0.2 | Mektup

4.1K 309 302
                                    

Önceden okuyan arkadaşlar bir daha okumanızı öneririm. Çok bir değişiklik olmasa da bazı kısımları tamamen değiştirdim.

-

Hogwarts'ta günler haftaları, haftalar ayları kovalamıştı ve kış gelmişti sonunda. Nerdeyse bütün öğrenciler Noel için eve gideceklerini kutluyor olsalar da bu durumdan hoşnut olmayan bir kişi vardı. Harry Riddle. Aylardır bu okuldaydı ve babasından ilk gün dışında başka bir mektup gelmemişti. Biran önce emrini yerine getirip evine dönmek istiyordu.

"Yılbaşı için eve mi gideceksin?" dedi Draco önündeki pudingden bir kaşık ağzına atarak. "Eğer istersen bize gelebilirsin."

Harry kafasını iki yana sallayarak onu reddetti. "Eve giderim büyük ihtimalle."

Draco dudak büzüp, "Sen bilirsin." dedi. "Annem seni özlediğini söyledi son mektubunda. Bir ara uğra bize."

"Tamam, uğrarım."

"Haftaya Hufflepuff ile maçımız var. Bugünkü antrenmanı kaçırma."

Harry kafasıyla onu onaylayıp, "Tamam, kaçırmam." dedi. "Gerçi antrenman yapmasam da onları ezeceğime eminim."

Draco sırıttı. "Orası öyle ama ne olur ne olmaz, gel antrenmanlara."

"Tamam dedim ya." dedi Harry. "Hadi sus da yemeğini ye."

Draco da gülümsedi ve başıyla onu onaylayarak yemeğini yemeye devam etti.

Harry ve Draco senenin başında Slytherin Quiddich takımına girmişlerdi. Daha doğrusu Draco Harry'yi zorla seçmelere sokmuştu. Onun çok iyi uçtuğunu ve bir Arayıcı çevikliğine sahip olduğunu biliyordu. Draco da Tutucu olarak girmişti takıma. Bir kaç senedir üst üste Gryffindor üst üste kazanıyordu ve bu durum tabiiki de Draco'nun canını sıkıyordu. Hazır Harry okuldayken bu fırsatı değerlendirmek istemişti. Harry varken kaybetmelerinin imkanı yoktu. Tahmin ettiği gibi de olmuştu. Seneler sonra Slytherin, Gryffindor'a karşı ezici bir üstünlükle kazanmıştı.

"İlk ders saat kaçtaydı?" diye sordu Harry. "Ona göre kütüphaneye gideceğim."

"Şansına küs." dedi Draco. "Yarım saat sonra başlayacak."

Harry kafasını salladı. "Tamam."

"Ayrıca ne bu kütüphane sevgisi ya? Ki-"

"Biri yardım etsin!"

Büyük salon kapıdan içeri giren Ron Weasley'nin  çığlığı ile inlemişti o an. Harry kafasını ona çevirdiğinde çocuğun ağladığını ve kıpkırmızı kesildiğini görmüştü. Etrafta hiçbir profesör yoktu, büyük ihtimalle direkt buraya gelmişti.

"Çocuklar yardım edin." dediğini duymuştu Weasley'nin, Harry. Arkadaşları ile konuşuyordu. "Hermonie bir şey içti ve bir anda nöbet geçirmeye başladı. Ne yapacağımı bilmiyorum."

Birkaç Gryffindor'lu Ron'u da alarak ortak salondan çıktıklarında Harry, Draco'ya döndü. "Granger şu bahsettiğin zeki, muggle doğumlu kız mı?" diye sordu. Draco sadece kafasıyla onu onayladı. "Gel bakalım bi."

Draco'nun şaşkın bakışlarını umursamayarak onu kolundan sürükleyip büyük salondan çıkardı ve çoğunluğun Gryffindor öğrencilerinin oluşturduğu kalabalığa doğru yürüdü. Diğerlerini ittirip en öne geldiklerinde kızın titreyerek yerde yattığını gördüler. Gözleri kapalıydı ve ağzından beyaz köpükler çıkıyordu. Weasley ve bir kaç Gryffindor'lu öğrenci ise kızın başında ne yapacaklarını bilmeyerek oturuyorlardı.

Riddle's Son | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin