İstek = The_Ladys
Siz uzman bir katildiniz! Son işlediğiniz cinayet zamanlarına göre hatta bir seri katildiniz! Hangi direğe baksanız kendi resimlerinizi görüyordunuz. Resmen kırmızı listedeydiniz. Tabii bir gün...
Bir direğe yaklaştınız ve kendi fotoğrafınızın üstüne asılmışnağzı yırtık bir erkek aranıyordu. Para ödüllüydü üstelik ve üstünde "Jeff the Killer" yazıyordu. Anlaşılan biri sizin yerinize geçmeye çalışıyordu!
Eski bir eve geldiniz ve televizyonu açtınız. Sizin haberiniz verilmesi gerekiyordu ama onun haberi veriliyordu. Kim di bu çocuk?! Ama önemli olan nerede bulunduğuydu?! Onu öldürmek için bıçağınızı kaptığınız gibi dışarıya çıktınız.
Son katillik işlediği yerin yakınlarındaydınız. Birden birinin size doğru geldiğini hissettiniz ve hemen kenara çekildiniz. Bıçak yemekten son anda kurtulmuştunuz ve bu oydu! Siz kızgınlıkla "Ah! Sen!" dediniz ve o "Vay! Çaylak katil! Artık zamanın doldu! Bu şehrin yeni birine ihtiyacı var çaylak! Daha iyisine!" dedi ve siz "Senden daha iyiyim! Senden daha güçlüyüm!" dediniz ama o "Asla! Hadi ispatla!" dedi ve siz bıçağı sıkıca tutup hamle yaptınız ama o kendi bıçağıyla sizi durdurdu. Biraz ileri ittirdi ve siz geriye çekildiniz.
Bir kez daha bir darbe ve bir darbe daha ama o hepsini engelliyordu! Böyle biriyle daha önce hiç karşılaşmamıştınız! Siz tekme attınız ama bacağınızı tuttu ve kendine çekip siz düşecekken belinizden tuttu "Zamanını yapamayacağın bir şeyle harcama!" dedi ve sonra sizi yere itti. Parmağını dudağınıza koyarak;
"Şşşt! Uyumuya git.."
Dedi ve bıçağını kaldırıp size vurmaya çalıştı ama siz onun bileğini tutup üstünüzden ittiniz. Hızla bıçağınızı kapmak için ilerlediniz ama o size çerme taktı ve yere düştünüz.
"Benden kaçamazsın prenses! Burası gerçek kötülerin dünyası!" dedi ve kıkırdadı.
Siz bıçağınıza ulaşmıştınız ve yine ayağı kaltınız.
İkinizde birbirinizin darbelerini engelliyordunuz! O kadar hızlıydınız ki bıçak bile zor görünüyordu. İkiniz de çizikler ve terler içinde kalmıştınız. En sonunda ikinizde karnınızda sivri bir şey hissettiniz. Aşağıya baktınız ve ikinizde bıçaklanmıştınız.
"İ-İyi dövüştü.." dediniz ve yere yığlıdınız.
Gözlerinizi açtınız ve başka bir yerdeydiniz... kendi evinize benziyordu ama değildi... yarı çıplaktınız ve karnınızda sargılıydı. Tabii karşıdaki kanepede Jeff yatıyordu.. belinin sarılı olduğu belliydi.
Biraz kafanızı çevirdiniz ve bir pano vardı. Bir sürü gazeteden kesilmiş fotoğraflarınız vardı. O uyandı ve sizin yanınıza yavaşça geldi. Siz geri çekilmek istediniz ama bu haldeyken pek bir şey yapamadınız.
O size baktı ve "Şuan seni öldürebilirim... ama hayır... Bu sefer birini bağışlayacağım ama hemen gitmeyeceksin.." dedi ama siz "Neden?! Neden beni bağışlıyosun?!" dediniz ama o "Aptallaşma ve dinlenmene bak seni sü- yani çaylak!" deyip dolaba ilerledi ve bir içki şişesi çıkartıp odadan çıktı.
Tabii ki siz ona bunu ödetecektiniz! Bir bıçak buldunuz ve onu aldınız. Yavaşça ayağı kalktınız ve ilerlediniz..
Kapıyı açtınız ve onu ayakta içerken gördünüz. Fırsat bu fırsattı ve ona doğru yürüdünüz. Zaten evden birkaç adım uzaklptaydı ve siz tam bıçaklayacakken o elinizden tuttu ve sizi duvara yapıştırdı. Bir eliyle iki yanağınızdan serçe sıktı ve "Uslu dur ve sana dediğini yap! Yoksa... ah! Neyse! Sana birkaç kıyafet bıraktım!" dedi ve arkasını döndü.
"Hadi! Bekliyorum!"
Dedi ve siz dediğini yaptınız.
Birkaç dakika sonra..
"Oh! Sonunda geldin!"
Dedi ve siz "Ahh! Bu beyaz sweatshortun içinde yanıyorum!" diye şikayet ettiniz ama o "Sence bu umrumda mı?" dedi ve size bir bıçak verdi "Madem dinlenmeyi reddediyorsun! O zaman alıştırma yapacağız!" dedi ve size bir darbe uyguladı. Siz hiçbir şey uygulayamadınız ve yere düştünüz.
"Çok acınasısın! Hadi kalk!" dedi ve size elini uzattı ama siz tutacakken geri çekti ve sonra "Ayrıca çokta safsın!" demesiyle siz ayağınızla ona çerme takım düşürdünüz "Ha! Kimmiş acınası?!" dediniz ve arkanızdaki ağaç sayesinde ayağı kalktınız.
Siz ona bıçakla yaklaştınız ve o da size aynı taktiği uyguladı ama sizin dütüğünüz yer torak değildi... onun üstüydü. Jeff ve siz hafif inlediniz ama siz tam kalkacakken Jeff döndü ve taraflar değişti.
Sizin yüzünüze eğlidi ve siz o buz mavisi gözlerde koyboluyordunuz. Belki o da sizin gözlerinizde kaybolmuştu ama belli etmiyordu. Birden hamle yapamamanız için bileklerinizden tuttu ve dudağınızdan öpmeye başladı. Siz kımıldamaya çalışsanızda pek başaramıyordunuz.
O üstünüzden kalktı ve "Uhmm... ben eve geçiyorum!" dedi ama siz sadece birkaç dakika orada öylece kaldınız...
Ve dudağınıza dokundunuz...
Birkaç gün sonra...
Siz her gün onunla alıştırma yapıyordunuz ve daha da iyi oluyordunuz. Bazı geceler şehre inip katillik yapıyordunuz ve sonra televizyon karşısında haberleri izleyip kahkahalarla boğuluyordunuz..
Bir gece..
İkiniz içkileri yudumluyordunuz ve deniz kenarındaydınız. İkinizinde kafa 1500 çekiyordu yani sizin dilinizde sarhoştunuz. Birden Jeff;
"S/A! Kığz seni seviyoğruğm!" dedi ve siz "Hahaha! Beğnde seniğ!" dediniz ve sonra Jeff yine sizin dudaklarınıza yaklaştı ama siz onu hafifçe itip "Hağyır Jeffy!" dediniz ama o "Hadi amağ!" dedi fakat ikiniz gülmekten konuşamıyordunuz bile!
Siz tüm geceyi gülerek geçirdiniz ve sabah herşeyi hatırladınız...
Örneğin birbirinizi sevdiğinizi..
The end!!!
Bu da bitti! Eee.. nasıldı????
Bence güzel oldu! Ölmeyi bekliyodum.. hattası öyle yapıcaktım ama vazgeçtim!
Hadi bir söz bırakın... başkasına ya da kendinze ait farketmez... sadece bırak..
Kavga aşkın tuzu biberidir ama fazla kullanma yoksa zarar verir
#KadınaŞiddeteDurDe