Etrafta büyük bir sessizlik vardı. Asaf bey mezarın önünde bitkin halde duruyordu. Sadece gözlerinden yaşlar düşüyordu.
Herkes üzgün bir şekilde asaf beye bakıyorlardı.
-sende mi gittin artık he leyla?
Diye sesi duyuldu asaf beyin.
-ben şimdi ne yapacağım? Peki kızımız? Sana demiştim dışarı çıkar diye. Şimdi çok sevdiği güneşe, aya bile bakmıyor leyla. Ne yapmalıyım? Onu tekrar düştüğünde bile biz üzülmeyelim diye gülen kızımıza nasıl getiririm? Senin olayından kendini sorumlu tutuyor. Benimle bile konuşmuyor. Konuşsa dediği tek şey özür dilerim oldu. Ben hayatımdaki tek kadıno değik iki kadını birden kaybettim.
-eski zamanları özlüyorum leyla. Hala hatırlıyorum. Larin çok sevinçliydi o gün. İlk kez dışarı çıkıcaktı. Bunu kutlamak için pasta istemişti benden.
Derin nefes alıp ağlamaktan mahvolan sesiyle
-bilseydim o gün pasta almaya gitmezdim. O gün sizin yanınızda kalırdım. Bilseydim böyle olacağını sana engel olurdum. Onu daha küçükken dışarıya alıştırırdım. Hepsi benim suçum.
Artık hali bile kalmamıştı. Mezarın kenarına çökmüş ağlıyordu. Herkes asaf beyi biliyordu. Tüm sevenleri etradındaydı ama bir şey yapamıyorlardı. Herkes olayı biliyordu ama kimse konuşamıyordu. İlk yıllarda onlarda larini dışarı çıkarmayı denemişti ama onlarda da leyla hanım küçük krizler geçirmişti.
Alas asaf beyi kaldırıp koluna girmişti. Alaz da diğer koluna girmişti. Asaf bey bitmişti artık. Sevdikleri tek tek gidiyordu.
Önce babası, sonra annesi ve şimdide sevgili karısı. Zaten kızı yanında olsada psikolojisi iyi değildi.
&&&&&&
Cenaze bittiğinde herkes baş sağlığı dileyip gidiyordu. Asaf beyin ailesi kazada ölmüştü ve eşi leyla hanımın ailesi yoktu annesinden başka. Anneside yetimdi. Annesinin öz babası onun annesini hamile bırakıp terk etmişti.
Meral hanım ve alas asaf bey yerine misafirleri uğurlarken alaz ise boş boş larinin ölen annesinin mezarına bakmıştı. Hala pişmandı.
Herkesi uğurlayınca bir süre daha asaf bey karısının mezarında ağlayarak durmuştu. Alaz ve alas asaf beyin kollarına girmiş şekilde birlikte arabaya bindiler.
Arabadayken asaf beyin telefonu çalınca alas asaf beyin konuşamayacağını anlayıp hoparlöre almıştı. Arayan semra hanımdı.
-asaf bey...
Kadının sesi ağlak geliyordu.
-larin...
Asaf bey bir anda larin ismiyle
-ne oldu semra? Kızıma bir şey mi oldu?
-asaf bey larin odasının kapısını açmıyor. 1 haftadır bir lokma yemedi. Seslendim ama odadan ses bile gelmedi. Bir şey olmuş olmasın ona? Lütfenhemen gelin.
-semra hanım doktoru arayın. Hemen geliyoruz.
Meral hanım hızı arttırmuş ve hızla eve gidiyorlardı. Mahalleye gelince hızla arabadan indiler. Hepsi koşturarak eve girdiler.
-larin!
Diye bağrış sesleri geliyordu. Herkes asaf beyin peşinden yukarı koştular. Doktor bey ve semra hanım kapının önündeydi.
-asaf bey. Kaoıyı açmıyor.
-semra hanım. Odanın yedek anahtarları. Odamın en üst çekmecesinde.
Hızla semra hanım koşarak anahtarları getirince kapıyı açtılar. Odasında göremeyince odasının resim odası bölümüne gittiler.
Yerde larinin severek çizdiği resimler yırtılmıştı. Boyalar etrafa yayılmış ve fırçalar kırılmıştı. Larin üzerinde siyah uzun elbisesiyle odanın köşesinde oturmuştu. Kafası duvara dönüktü ve donuk şekilde duvara bakıyordu. Gözleri soğuk ve duygusuzdu.
Asaf bey kızının yanına hızla gidip ellerini tuttu. Ellerini tutunca ellerine bir şey gelmişti. Hızla ellerine bakınca kan gördü. Larinin elleri kanlıydı.
Hzıla semra hanıma dönüp
-semra hanım pansuman aletlerini getirin elleri yaralı.
Semra hanım çıkarken diğerleri larine bakıyordu. Asaf bey elleri acımasın diye narince tutup acı doku şekilde konuştu.
-yalvarırım benimle konuş kızım. O sesine hasret kaldım. Tekrar suratıma bak. O gün anneni hastaneye götürürken özür diledin ve ondan beri sesini duymadım. Senin suçun değildi kızım. Lütfen bunu babana yapma.
Larin ise tepkisizce hala duvara bakıyordu. Asaf bey yaşlarını silip onun baktığı yerin önüne geçti.
-larin lütfen. Konuş. Bana baba de. Canım babacığım de. Senin suçun değildi kızım. Yapma bana bunu. En azından bir lokma yemek ye. Benim için kızım.
Larin ise babasına ruhsuzca bakıyordu. Meral hanım yanına gelip asaf beyin kolunu tuttu.
-asaf bey siz dinlenin. Larine yemek yedirmeyi deneyeceğiz. Siz dinlenmezseniz kızınıza iyi bakamazsınız.
Asaf bey larine bakıp başını salladı ve odadan çıktı. Meral hanım ise larine bakıp oğullarına döndü.
-alas sen benimle gel. Yemek hazırlayalım. Sen asaf beye götürürsün. Alaz sen de larine bak.
İkiside sessizce gidince alaz larinin yanına yaklaştı. Larinin yüzü saçlarından gözükmüyordu.
Yanına gidip yüzüne bakmak için eğilince gözlerinden akan yaşları gördü. Hızla larine sarılınca larinin ağzından bir hıçkırık koptu ve o da sarılışına karşılık verdi.
-özür dilerim larin. Ben benimle oynadın sandım. Özür dilerim.
-asıl ben özür dilerim. Geleceğim dedim ama gelemedim. Ama grlemedim alaz. Ben lanetliyim. Annem ben-
-senin suöun değil larin. Doktor dedi bugün yaşamazsa yarın ölebilirmiş. Hatta bugüne kadar yaşaması mucizeymiş. Baban söylemedi ama annenin çoktan ölmesi gerekiyordu aslında. Lütfe kendini suçlama.
-ama ben dışarı çıktım.
-larin lütfen kendini suçlama. Bana heyecanla mesaj attığın günde dışarı çıkmışsın ama annen iyiydi. Demek ki sen lanetli değilsin. Şimdi bunları düşünme. Biraz yemek ye. Baban senin için üzülüyor. Biraz dinlen ve uyu lütfen.
-yanında kal. Korkuyorum alaz. Size de bir şey-
-olmayacak larin. Söz. Söz veriyorum yanunda olacağım ve sana da bana da babana da bir şey olmayacak.
-söz dimi?
-söz. Hadi gel sen masaya geç. Ben de annenmden yiyecek bir şeyler alıp geleyim. Yemeğini güzelce ye. Sonra yatarsın.
-pe-
O sırada larinin bayılmasıyla alaz endişeyle bağırdı.
-annee!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Larin - Yarı Texting (Tamamlandı)
Nouvelles0532*******: seni 4 yıl önce gördüm ve o günden sonra bir daha unutamadım. Her gün seni izlerken buldum kendimi. 0532*******: yanına yaklaşan kızları kıskandım. Yanında olan herkesi kıskandım. 0532*******: çünkü onlar senin yanındaydı ve ben değil...