"Burada kalabilirsin, bir sıkıntı olmaz."
Çantasını yavaşça omzundan indirip bıraktı yere kızıl. O evde kalmaktansa bu küçük odayı sevgilisiyle paylaşmayı elbette tercih ederdi. Saçlarını karıştırarak oturdu yatağın bir ucuna. Osamu'nun odası, adeta ayak altında durmasın diye evin en uç kısmındaydı, sanki kahvelinin çok yer kapladığı varmış gibi. İki arkadaşıyla kaldığı evden ayrılmış, sevgilisinin yanına gelmişti. Şu şartları arasında alabileceği en sağlıklı karar da haliyle buydu.
"Eee," etrafa bakınmayı kesip bakışlarını boş bakan yüze çevirdi, "gün içinde ne yaparsın?"
Bileğindeki sargının ucunu eline yeni geçirdiği çakı ile kesti ve işaret parmağını kaldırıp salladı yavaşça. "Araştırma."
Bu açıklamanın şüpheli bir tanım olduğu bariz belliydi, kaşlarını çatıp gözlerini kısarak doğrudan dalgın gözlere odaklandı. "Bu 'araştırmanın' ne tür bir araştırma olduğunu öğrenmeli miyim?"
Hevesle arkasını döndü Osamu, "Elbette! Araştırmamın konusu ölüm!"
Yorgun hissediyordu Chuuya, çoraplarını çıkartıp odanın bir köşesine atarken "Ölüm?" diye yeniledi söylenileni. Uzandı yatağa tamamen. "Ölüm ölümdür. Niye araştırıyorsun ki? Simyager mi olacaksın yoksa?"
Yüzünü ekşitti Osamu. "Hayır. Değersiz madenleri altına dönüştürmekle ilgilenmiyorum." Arkasını döndü ve kollarını yatağa koydu. "Şimdi, ölüm ölümdür deyip geçmemek lazım! Ölümün bir sürü şekli vardır- Dinlesene beni ya!"
Osamu konuşurken Chuuya, küçükçe iç çekmiş ve yatağa uzanıp arkasını dönmüştü. "Bir gün öleceksin zaten."
Heyecanla doğrulup kendini kızılın küçük bedeninin üzerine attı. "O zaman beraber ölelim mi???"
"Hıhı. Olur." Ne diyebilirdi ki böyle bir sorunun üzerine? Geçiştirmişti öylece lafını. Sevdiğin ile beraber yaşamak varken neden ölmeyi seçiyordu, hiçbir fikri yoktu bu konuda.
***
"Chuuya-senpai, bu sene mezun oluyorsun sen." Başını eğdı Atsushi, kaşlarını çatmış bir şeyler düşünüyordu. "Grubumuz dağılacak!"
Henüz eğitim yılının başıydı, okulun bahçesi sakura ağaçlarından tamamen pespembeydi ki animelerdeki okul bahçelerini aratmıyordu. Derslikte sadece bir camı açmışlar, içeriye kış mevsiminden kalma hafif serin rüzgarlar esiyordu. Diğerleri enstrümanlarına bakım yaparken Atsushi, bir yandan elindeki mavi tebeşirle kara tahtayı karalıyor, bir yandan da kendince bir şeyleri hesaplıyordu.
"Ben..." dedi üzgün olduğunu ses tonuna yansıtmaktan çekinmeden. "Dağılmamızı istemiyorum!"
Junichiro onu sakinleştirmek için kafasında bir-iki cümle kurdu, düşünmeden konuşursa durumu daha da kötü hale getirebilirdi çünkü. "Chuuya-senpai ölmedi ve daha önümüzde koca bir sene var Atsushi, bu kadar panik yapmana gerek yok." Bunlar uygundu ona göre.
"Ölüyor demiyorum!" Tebeşiri sıkıp döndü Junichiro'ya. "Ama yani, bu sadece bir kulüp aktivitesi olarak mı kalacak? Hepimiz mezun olunca bir üniversite okumaya başlayacağız ve kendi hayatlarımıza döneceğiz. Yani--"
Elindeki çubukla Atsushi'nin kafasına yavaşça vurdu Ryu. "Şimdi endişelenmen gereken şey bu mu? Onun için zamanı geldiği zaman endişelenirsin."
Belli belirsiz sızlandı Atsushi, elini başına koydu, dudaklarını büzüştürerek dudaklarından küçük bir "Tamam." çıktı.
"Okumayacağım." dedi Chuuya, gitarına yeni tellerini takıp. "Bir üniversite masrafını kendi başıma kapatamam. Bu yüzden okumayacağım."
"O zaman... ne yapacaksın?" dedi Junichiro.
"Bunu bir süredir düşünüyordum." Kucağına oturttu gitarı. Kollarını sardı etrafına. "Müziği seviyorum. Sponsor bulabilirsem eğer, bu şekilde devam ederim diye düşünüyordum."
"Aaa!!" Ellerini yanaklarına koyup bağırdı Atsushi. "Senpai, K-pop idolü mü olacaksın?!" Kafasında devasa bir konser stadyumu, spot ışıklarla donatılmış görkemli bir sahne ve ortada parlayan bir Nakahara Chuuya kurmuştu anında.
Durup kocaman gözlerle baktı fikrin sahibine. Hayır, hiç bu açıdan düşünmemişti. Başını iki yana salladı. "Hayır, hayır." Elini de sallamıştı bunu yaparken. "O kadarının altından kalkmamın imkanı yok."
Ona bakan üç çift göze baktı biraz dalgın, sonra devam etti sözlerine. "Bunu elbette size de danışacaktım. Ne de olsa grup arkadaşımsınız. Ben yaptığımız müziği bırakmak istemiyorum. Bu süreçte de... yanımda olacak mısınız?"
Üçlü birbirlerine baktılar, birden alabilecekleri bir karar değildi bu, yine de sıcakkanlı bakıyorlardı. Atsushi gülümsedi genişçe, memnun bir şekilde ellerini beline koydu ve konuştu: "Karar verdik o zaman!" Şimdi içindeki tüm endişeler geçmişti.
***
Dik dik bakıyordu Osamu sevgilisine doğru. Böyle, tutuşan gözlerle, nefret ettiği bir şeyi yok etmek istercesine. İstediğini elde edememiş gibiydi, hoşnutsuzdu kendi kendine içinde bulunduğu durumdan. En sonunda dile getirdi dayanamayıp. "Baksana bana sen!" Dürttü belini kızılın. O da bunun peşine sesini yükseltmişti tabi. Onu umursamadan devam etti Osamu. "Benim yanımdan çok o üçünün yanında duruyorsun. Onlar mı senin sevgilin?"
"Ne diyorsun be?" Ekşitti yüzünü, ayağıyla tepikledi yanındaki sevgilisini. "Çek elini belimden."
Başını çevirdi Osamu, kızmıştı. "Gidiyorsun onlarla duygulu konuşma yapıyorsun ama bana hiçbir şey söylemiyorsun." Kollarını bağladı önünde.
"Derdin... bu mu?" diye sordu kızıl. Yatağın üzerinde oturmuş defterine bir şeyler karalıyordu ama kahve gözlü tarafından sabote ediliyordu.
Yanaklarını şişirip başıyla onayladı Osamu. "Bir tane öpersen affederim."
Chuuya, tek kaşını kaldırıp "Özür dilediğimi hatırlamıyorum." dedi. Bununla da kahvelinin surat asmaya başladığını görünce uzanıp yanağını öptü.
Osamu, Chuuya'ya göre onu tanıdığı halinden çok farklı davranıyordu. Chuuya'nın bildiği Osamu bencil, intihara meyilli, asla birilerini dinlemeyen ve biraz da yüzsüz biriydi. Fakat şimdi, bütün bunlardan daha çok, sevimli bir kişiliğe bürünmüştü. Belki de aslında hep öyleydi. Her şekilde bu, iyi bir şeydi.
ー
Burayı hâlâ takip eden var mıdır bir fikrim yok ama biliyorum sizi çok sıktım,, bunu sonraki bölüme bitirmeyi düşünüyorum. Çünkü gerçekten aksadı.
Universe'u düzenleyeceğim, bu yüzden onu da askıya alıyorum..
Yine de Soukoku'suz kalamam, bırakamam. One shot kitabıma bir şeyler atarımKendinize iyi bakın 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Kids
FanfictionYetişkinlerin problemleri yüzünden kaybolmuş bir grup çocuğun hikayesi. soukoku. school au