"Asla olmaz!"
Diye bağırdım.
"Roseanne dikkatli düşün lütfen bu bizim kurtuluşumuz"
Dedi babam
"Baba asıl siz dikkatli düşünün sırf şirketi batmaktan kurtaracağım diye o psikopatla evlenmem ben!"
Dedim"Kızım sadece evleneceksin o kadar"
Dedi annem, sinirle güldüm.
"Sizin oynayacağınız bir oyuncak değilim be-"
"Eee yeter be! kabul etmiyorsan git!"
Babamın ani çıkışmasıyla ona döndüm.Beni kovmuş muydu ?..Hem de haklı olmama rağmen!
"Tatlım biraz sakin ol"
Dedi annem
"Peki istediğiniz buysa"
Dedim, masanın üstündeki çantamı alıp evden çıktım.Neymiş holdingin geleceği bana bağlıymış. Umrumda değil! Dolu gözlerimi elimin tersiyle sildim cebimdeki telefonu çıkarıp saate baktım.
"Harika saat 11!"
Dedim sinirle, telefonumu alıp jisoo unnimi aradım.-Alo
+Unni sana gelebilir miyim ?
-Tabii gelebilirsin de...neden ?
+Babam evden kovdu.
-Ne ?! Bay Park mı ?
+Evet unni gelince herşeyi anlatacağım
-Bekliyorum hadi, kızlarda burda
+Birazdan orda olurum
Telefonu kapatıp adımlarımı hızlandırarak jisoo unnimin evine doğru yürümeye başladım. Telefonum çalınca elime alıp arayana baktım abim arıyordu...ne alakaysa ?
+Efendim abi
-Nasılsın Rose ?
+İyiyim abi sen ?
-Bende iyiyim
+Güzel, orda havalar nasıl ?
-Soğuk
+Ayy sen şimdi soğuğu da sevmezsin
-Bak abisini ne güzel tanıyor
+Ne zaman geleceksin abi ?
-Bilmiyorum Rose çalışıyorum her gün hem de, hep meşgulüm
+Özledim
-Bende özledim ama işte yapabileceğim bir şey yok
+Ordaki iş ne zaman biter ki ?
-Bilmem, merak etme Rose ilk tatilimde yanına geleceğim
+Tamam görüşürüz
-Görüşürüz
Telefonu kapatıp karşımdaki binaya baktım. Sıkıntıyla oflayıp içeri girdim. Jisoo unnimin dairesinin önüne gelince yavaşça kapıyı çaldım.
Kapıyı jin oppa açtı.
"Hoşgeldin Rose"
Dedi
"Hoşbuldum oppa"
Diyerek içeri girdim.Üstümdeki kabanı çıkartarak astım. Salona girince oturmuş konuşan jennie unnimle jisoo unnimi gördüm.
Jisoo unnim beni fark edince ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Hoşgeldin güzelim"
Dedi bana sarılarak, bende ona sarıldım.Jisoo unnim beni koltuğa otutturdu.
"Anlat bakalım küçük hanım"
Dedi jennie unnim
"Eve girdiğimde babam beni çağırdı bir anda bana evlenmek zorunda olduğumu söyledi"
Dememle ikisinin de eli ağzına gitti."Ne ?! Bay Park delirmiş olmalı!"
Dedi jisoo unnim
"Holdingin batmaması için bunu yapmak zorundaymışım"
Dedim dolu gözlerimle"Peki çocuk kim bebeğim ?"
Dedi jennie unnim
"Tanımıyorum unni ama çocuğun bilgilerine baktım psikopat bir çok kişiye zarar vermiş."
Dedim
"Fotoğrafı varmı ?"
Dedi"Evet babam gösterdi bekle"
Dedim, telefonumdan babamın bana attığı fotoğrafı açıp telefonu jennie unnime verdim."Aslında çocuk psikopat olmasa iy..."
Öldürücü bakışlarla jennie unnime baktım.
"...yani çok kötüymüş ya tipe bak iğrenç"
DediOflayarak olduğum koltukta yayıldım.
"Bay Park seni bu yüzden mi evden kovdu ?"
Dedi jisoo unnim
"Evet, istemeyince kovdu"
Dedim
"Bay Park'dan böyle birşey beklemezdim"
Dedi jennie unnim, evet bende beklemezdim"Neyse hadi güzel şeyler konuşalım"
Dedi jisoo unnim
"Evet hadi"
Dedi jennie unnim, bende tamam anlamında kafamı salladım. Peki şimdi ne yapacaktım ? Ben hiç evden uzakta uzun süre kalmadım ki"Rose şöyle yapmayı kes, emin ol ki yarın Bay ve Bayan Park kapıya gelecek senden özür dileyip bundan vazgeçecekler"
Dedi jisoo unnim
"Umarım unni"
Dedim"Hadi ama biliyorsun Bay ve Bayan Park sana asla kıyamaz"
Dedi jennie unnim
"Ama biliyorsunuz babam işine çok önem verir"
Dedim
"Sadece abartıyorsun Bay Park işini çok sever ama seni de işinden çok sever"
Dedi jisoo unnim"Öyle mi dersin unni ?"
Dedim
"İnan bana vazgeçecekler"
Dedi
"Hem sen onların tek kızısın!"
Dedi jennie unnim
"Doğru ben onların tek kızıyım"
Diyip gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KARANLIĞIN DÜŞLERİ~
FanfictionAlıştığın kişiyi kaybedince, herkes gitmiş gibi hissediyorsun... -Rose