Yatakhaneye döndüğünde saat çoktan gece yarısını geçmişti. Sirius ile buluştukları gölün önünde bir saat kadar oturup elindeki anı şişelerini izlemişti. Ne demişti Sirius? Sen James ve Lily'nin oğlusun, güçlü olduğunu biliyorum. Yanılıyordu. Kendisini dünyanın en savunmasız, güçsüz ve ezik insanıymış gibi hissediyordu. Annesi ve babası hakkında söylenenlerin yalan olma fikri Harry'yi bu hale getirmişti. Anıları izleyip de gerçekleri gördüğünde daha da beter olacağından emindi.
Odaya girdiğinde hala uyumamış olan Draco anında bakışlarını Harry'ye çevirdi ve elindeki kitabı hızla kapattı. Tam ağzını açıp bir şeyler söyleyecekken Harry'nin yüz ifadesini görmüş olacak ki sustu ve bir şey demekten vazgeçti. Harry de ağır adımlarla komidinine doğru yürüyüp en alt çekmeyi açtı ve anı şişelerini mektupların yanına yerleştirdikten sonra çekmeceyi kapattı.
Draco'ya dönüp, "Neden hala uyumadın?" diye sordu. "Saat geç oldu."
"Seni bekledim." dedi Draco. "Birazcık oturup geri döneceğim dedin ama bir türlü gelmek bilmedin."
"Evet, kusura bakma. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım."
Draco gözleriyle çekmeceyi işaret etti. "Elindeki şişeler neydi?"
Harry üstündeki kabanı çıkarıp komidinin yanında duran askılığa astı ve sonra yatağına oturdu. "Önemli bir şey değil."
"Harry neler olduğunu bana anlatacak mısın?"
"Olmayan bir şeyi nasıl anlatabilirim Draco?"
Draco kaşlarını çattı. "Bana yalan söylemeyi kes artık." dedi sinirle. "Yardımcı olabilirim sana. Neden izin vermiyorsun?"
"Yardım edebileceğin bir konu yok çünkü Draco." dedi Harry. "Sadece hava almaya çıktım. Bir şey olduğu yok."
"İyi!"
Draco yatağına yatıp yorganı kafasına kadar çektiğinde Harry derin bir nefes aldı ve gözlerini kapatarak eliyle alnını ovaladı. Ona bir yandan söylemek istiyordu ama Draco'yu bu işlerin içine sokmak istemiyordu.
Harry de Draco gibi yatağına uzandı ve gözlüğünü gözünden çıkarıp komidinin üzerine koydu. Sonra da yorganını üstüne çekip gözlerini kapattı.
Yaklaşık 10-15 dakika sonra Harry yatağının sol tarafında ağırlık hissetse de gözlerini açmadan öylece bekledi.
Draco ilk başta bir eliyle Harry'nin yanağını okşadı. Sonra elini hareket ettirip saçlarına götürdü ve yavaş hareketlerle okşadı. Sonra eğilip Harry'nin saçlarına küçük bir öpücük kondurdu.
"Keşke yanında olmama izin versen." diye fısıldadı. "Keşke her şeyi kendin omuzlamaya çalışmasan."
Sonra Draco tamamen geri çekildi ve yatağına girip gözlerini kapattı.
Harry ise hızlanan kalbine sanki durdurabilirmiş gibi elini bastırdı ve hafifçe yutkundu.
Draco Malfoy, Harry Riddle'ı uyuyor sanıyordu ancak Harry ayaktaydı ve şu an sanki Draco'nun elleri sihirliymiş gibi içindeki bütün dert ve sıkıntıları almıştı.
Harry Riddle o gece beklediğinin aksine huzurla uyumuştu.
-
"Eğer buna devam edersen, onun sonu da aynı bu çocuk gibi olur."
"Sadece bana itaat edeceksin. Gereksiz duygulara ihtiyacın yok!"
"Onu ölmekten beter ederim. Bu çocuk gibi kolay kurtulamaz. Anladın mı beni?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Riddle's Son | Drarry
Fanfic#1 - Slytherin | 07.03.2021 Harry Riddle, babasının verdiği bir görev üzerine Hogwarts'a gider.