İstek => salakfaniniz
Arkadaşlar burada gözleriniz ya mavi olucak ya da yeşil. (Sanırsam Nathan yeşil veya mavi gözlü kadınlara daha çok ilgi duyuyormuş.)
Siz gece ağlayarak evden kaçmıştınız. O kadar hızlı koşuyordunuz ki kimse sizi durduramamıştı. Nereye gittiğinizi bilmiyordunuz ve ağlamaktan, belki de yoğun sis yüzünden hiç birşey göremiyordunuz.
Birden gözünüzü alan farlar yüzünden durdunuz ve korna sesi çalıyordu. Evet! Bir araba size doğru geliyordu!
Birkaç metre kalmıştı ve siz korkudan orada kıpırdamadan duruyordunuz. Birden gözlerinizi kapadınız ve biri sizin kolunuzdan tutup çekmişti. Siz gözlerinizi açtınız ve farklı renklerde iki göz size bakıyordu.
O sizi bıraktı ve arkasını dönüp gidecekken siz "Hey! Dur! Nereye?!" dediniz ve o "Bu seni ilgilendiriyor mu ki?" dedi. Siz şaşkın bir tavırla "Neden beni kurtardın?" diye sordunuz ve o "Çünkü yaşadığın acılardan kaçamazsın... benim gibi.." dedi.
Siz yine orada duruyordunuz ve sözleri size çok anlamlı geliyordu. Siz onun önüne geçtiniz ve onu durdurarak "Bende seninle geliyorum!" dediniz fakat o "Hayır.." dedi ve siz "O eve bi daha dönmem! Ve tam ölüp kurtulacakken sen yine beni bu lanet hayata bağladın!" dediniz.
O size baktı ve "Ah! Peki! Seninle uğraşmak istemiyorum." dedi ve sizin yanınıza gelip elinizi tutarak yürümeye başladınız.
Orman karanlıktı ve bu sis! Daha da kötüydü! Dağlardan gelen kurt uğulamaları ve bu sessizlik... ürkütücüydü.
En sonunda bir şeyin önünde durdunuz ve Nathan kapıyı açmaya çalıştı. Biraz zorladı ve ittirerek açmayı başardı "Burası kış görücektir.." diye mırıldandı.
İçerisi çok güzeldi yani dışarıya göre daha iyiydi. En azından sıcak tutucak bir şömine vardı ve Nathan "Şimdi ne yapmayı planlıyorsun?" diye sordu ve siz etrafa bakınıp "Bilmem... konuşmaya ne dersin... uhmm." dediniz ve o "Bana Nathan diyebilirsin.." dedi. Siz de kendinizi tanıttınız ve biraz daha konuştuktan sonra ikinizinde karnı guruldadı.
"Hmm.. sanırım ikimizde acıktık!" dedi ve siz buna onay verdiniz.
Mutfak kısmına ilerlediniz. Nathan dolabı açtı ve birkaç malzeme çıkardı. Maskesini indirdi ve "Hadi sen masayı kur." dedi ve siz onun dediğini yaptınız.
Birkaç dakika sonra Nathan elinde bir tepsiyle geldi ve masaya koydu. Yemeklerin nefis koktuğunu söyleyebilirdiniz ve işte ikimiz masaya oturdunuz. Nathan nedense fazla konuşmuyordu ve siz "Neden bu kadar sessizsin? Canım sıkılıyor.." dediniz ve o "Uhmm... sadece konuşmayı pek sevmiyorum." dedi.
Siz yemekleri yedikten sonra kaldırdınız ve sizin telefonunuz çaldı. Nathan korkmuş bir tavırla "Kapa şu lanet şeyi!" dedi ve siz hemen kapadınız.
"Nathan iyi misin?!"
Dediniz ve o "E-Evet.. Sadece... sadece yüksek sesi sevmiyorum." dedi ve siz "Oh, anladım." dediniz ve o "Sana bir şey soracağım.." dedi ve siz "Evet? Dinliyorum." dediniz ve o;
"Neden benimle dalga geçmedin? Yani çoğu insan gözlerim yüzünden tuhaf olduğumu düşünür.."
"Ne?! Saçmalama.. gözlerin çok güzel Nathan. Ben seni böyle seviyorum!"
Dediniz ve onun birden tebessüm ettiğini görünce siz "Bak! Gülmek sana yakışıyor, bence her zaman gülmelisin." dediniz ve o "Ah.. bunu bilmiyordun değil mi? Ben bir katilim." dedi ama nedense siz şaşıramadınız.
"Uhmm... şeyy.. bu çok hızlı oldu veee... sanırım anın içine ettim! Niye şaşıramadım ki yaw?!"
Dediniz kendi kendinize ve o kıkırdadı.
"Çok komiksin S/A!"
Dedi ve siz "Te-Teşekkürler!" dediniz.
Birkaç saniye geçtmişti ve Nathan size doğru yürüdü sanki size bir şey söylemek istiyordu "S/A... ben... şey... yani saat çok geç olmuş! Hadi sana odanı göstereyim!" dedi ve size odanıza kadar eşlik etti.
Sabah...
Tuhaf bir koku vardı... kan kokusu gibi..
Siz hemen ayaklandınız ve odanızda çıktığınızda Nathan'ın elinde kanlı bir boru vardı ve üstüde kandı. Siz geriye adım attınız ve Nathan sizi farketti. Siz şaşkın bir tavırla "O-O kan mı? Ki-Kimi öldürdü-dün?!" dediniz ve o maskesini indirip size yaklaşıp;
"Sadece sana acı verenleri.."
Dedi ve siz anladınız. O sizin saçlarınızı geriye attı ve hafifçe çenenizden kaldırıp, sizin dudağınızdan nazikçe öptü..
The end!!!
Offf! Bu süperdi lan! Bence Jason'u geçer! Sjskkddjdj
Bunu Nathan ve Sen kitabını yaparken kullanmayı düşünüyom..
Neyse... sıradakiii kişiye bakmaya gidiyom..Birkaç saniye sonra..
Niye be ya?! Sıradaki Hoodie... T-T.. Ehü!