Bugün James bana bir hediye verdi. Bir kolye. Üzerinde beyaz bir zambak var ve bence çok hoş.
Artık buradaki iki cümlemden birinin James olduğunun farkındayım ama onsuz tek bir günüm bile geçmiyor.
Bana çıkma tekliği etti ve ben... Bunu yazdığıma inanamıyorum ama kabul ettim.
Inanamıyorum, içim içime sığmıyor. Eğer böyle hissedeceğimi bilseydim daha önce kabul ederdim - neyseki sadece sen biliyorsun, herhalde James bu söylediğimi duysa yarım saat başıma kakardı - O çok değişti. Etrafındakileri önemsiyor, hala biraz dalgacı ama kalp kırmıyor. Bana karşı çok nazik davranıyor. Quidditchteki yeteneğinden bahsetmeme gerek yok çünkü her zaman fazla iyiydi.
( Dağınık saçları bile artık gözüme kötü görünmüyor. Hatta bence bu onu daha çekici yapıyor.)
Ya birden başkalaşım geçirdi ya da ben aşktan gözümü göremiyorum.
Evet, aşk.
Onu seviyorum.
Öyle mutluyum ki noel tatilini Hogwarts'a geçirmeyi bile dert etmiyorum. Annem ve babam Petunia nın görüştüğü bir çocuğun ailesiyle akşam yemeğine katılacaklarmış. Babamın yazdığı şeylere göre bundan pek hoşnut olmadığını anladım.
James noel yemeğinde kendi ailesine katılmamı istiyor. Black da orada olacakmış. Henüz cevap vermedim, kimseye rahatsızlık vermek istemiyorum.
Herneyse sonra görüşürüz, hazırlanmam gerekiyor. Birlikte Hogsmeade de gideceğiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diary of Lily Evans🥀
Hayran KurguGodrics Hallow un yıkıntıları arasında kalan, kimsenin fark etmediği Lily Evans ın yanmış günlüğü... Keyifli Okumalar... (HP fanfiction çalışmasıdır.)