[düzenlendi]
Kalbi maraton koşarken parmağına yüzük geçirmiş sevgilisine bakıyordu melek olan. Şaşkınlıkla dudakları aralanmış ve gözleri büyümüştü. Jeongguk'un yüzündeki güven verici ifade onu da gülümsetirken kollarını boyununa dolayarak hızlıca sarılmıştı. Jeongguk ise kollarını beline sararak ona karşılık verdiğinde meleğin saçlarına masum bir öpücük kondurmuştu.
"Her şey iyi olacak meleğim. Ruhlarımız tören ile birleştiğinde iyileşeceksin. Eskisi gibi sağlıklı olacaksın ve artık birbirimize temas ederken "ileriye gider miyiz" diye endişelenmemize gerek kalmayacak." meleğin kulağına fısıldadığı şeyler meleği ağlatmaya yetmiş ve artmıştı. Melek, şeytanına olan sarılışını sıkıkaştırırken yüzlerini hizalamış ve şeytanın yüzüne yumuşak öpücükler bırakmaya başlamıştı. Şeytan ise meleğin öpücüklerine karşı gülümsüyordu ve gözleri huzur hissi ile kapanmıştı.
"Biraz daha dayanan gerekiyor sadece. Bunu benim için yapabilir misin?" sessizce fısıldadıktan sonra gözlerini açmış ve yüzünün önünde duran yüze bakmıştı. Burnundaki her zamanki kanamayı gördüğünde soğuk kanlılığını koruyarak kanı silmiş ve burnunu öpmüştü. Hep oluyordu bu. Burun kanamaları, baş dönmeleri, kusmalar. Jeongguk artık bunlara alışmıştı ve fazla tepki verip korkutmak istemiyordu meleğini. Soğuk kanlı olmalıydı.
Taehyung ise gülümsemişti sevgilisine. Başı ile onayladı hafifçe ve başını sevgilisinin boyununa gömdü. "Dayanacağım. Bizim için dayanacağım." diye mırıldanmış ve saçlarını sürtmüştü bir kedi gibi. Jeongguk, Taehyung'un bu hallerine hasta oluyordu. Kendisi gerçekten çok yakışıklıydı fakat aynı zamanda bir erkek olamayacak kadar güzelliği ve feminenliği vardı. Bir an onu en dominant varlık gibi görürken gözünüzü kırpıp açtığınızda dünyanın en minik, feminen, güzel ve savunmasız bir şirin ifadeli Taehyung ile karşılaşabilirdiniz. İçten içe onu tanıdığınızda ise aslında dışardan bulunan sert, ve çekici -aynı zamanda kırılgan ve narin- görünümü aksine tam bir bebek gibiydi. Kocaman bir çocuk taşıyordu içinde. Kucağınıza alıp sevmelik.
Taehyung alnında hissettiği dudaklar ise yüzüne bir gülümseme yerleştirmiş ve hafif bir kıkırtı bırakmıştı odaya. Ama bu pek uzun sürmedi tabiki. Midesinden yükselen ekşi his ile yüzü buruşmuş ve geri çekilerek tek elini dudakları üzerine bastırmıştı. Jeongguk ise bunu fark ettiğinde meleğini hızlıca kucağına almış ve lavaboya ilerlemişti. "Çayın etkisi hala sürüyor mu?" diye hızlıca sorduğunda ise Taehyung varla yok arası başıyla onaylamıştı.
Bir kere daha şükretti şeytan çayı hafif demli yapmasındansa sert yaptığı için, böylece etkisi daha uzun süre kalıyordu.
Hızlıca lavaboya girdiklerinde Jeongguk, Taehyung'u yere bırakmış ve klozetin kapağını açarak saçlarını tutmuştu gözlerinin önüne gelmesin diye. Taehyung ise eğilip midesindekileri klozete boşaltmaya başlamıştı bile. Sırtında hissettiği sıvazlamalar ve saçındaki öpücükler onu bir nebze olsun gevşetiyor ve midesindekileri çıkarmasını daha da kolaylaştırıyordu. Bir kere daha Jeongguk gibi biri ile ruh ikizi seçildiğine dua ediyordu Taehyung.
Midesindekilerin hepsi boşaldığında derin bir nefes almış ve doğrulmuştu Jeongguk'un yardımı ile birlikte. Yerden teması kesildiğinde arasında olduğu kollara doğru iyice sinmiş ve gözlerini kapatmıştı dinlenmeye olan açlığı ile. Lavabonun hemen yanına geldiklerinde ise yüzünde hissettiği serinletici su ile gözlerini hafifçe aralamış ve ilk önce onu taşıyan sevgilisine bakmıştı bir süre. Dudaklarını şeytanın yanaklarıyla buluşturarak biraz orada vakit geçirmiş, sonrasında ise ağzındaki kötü tattan kurtulmak adına ağzını çalkalayarak lavaboya tükürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel and His Bunny | Taekook
FanfictionTaehyung cennetin güzel kokusunu içine çekerken evinin yakınlarındaki parkta gül sulamaktaydı. gözlerine ilişen hafif pembemsi tüylü tavşanı gördüğünde ise kendine engel olamamıştı. Ama tabiki kucağına aldığı tavşanın aslında tavşan kılığına girmiş...