3.4 sabır ve huzur

980 101 80
                                    

[Mingi]

Eğer şu anki halimi büyükannem görseydi, çocukken her sabırsızlandığımda dediklerinin aynısını söylerdi:

"Aigoo! Mingi, kurtçuk beklemeden kelebek olmaz, sen de yemek yemeden şeker yiyemezsin!"

Keşke sıkıntım şeker yemek olsaydı, diye düşündüm iç çekerek.

Bir yandan da çevremdeki anlamsız konuşmaları nasıl kesebileceğimi düşünüyordum.

"Lucas, bir kere daha soruyorum, neden bize haber vermeden oraya gittiniz?"

Bıkkın sesin sahibi Lucas'ın kulağına son 5 dakikadır kan gitmesini engelleyen Kun Sunbaenim'di.

"Kun-ge bak bir dinle biz sadece yardım...AH!"

Mavi saçlı Wayv üyesi Lucas'ın kulağına bir kez daha asılıp susturdu.

"Peki neden bıçağın üstüne gittin sırık herif?!"

Lucas başka bir yerde Doyoung Sunbaenim'den azar işiten Renjun'a kötü bir bakış attı.

"Yani... O an mantıklı gibi gelmişti... YAH! Yardım etmek bile suç olmuş! İnsanlık ölmüş hakikaten!"

Büyük saldırımızdan sonra şirket görevlileri gelip Jongho'nun kabak gibi yardığı herifi Bay Kim'in emriyle bir yerlere götürmüşlerdi.

Biz de parti mekanına geri dönmüştük. Tabi Nct üyeleri geri dönme fikrini ölüm tehdidi dolayısıyla reddetmişlerdi.

Yarım saat önceki boğuşmayı düşününce nasıl bir şeyin daha ölümcül olduğunu merak etmiştim.

İçeri girdiğimizde merakımı gideren şey yirmi öfkeli üyenin etrafımıza toplanmasıydı.

Her şeyi tek tek anlattıktan sonra da Renjun, Doyoung ; Lucas, Kun ve Yuta da Taeyong Sunbaenim tarafından azara çekilmeye başlamıştı.

Yunho ve Jongho özür dilememiz gerektiğini söylemişti. Sonuçta, genel olarak bu tehlikeyi biz başlarına açmıştık falan filan...

Tabii bence, peşimizden kendi istekleriyle geldiklerine göre teşekkür etmemiz yeterliydi.

Ama bilirsiniz, sahte kibar saygı âdetleri...

Hongjoong Hyunglar daha gelmemişti ve bu iş bize düşüyordu.

Ben daha aklı başında göründüğünü düşündüğüm için Kun Sunbaenim'le konuşmaya karar vermiştim.

Yanıldığımı söylememe gerek yok herhalde?

Jongho Renjun'un yanında duruyor ve Doyoung Hyung'dan özür diliyordu.

Yunho da Taeyong Sunbaenim'lerin oradaydı.

Büyükannemin sözlerini hatırladım tekrar.

Sabırsızlığımdan hiçbir şey kaybetmemiştim görünen o ki.

Yunho ile yalnız kalmak için ne yapmam gerekiyordu?

O piç herifin bıçakla üzerine yürümesinden sonra benden uzak olması hoşuma gitmiyordu.

Tanrım, olanları sindirmek ve Yunho'nun iyi olduğunu bilmek için sadece bir sessiz an, lütfen...

Lucas ve Kun Sunbaenim'in boğuşması içeri girenlerle kesildi.

Stresli görünen Hongjoong başı çekiyordu.

Arkasında gotik bir pavyondan fırlamış gibi görünen Woo ve San, Hyunjin'in kolundan tutup sürükleyerek ona destek olan sinirli Changbin geliyordu.

Furorem | AteezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin