2.5 küfürbaz

1K 103 61
                                    

[Hongjoong]

"...Gerçekten zorlu ko-"

Bangchan Hyung'un sözleri arkadan gelen boğuk bağırışlarla kesildi.

Hepimiz irkilerek  dönüp baktığımızda içeri girmekte olan kalabalık grubu fark ettik.

Oraya buraya dağılmış tüm Nct üyeleri toplanırken bizimle sohbet eden Taeil ve Doyoung Hyung da onlara doğru ilerlediler.

Siyah saçlı, kısa boylu bir üye yüzünde kocaman bir sırıtışla Johnny Sunbaenim'in üzerine attı kendini.

Woo bunu önceden haber verse de korkutucu ve ciddi görünüşlü Sunbaenim'in bu kadar neşeli ve çocuksu durması şaşırtmıştı beni.

Diğer üyeler de sarıldılar, tokalaştılar, birbirleriyle dalga geçtiler birkaç saniye içinde.

Yönetmen ise tüm bu karmaşanın içinde sesini duyuramayacağına karar vermiş olacak ki, görevlilerden birine bize toparlanmamızı söyleyen bir pankart tutturuyordu.

Bangchan Hyung ile o tarafa doğru yürürken Woo ve San kahkahalar atarak yanımızdan koşup geçtiler ve neredeyse bize çarpıyorlardı.

Şaşkınlıkla olduğumuz yerde kalakaldık ve başka bir liderin önünde ikisine küfretmemek için tutmaya çalıştım kendimi.

Sonuçta ağırbaşlı, ciddi ve akıllı bir liderdim, değil mi?

Woosan bugün odama gelecek, diye not ettim aklıma.

Ardından da birbirini pataklamakla meşgul Minho ve Han, kolunu Felix'in omzuna atmış Changbin geçti yanımızdan.

Göz devirerek gelen son ikili Hyunjin ve Jongho da bizi geçerken bir durup saydım bizim üyeleri.

Seonghwa ilerde bir köşeye yaslanmış sessiz ve bıkkın bir şekilde toplanmamızı bekliyordu.

Yunho ve Mingi ise yeni içeri girip onalara selam veren Seungmin ile gülerek sohbet ediyordu. 

Yeosang'ın Taeyong Hyung ile sohbeti Wayv'nin gelmesiyle yarıda kesilmiş, o da kolunu Jeongin'in omzuna atmış bekliyordu.

Bangchan Hyung da benim gibi üyeleri kontrol etmiş olacak ki derin bir nefes verdi rahatlayarak.

İkimiz de dönüp birbirimize baktık ve kaşlarımı kaldırıp iç geçirdim yorgunlukla.

"Taeyong Hyung nasıl dayanıyor acaba?"

Diye sordu bana gülerek.

İleride üyeleriyle rahatça gülüşen Hyung'a baktım.

"Gerçekten, hiçbir fikrim yok. Ama sabır konusunda ondan öğrenmem gereken çok şey var, orası kesin."  dedim çekim için sandalyelerimize ilerlerken.

                      

                                . . . .

  

Çekimin ortalarını geçmiştik artık.

Şimdiye kadar Felix ve Mingi en derin ses yarışması yapmış; San, Jisung, Shotaro, Minho ve Winwin Hyung dans yeteneklerini sergilemiş; Wooyoung, Ten-Sunbaenim, Hyunjin ve Lucas en seksi hareketlerini göstermişlerdi.

Tabi bunun yanında bolca şaka ve kahkaha da geliyordu.

Şimdi de Han, Changbin, Mark, Jeno, Yangyang, Hendery ve ben ünlü bir rap şarkısını komik bir şekilde söylemeye çalışacaktık.

Fakat kamera arkasındaki bir karmaşa dikkatimi çekti. Bay Kim ve diğer menajerler yönetmenle hararetli bir konuşmaya girmiş gibi görünüyordu.

Asıl merak ettiğim taraf ise Bay Kim'in aşırı telaşlı ve öfkeli haliydi.

Sunuculuk görevini üstlenmiş Haechan, Jongho ve Seungmin'e arka taraftan kesmeleri gerektiğini gösteren bir işaret verildi ve replikler önümüzdeki ekranda kaymaya başladı.

Çekimin bitmesine daha yarım saat olduğuna emindim. Yüzümü bundan zaten haberim varmış gibi sakin tutmayı başardım ve bir gülücük kondurdum.

Bu tip aksaklıklar başımıza her zaman büyük dert olurdu.

Birkaç bahane sıralandı, daha sonra görüşeceğimiz söylendi, hepimiz bağırarak el salladık.

Yönetmen işareti verdiği anda hızla yerimden kalkarak Bay Kim'in yanına gittim. 

Diğerleri de oturdukları yerden neler olduğunu anlamak için kalkmaya başlamışlardı.

"Neler oluyor?" diye sordum stresle kravatını gevşeten menajerimize.

"Yayın kesilmiş.." dedi oflayarak.

Devam etmesi için bekledim. Yayın kesintileri çok sık olmazdı, sonuçta 2020 yılındaydık, olsa da çok kolay halledebilinen bir sorundu.

Üstelik yayın kesildiyse biz niye fanlara görüşürüz demiştik ki?

  Menajerimiz konuşmayınca " Tam olarak sorun ne?" diye sordum daha sert bir sesle.

O sırada Seonghwa da yanımıza gelmişti.

"Manuel olarak sistem kilitlenmiş." diye cevapladı Bay Kim.

Gözlerimizi belirttik ikimiz de.

"Yani biri sisteme mi sızmış?" diye sordu Seonghwa.

"Peki biz ne diye konuşmaya devam ettik o zaman?" dedim kafa karışıklığıyla ben de.

Bay Kim yorgun bir ifadeyle bize baktı.

"Sadece bizim kanalın yayını kesilmiş, çocuklar..."

Bunu öğrenir öğrenmez birbirimize döndük Seonghwa ile.

"Siktir.." diye fısıldadım.

Bu sefer gerçekten burnumuza kadar belaya batmıştık.

Harika bir lider ne yapardı bilmiyordum ama ben küfür etmek ve ağlamak istiyordum.

________________________________________

Başkanımız iyi mi? Değil

Biz iyi miyiz? Değiliz

Neden değiliz ektedir 👇


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Furorem | AteezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin