İyi okumalar🌙
-
"Dişleri neredeyse kemiğine dayanmış. Biraz daha bastırsa çenesini koparırmış, şanslısın."
Sakalının iki ince uzun şerit halinde göğsüne indiği, çekik gözlerinin etrafının garip koyu bir kahverengiye bulandığı, ince uzun bir bıyığın altındaki iki dudağının pek bir kıvrılmaya müsait, oldukça güler yüzlü birisi olan Hekim Pyo omzuma bastırdığı beyaz kumaşı az daha ittirirse diğer taraftan çıkaracaktı.
"Onca vakittir buradayım, ilk defa ısırdığını koparmamış." Dudaklarını büken sevimli kıkırtısı başını hafifçe sola eğdirmiş, uzanıp ısırığa bastırdığı kumaşı çekip çıkarmış ve sağında duran kaynar suya basmıştı. Bir kazanda kaynatılan lavanta ve kekik, bir kaç tane papatyanın beyaz bedenlerinin solmuş halleriyle ve daha tanıyamadığım bir sürü otla beraber önce temiz kumaşları suya batırıyor, ardından yarama bastırıyordu.
"Rufus çok akıllıdır aslında." dedi, keyifliydi. Uzunca bir odanın içerisinde, raflarla çevrelenmiş duvarların bir köşesine konulmuş, bir kaç saman balyasından yapılmış olan yatağın üzerindeydim. Altımda beyaz ince keten bir kumaş, yer yer yırtılmış ve biraz da eskiydi. Hekim Pyo ve onun bir çiçekten daha hafif olan elleri üzerimde oynuyor, omzumdaki diş izlerine dokunuyordu.
Tahtadan yapılan duvarların içerisine sinmiş olan kokular oldukça nefisti ki en başta, yeni kaynamış olan kazanın içindeki lavanta beni düşlerin peşine sürüklüyordu. İrili ufaklı bir sürü kap kacak, tahtadan yapılmış, hasırlardan örülmüş sepetler içerisindeki otlar, yemişler ve daha bir sürü ne olduğunu anlayamadığım doğanın üzerinde bitmiş her çeşit bitki, ilerideki masanın üzerinde duran kafeste bir kuzgun ki kanadının sargısına bakılırsa kırılmıştı, şimdi o da meraklı bakışlarla beni ve Hekim Pyo'yu izliyordu.
"Gerçekliğini atlayamam başlarda çok zordu." dedi, pek de konuşkandı aksine buradakilerin. "Oldukça zordu hem de. Lort Yoon Gi pek bir gençken, çok uğraştı Rufus ile. Hem hayvan aksi mi aksi bir iblisti, hem de Lort Yoon Gi inadından ödün vermeyen bir gençti. Onu ehlileştirmek de zordu. "
Güldü yeniden.
"Lort Yoon Gi'den bahsediyorum." Sanki gizli saklı bir sır vermiş gibi bakışlarını kaçırıp, dudaklarını yukarıya büktü ve elini hemen sonrasında ağzına kapatıp kıkır kıkır güldü. Etrafı inceleyen gözlerim, yarama baskı yapan Hekim Pyo'ya bir karşılık vermeyen bedenim onu pes ettirmiş gibi hüzün çöken sesiyle mırıldandı.
"Mazur gör." Hekim Pyo, geldiğimden beri ses çıkarmamış olmamdan olsa da gerek gülümsemesini boğazını temizleyip durdururken, gözlerimi bu sefer ona diktim. Işıl ışıl parlayan bir çift göz, kaşlarının seyrekliği tıpkı kirpikleri gibi, kemerli bir burun ve sanki hep mutluymuşçasına yalnızca dudak kenarları ve kaz ayaklarının kırışmışlığının varlığı, bir de neşe vardı suratında.
Nereden baksam en az elli yaşında olan bu adam oldukça dinç, bir o kadar da küçüktü. Beyaz kıyafetlerinin altına saklamış olduğu bedeni de pek bir sıskaydı anladığım kadarıyla. Başında siyah, uzun saçlarının topuzunu bir arada tutan bir kumaş, ellerinin üzerinde kınadan yakılmış işaretler, kulaklarında delikler ve o deliklerin içerisinde deriden yapılmış olduğunu anladığım ipler vardı. Kemerli burnunun üzerinde az biraz çil, gözleri pasparlak ve biraz da deli bakıyorlardı kannımca.
"Sohbetiniz oldukça güzel." diye mırıldandım en sonunda. "Ama çok ağrım var, siz beni mazur görün asıl."
"Ah çocuğum..." dedi hemen, bir erkek olmasına rağmen feminenlik daha baskındı onda. Kıvrımlarının kapanmışlığını görüyordum kıyafetlerinin altında ama o sakalıyla beraber, konuşunca ve gülünce ortaya çıkan tüm o kadınsılık uçup gidiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
O M E N | m y g × p j m
FanfictionKehanetin getirisi değiştirdi zamanı Yaralı ve Hayalet karşılaştı Göğün altında buluşan bedenler Bedellere gebe kaldı Lort ve Gezgin, el ele savaştı Yürekleri bir ama kaderleri Zamanın acımasızlığına kaldı. - 7 Mart 2020 - kapak fotoğrafı tasarımı...