0.4

45 6 57
                                    

Herkese merhaba canım okurlar. Yeni bir bölüme daha hoş geldiniz.

Selamün Aleyküm.

İyi okumalaar...

:"•°•°•":

Bilinmeyen Numara:

Bilinmeyen Numara:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Anıl Çevrimiçi)

Anıl: Günaydın

Bilinmeyen Numara: Hayırlı sabahlar

Anıl: Nurlu sabahlar

Bilinmeyen Numara: Hayırlı yolculuklar

Anıl: Hayırlı dersler

Bilinmeyen Numara: Hayırlı gülüşler

Anıl: Hayırlı günler

Bilinmeyen Numara: Hayırlı ömürler

¤▪︎☆▪︎¤

Konuşmamıza gülerek başımı kaldırdım. Şu aralar beni en sevindiren şey Anıl'la konuşmaktı sanırım.

Dolmuşun yaklaştığını görünce ayağa kalktım. Saat 9'da dersimiz başlıyordu ve Yurt okula oldukça uzak olduğu için sabahın yedisinde kalkıyordum. Metroyla 15-20 dakikalık, dolmuşla 10 dakikalık ve yürüyerek 10 dakikalık bir yolculuk sonucunda okula varabiliyordum. Bu yol çekilmezdi ama ucunda hayallerim, Anıl ve güzel bir gelecek bekliyordu. Okuduğum okulu bin bir emekle, günün yirmi beş saati çalışarak kazanmıştım ve şimdi bin bir emekle okula gidiyordum. Hayatım yollarda geçiyordu.

Ellerimi ceketimin cebinden çıkararak dolmuşa el salladım. Binip çoğu yerin de boş olmasının avantajıyla bir cam kenarı koltuğuna oturdum. Kulaklıklarımı takarak Elenor Rigby'nin slow olan versiyonunu açtım. Başım koltuğun baş kısmına yaslayarak yollardaki tek tük, acelesi olan insanları incelemeye başladım.

Ah, şu yalnız insanlara bir baksana

Ben gibi.

°•○●□●○•°

Bilinmeyen Numara: Okula ne zaman gelirsin?

Anıl: Gelirim birkaç dakikaya da, neden?

Bilinmeyen Numara: Hiç, öyle...

Bilinmeyen Numara: Bende seni bekliyorum, gözlerim yollarda.

Anıl: Beklemek güzeldir, ama doğru durakta.*

Bilinmeyen Numara: Durağım doğru mu yanlış mı bilemem ama, ucunda sen varsın ya, ne yanlışı görür gözüm, ne doğruyu.

Anıl: Birini böyle beklemek... Şayet, gelmezse hiç o otobüs?

Bilinmeyen Numara: Beni o otobüsün alacağı noktayı bulur, oraya konarım. Hiç olmazsa eğer, o otobüsü kovalarım. Hayatın iyi yönlerine dair umudum kesilmez, herkese bundan bahsederim; fakat ben inancımı kaybedeceğim. O nokta da, beni o noktaya getirmekten alıkoyacak ihtimalleri neden faaliyete geçirmediğim için kendi kendi yemek yerinez faaliyete geçirip inancımı kaybetmeyi yeğlerim. Hiçbir şey yapmayarak kendi umutlarımı kendim infaz etmektense, bir şeyler yapmaya çalışarak infaz etmeyi isterim. Elimde, denedim, diyeceğim şeyler olması olmamasından iyidir.

Anıl: Çok eminsin bir gün kendi infazını gerçekleştirebileceğinden. Nedir bu infaz dediğin? Ölüm mü?

Bilinmeyen Numara: Bir nevi ölüm galiba. Umutsuz, hayalsiz yaşamaya, yaşamak denir mi ki? İnfaz edeceğim şeyler, umutlarım ve hayallerim aslında. 

Anıl: Denmez. Sadece düşünen, konuşan ve nefes alan, renkleri bulundurmayan bir et yığınının yaşadıklarına, yaşamak denmez. 

Bilinmeyen Numara: Hoş geldin.

Anıl: Hoş buldum.

°•○•°

Yeni bir bölümle burada olmaktayım.

Bölümde geçen şarkı medyada var. Ve oradaki resim de çok güzel değil mi...

*: Can Yücel'in bir sözü

Sonraki bölümde de burada olacağım ama şimdilik ben kaçar. Baay

 Baay

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
gözlerinde kaybolmak | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin