambası dışında, hepsinin kapalı olduğunu fark ettim. Bozulmuş olmalıydılar. Ortada ki lamba, etrafa loş bir ışık bırakıyordu.Bahçe kapısını açıp içeri girmeden önce etrafa bir göz gezdirdim. O sırada bankta gördüğüm silüet gözlerime takıldı. Sokağın loş ışığından dolayı kendisini pek seçemesem de orda kıpırdamadan oturan kişi de bu tarafa bakıyordu.
Bunu umursamadım çünkü evimin kapısı, sokağa baktığı için yolun karşısına bir kaç bank konulmuştu ve o bankta ki kişi herhangi biriydi büyük ihtimal.Bahçe kapısını kapatıp, çantamdan evin anahtarlarını çıkardım ve içeri girdim. Yutkundum. Salona yürüdüm.
Mart ayının sonlarındaydık, kar zaten hiç yağmadığı için ortada eriyen bir şey de yoktu. Havalar hala geceleri soğuk olsa da baharın geldiğini anlamak mümkündü. etrafı mis gibi çiçek kokularıyla saran iki erik ağacı da kendi bahçemde bulunuyordu.
Ve biri tatlı iken diğeri ekşiydi. Ben ve Nehir gibi.
Salona geçip ışığı açtım. Nehir daha gelmemişti. Telefonuma gelen bildirim Nehir'dendi."Can köşem: 10 dakikaya oradayım, gelmeden markete uğrayacağım. Istediğin bir şey var mı bebek?"
"Çakıl: bende eve şimdi vardım. Gelirken marketten değil, marketin yanında ki hamburgerciden bize iki paket yap gel. Ders çalışalım. Yemek ile uğraşmayalım. 10 dakikadan geç gelirsen, seni 1 saat fazla çalıştırırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAKI ADAM (+18)
General Fiction"Ve tanrı bahşetmiş seni bu karanlık yollarıma parıltı, tüm acılarıma nepenthe olarak." O kimdi? O karanlıktı. HER ŞEYI KARANLIKTI. karanlığında ki sokağa bir damla beyaz mürekkep gibi akmış ve o sayfada ki sokakta yerimi almıştım. 𝐊𝐚𝐫𝐚𝐧𝐥𝛊𝐠...