Riddle's Son | Drarry

1.7 | Riddle Malikanesine Dönüş

Harry ve Draco ertesi gün derslerden ve yemekten sonra direkt Dumbledore'un odasının yolunu tuttu. İkisi de ister istemez bütün gün Dumbledore'un onlara ne söyleyeceği konusunda teoriler üretmişti. Harry, Draco belli etmese de, sarışın saçlı çocuğun stresli ve gergin olduğunu anlayabiliyordu. Kendisi de ondan farksızdı. İçinden bir ses Öğrendi diyordu. Öğrendi. Seni ve Draco'yu cezalandıracak.

Tek tesellisi Dumbledore'un Draco'yu korumak için her şeyi yapacağını bilmesiydi.

Odanın önüne geldiklerinde, Harry kapıyı tıklattı ve bekledi. "Gir." komutunu duyduklarında, Harry önden, Draco arkadan odaya girdiler.

Dumbledore her zamanki gibi, altın süslemeli koltuğunda oturuyordu. Yüzünden asla silmediği gülümsemesi de kendini belli ediyordu.

Draco ve Harry içeri girdiğinde, "Hoşgeldiniz." dedi. "Geçin, oturun."

Draco ve Harry, Dumbledore'un masasının karşısındaki sandalyeye oturdular.

"Eminim ki buraya neden çağırıldığını merak ediyorsundur, Draco." dedi Dumbledore. "Sirius aranızdaki ilişkiyi söyledi bana ve tabiiki de içinde bulunduğunuz tehlikeyi de. Merak etmeyin, Tom Riddle bildiğim kadarıyla gerçeği bilmiyor."

İkisi de aynı anda rahat bir nefes verdi. Harry Draco'ya gülümsedi ve tekrardan Dumbledore'a döndü. "Plan ne, Profesör?"

"Plan, sen eve gittikten sonra başlayacak, Harry." dedi Dumbledore. "İletişimde kalmamız imkansız gibi görünüyor. Tom Riddle evine giren çıkan her mektubu kontrol ediyor, bunu biliyoruz."

"Evet." dedi Harry. "Ben evdeyken bana mektup gönderemezsiniz, yada ben size gönderemem."

"Bu yüzden Hermione Granger'ın icat ettiği, daha doğrusu düşündüğü bir yöntem kullanmaya karar verdik." dedi Dumbledore.

"Hermione Granger mı?" diye sordu Harry şaşkınlıkla. "Onunla ne ilgisi var."

"Şu ilgisi var. O Yoldaşlığın bir üyesi."

"Neyin?" diye sordu Draco araya girerek. "Tom Riddle'a karşı gelmek için bir Yoldaşlık mı kurdunuz?"

"Tabiiki de!" dedi Dumbledore neşeyle. "Zümrüdüanka Yoldaşlığı. Burada sen devreye giriyorsun, Draco."

"Ben mi?" Draco Harry'ye kaçamak bir bakış attı. "Benimle Yoldaşlığın ne alakası var?"

"Şu alakası var. Eğer sonuna kadar Harry'nin yanındaysan, plan işleyene kadar evde olup biten herhangi anormal bir durumu mektupla bize bildireceksin."

"Tabiiki de yanındayım." dedi Draco sertçe. "Ama evden size mektup yollamam biraz zor olabilir. Annemlerin haberi olursa-"

"Annenin haberinin olması çok da önemli değil." dedi Dumbledore. "Biz, onunla irtibat halindeyiz. Ona senin durumunu anlattım. Lucius'a anlatmak isterdim ama ona pek güvenemiyorum, anlarsın ya."

"Annem biliyor mu?"

"Evet, biliyor."

"Annen biliyorsa babanı idare etmesi çok da zor olmaz." dedi Harry. "İlişkimizi çok önemsememiş gibi duruyor. Onun için önemli olan şey sensin."

Dumbledore kafasıyla onayladı. "Aynen öyle."

"Babama söylememeniz iyi olmuş." dedi Draco. "Ben bile onun ne yapacağını kestiremem. Beni affetmesi için bütün bilgileri Tom Riddle'a verebilirdi. Yada annem gibi taraf değiştirebilirdi. İki ihtimal de çok olası."

"Ve ilk ihtimalin gerçekleşmesini istemeyiz." dedi Dumbledore. "Şimdi benim sözümü hiç kesmeden, soru sormadan dinlemenizi istiyorum. Planı anlattıktan sonra istediğiniz soruyu sorabilirsiniz."