"Oppa senin en sevdiğin efsane hangisi?""Ne? "
"Bugün şiirden sonra efsanelerden bahsettik. Senin ki hangisi Taehyung oppa?" Jihyun bana sorduğunda bakışlarım Jungkook'u buldu ama kendimi toparladım hemen.
"Kurtun gümüş kiprikleri. "
"Ooo ilgi çekici bir şeye benziyor. Anlatsana Taehyung-ah"
"Bir zamanlar bir oğlan yaşarmış. İnsanlar her zaman onu incitirmiş. O fazla masum olduğu için insanlar onu kandırmış, ihanet etmiş. Bir gün ormanda bir kurtla karşılaşmış. Kurt ona gümüş kirpikler vermeyi teklif etmiş. Bu kirpiklerle insanlara bakmayı denersen onların gerçek yüzlerini görürsün. Kurnaz tilki, kaba maymun, sinsi koyun, şeytan rakun, bencil ayı... Çocuk hiçbir yerde gerçek bir insan bulamamış. Sonunda gerçek insanların olduğu bir yer bulmak için aramaya koyulmuş. "
"Bulabilmiş mi? Gerçek insanların yaşadığı bir yer bulabilmiş mi? " diye sordu Jungkook.
"Hayır."
"Bulamamış mı?"
"Bulamamış hiçbir yerde."
Anlattığım efsaneden sonra bitirmiştik. Jungkook etrafı toparlamama yardım edip eve gitti. Bende yalnızlığımda dinlenmek için dağa gittim. O çocuk gibi dolandım durdum uçsuz ormanda. Sonra eve yani kitapçıya dönüp duş aldım. Saçlarımı kuruladıktan sonra kanapeye yerleştim. Telefonumda Jungkook'un yazdığı şarkılardan birini açtım. Onun sesinden dinlemek için nelerimi vermezdim. Ama en azından onun zihninden çıkan şarkıları dinliyordum. Benim için huzurun tanımıydı. Tam yavaş yavaş uykuya dalıyordum ki gelen mesaj sesiyle telefonu elime aldım. Mesaj Jungkook'tandı.
"Eğer evdeysen ve uyanıksan kapıyı açar mısın?"
Yattığım yerden nasıl doğrulduğumu bilemedim. Pencereden baktığımda gerçekten oradalardı.
"Sen burada çalışıyorsun. "
"Burada çalışıyorum ama gecenin bir vakti adamı rahatsız ediyoruz geri dönelim teyze." Jungkook mızmızlanıyordu teyzesine. Çok sevimliydi. Pijamasının üzerine montunu geçirmişti. Kendime gelip koşarak merdivenleri inip kapıyı açtığımda Jungkook ve teyzesi karşımdaydı.
"Sular donmuş çok uğraştım ama yapamadım. Ev de haliyle ısınmadı. Su borularını ısıtmaya çalıştık ama hava eksinin altına düşünce pek fayda etmedi." Dedi Jungkook stresle.
"Taehyung-ah bugün burada kalabilir miyiz?" dedi teyzesi.
"Tabi ki noona. Gelin yukarıya çıkalım orası daha sıcak." Merdivenlerden çıktık. Gergin hissediyordum. Benim de üzerimde pijamalarım vardı ve saçlarım ıslaktı. Jungkook'un bakışları üzerimde dolanıyordu. Bu da beni geriyordu.
"Odada bir yatak var birde salonda. Nasıl yatmak istersiniz?"
"Biz odada yatalım." Diyerek elindeki köpeği ile gösterdiğim odaya gitti teyzesi. Jungkook'la başbaşa kaldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Winter's Tale | Taekook
FanfictionBana yaşadığın şehrin kapılarını aç... Başka şehirleri özleyelim orada seninle. Bu evler bu sokaklar, bu meydanlar İkimize yetmez. 09.11.20