1 hafta geçmişti o zarfın bana gelmesi üzerine sıkıntıyla oflayıp jimin'in banyodan çıkmasını bekledim. Banyonun kapısı açılınca jimin'i gördüm altında bir havlu omuzunda da küçük bir havluyla çıktı.
Kapının önünde beni görünce şaşırdı.
"Rose burda ne işin var ?"
Dedi
"Jimin sana birşey sormam gerek"
Dedim, jimin'de kafasını evet anlamında sallayarak dolabını açıp üstünü giyinmeye başladı.İç çamaşırını giyindikten sonra altına siyah pantolonunu geçirdi.
"Ama kızma"
Dedim, bana döndü.
"Tamam kızmayacağım hadi söyle"
Diyerek dolaptan beyaz bir sweatshirt çıkarttı tam üstüne geçirecekken dediğim şeyle durdu.
"Dışarı çıkmak istiyorum"Sweatshirt'ü üstüne geçirip yüzümü elleri arasına aldı.
"Rose çok tehlikeli"
Dedi
"Jimin 1 haftadır evden çıkmadım zaten hem-"
Dedim ve durdum.
"Hem ?"
Diye sordu."Hem bugün Chanyeol'un yanına gitmek istiyorum"
Dememle kafasını yukarı kaldırıp nefes alıp verdi.
"Jimin lütfe-"
"Tamam gidebilirsin"
Dedi
"Ne ?"
Dedim şaşkınca"Tamam git ama kyung seok'da yanında gelecek"
Dedi, heyecandan kucağına atlayıp dudağına yapıştım.Şaşkınca bana baktı ondan ayrıldım tam gidecekken bileğimi tuttu. Ona dönünce dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu.
Gülerek ondan ayrıldım dolabımdan giyineceğim kıyafetlerimi çıkarıp jimin'e döndüm.
"Çık odadan"
Dedim"Ne ? Neden ?"
Dedi
"Çık işte jimin"
Dedim
"Rose aynı gün içerisinde 3 kere berber olduk sakın benden utandığını söyleme"
Dedi"Tam olarak bu yüzden, sapıksın sen"
Dedim
"Alınıyorum ama"
Dedi gülerek, yanına gidip dudaklarını öptüm.Ondan ayrılınca hâlâ gözlerinin kapalı olduğunu gördüm.
"Bu kadar yeter"
DedimSırıttı yanağımdan makas aldı.
"Eve erken gel"
Diyip odadan çıktı. Sapık!Dolaptan çıkarıp yatağın üstüne koyduğum kıyafetleri alıp hızla üstüme geçirdim
İşim bitince siyah kabanımı giyinip koşarak evden çıktım. Kapıda bekleyen kyung seok'un arabasına bindim.
"Bayan Park, Bay Park-"
"Biliyor seok, lütfen hızlıca her zaman gittiğim mezara sürer misin ?"
Dedim
"Tabii efendim"
Diyip arabayı çalıştırdı. Bende arkama yaslanarak camdan dışarıya baktım.Arabanın durmasıyla yan tarafa baktım. Gelmiştik, arabadan inmemle hemen arkamdan kyung seok'da indi. Arkamı döndüm
"Seok sen beni burdan izle olur mu ?"
Dedim
"Ama bayan Park-"
"Lütfen, arkadaşımla özel konuşmak istiyorum"
Dedim"Ah pekala"
Dedi, saygıyla eğilip mezarlığa girdim. Biraz yürüdükten sonra onun ismini gördüm.'Park Chanyeol'
Dolu gözlerimle mezarın önüne oturup elimdeki gülü mezarına koydum.
"Chanyeol ben çok kötüyüm artık seni göremiyorum jimin kolyemi koparttı."
Dedim dolu gözlerimle"Lütfen gel ne olursun ? İçimdeki bu acıyı bu pişmanlığı ancak böyle dindirebilirim"
Dedim, elimi mezar taşına koydum."Hayatımda ilk kez senden bu kadar uzak kaldım. Cezam bittiyse yanıma gelir misin ? Gel ve bana sarıl saçlarımı karıştır bana cüce de yeter ki geri dön chanyeol, senin yerinde olması gereken kişi benim"
Dedim ağlayarakGözümdeki yaşı elimin tersiyle sildim.
"Chanyeol b-ben seni çok özledim. Ömrüm boyunca ilk kez birine bu kadar değer verdim."
Dudaklarımı soğuk mezar taşına bastırmamla gözümden bir damla daha yaş aktı.
"Seni seviyorum kepçe"
Dedim gülerek, ayağa kalktım.Göz yaşlarımı silip yürümeye başladım. Siyah arabanın yanına gelince kapıyı açıp arabaya bindim.
"Eve gitmek istiyorum seok"
Dedim araba hareket etmeye başlarken. Şuan ihtiyacım olan tek şey jimin'in bana sarılıp saçlarımı okşaması. Geriye yaslanıp camdan dışarıyı izlemeye başladım.Yolda giderken kyung seok'un başka yola sapmasıyla ona döndüm.
"Hey seok ev bu tarafta değil"
Dedim, kafasındaki şoför şapkasını çıkarınca gözlerim şokla açıldı.
"Sana seni yanıma alacağımı söylemiştim Roseanne"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KARANLIĞIN DÜŞLERİ~
FanficAlıştığın kişiyi kaybedince, herkes gitmiş gibi hissediyorsun... -Rose