32

2K 114 23
                                    

Cidden artık bu kadar okunmaya rağmen oy verilmediğini görmek bütün şevkimi kırıyor.

Ayrıca buraya kadar gelip profilime girip diğer kurgularıma neden bakmıyorsunuz anlamıyorum?

Cidden üzülüyorum ve bu yüzden kitabı final yapmayı düşünüyorum.





















*mon amor pour toi n'a pas de limites












Üzerimdeki yeşil ipek elbiseyi alan sevgilime içimden teşekkürlerimi sunuyordum. Çünkü öyle lüks bir sergi ortamına gelmiştik ki, böyle bir ortama kendimi Jungkook olmadan asla yakıştıramazdım.

Sanatla hep ilgilenmiştim. Jungkook'la birbirimizi tanımaya çalışırken sevdiğim şeylerden, ilgi alanlarımdan bahsederken bunları benim için gerçekleştireceğini; beni ilgi alanlarımın olduğu yerlere götüreceğini hiç düşünmemiştim. Şimdi ise sevdiğim adam biraz ileride solda birkaç tanıdığı adamlarla konuşurken, bende önümdeki gün batımı tablosuna hayranlıkla bakıyordum. Güneşin batışı her zaman beni mest etmişti. Aynı Jungkook gibi.

"Merhaba."  Yanımdaki yabancı sesle sağıma döndüm ve karşımda duran genç adama kaşlarımı çatarak baktım.

"Merhaba?" Sert ses tonuyla konuşmam onu şaşırtmış olmalı ki kaşlarını kaldırdı.

"Açıkçası bu güzel hanım efendiyle, yani sizinle tanışmak istemiştim." Kaşlarımı alayla kaldırıp, dudaklarıma "seninle fena taşşak geçeceğim." gülüşümü yerleştirdim.

"İstemez." Sert ve asi ses tonum kaşlarının çatılmasına sebep olsa da kendini toparlayıp sarkastik bir şekilde gülmüştü.

"Dedikleri kadar varmışsın Monoban." Şimdi şaşırma sırası bana geçmiş olsa bile kendime hakim oldum ve duruşumu bozmadım. Dünyaca ünlü bir adamın kız arkadaşıydım. Beni tanımasının sebebi bu olabilirdi.

"Beni tanıyor olmandan etkilenmeli miyim?" Sert ses tonumu hala korurken, alaycı ifademi yüzümden silmedim.

"Eh etkilensen iyi olurdu. Ben de ne kadar iyi yaladığını duyduğumda çok etkilenmiştim." Yüzümün şekli aniden değişirken kaşlarımı iyice çattım.

Seni o izbe sokaktan dolayı biliyor. Dünyaca ünlü sevgilin Jeon Jungkook'tan dolayı değil.

"Anlamadım?" Kaşlarımı çatıp, iç sesime küfür ettikten sonra ses tonum daha da sertleşmişti. Burada, böyle lüks bir otelin salonundaki güzel bir sergide, sevdiğim adamın itibarını bozacak hareketler sergilemek istemiyordum. Ama bu adam buna sebep olacak gibiydi.

"Diyorum ki güzelim," Elini penisinin üzerine koydu ve şişliğini bana gösterdi.

"Şu köşesi karanlık. Sikimi ağzına alıp bana o bahsedilen hünerlerini göstermek ister misin? Beni mutlu edersen seni sevdiğin her pozisyonda sikebilirim. Doggy sevdiğini duymuştum." Arkasında kalan karanlık alanı parmağıyla işaret ettiğinde, duyduklarım karşısında dudaklarım aralandı. Tamam temiz bir geçmişe sahip değildim. Ama bu, bu çok fazlaydı. Sadece erkekler mi zevk için seks yapabilirdi? Sadece erkeklerin mi tatmin olmaya ihtiyacı vardı? Kadınlar kendini tatmin etmek için seks yapamaz mıydı?

mouvement | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin