"Anne şimdi şöyle oldu..." Annem tamirattaki evimize bakıyordu bende bir şekilde olayı açıklamaya çalışıyordum. Neyse ki teyzem de buradaydı. Annem garip biriydi teyzem bile korkuyordu ondan.
"Su boruları donmuş tamamen. 1 haftadan önce tamir olmaz dediler." Dedi teyzem ustalarla konuştuktan sonra bizim yanımıza gelince.
"Siz nerede kalıyorsunuz peki?"
"Ben Su Jeong ile kalıyorum. Jungkook da Taehyung'un yanında kalıyor." Dedi teyzem.
"Taehyung?"
"Kitapçının sahibi erkek. Jungkook'ta erkek... aralarında bir şey olması imkansız işte endişelenme. Taehyung'un erkeklerden hoşlandığını sanmıyorum."
"Ayrı odalarda kalıyoruz anne."
"Peki ben?"
"Su Jeong'a söyleyeyim birkaç gün kalmana bir şey demez galiba." Teyzemi böyle bir tarafları tutuşmuş görmek keyiflendiriyordu ama aynı zamanda ben de tutuştuğum için geriliyordum. Aslında ona hesap vermem gereken bir şey yoktu. Normal bir anne oğul ilişkisinden çok uzaktık. Ama ne olursa olsun annemdi işte tamamıyla boş vermek çok zordu. Hem de böyle garip bir auraya sahip güçlü bir kadın olunca annem, daha da zordu.
"Söyle tamircilere 3 günde bitirsinler."
"Y-yani abla nasıl bitirsinler. 1 hafta kaldı işte bitmesine. Nasıl diyeyim ben şimdi zaten soğukta çalışıyor adamlar."
"Sen söylemezsen ben söylerim. Kadınsın diye nasılsa anlamaz deyip oyalamışlar sizi." Bunu duyunca erkek olduğumu hatırlatmak amacıyla öksürdüm.
"Sende safsın işte. " dedi annem. Teyzemle bakışlarımız buluştu. Aynı kaderi paylaşıyorduk. Birbirimizi anlıyorduk ilk kez trajikomik bir şekilde.
Annemle misafirhaneden çıkıp yokuşu indik birlikte. Nereye gittiğini bilmiyordum sormaya cesaretim de yoktu. Gözlerinde güneş gözlüğü üzerinde uzun kabanı saçları uçuşarak yürüyordu önümden. Hiçbir şeyden korkmuyordu ve umursamıyordu. Annemi kıskandım. Benim aksime daha güçlüydü çünkü insanları umursamıyordu. Taehyung da kitapçının kapısındaydı. Yanımdakinin kim olduğunu merak ediyordu büyük ihtimalle. Ellerimde sabah aldığım balıklarla kitapçıya girdim. Annemde yola devam etmişti. Gitmesi benim için daha iyiydi.
"Günaydın. " dedi Taehyung gülümsedi.
"Günaydın. Annem geldi." Dedim. Taehyung arkasını dönüp camdan anneme baktı. Yanımdaki kişinin kim olduğunu şimdi anlamıştı. Buzdolabına aldıklarımı yerleştirip masaya oturdum. Taehyung rafları düzenliyordu.
"Neden geldiğini bilmiyorum. Onu yılda iki kez görürüm. Bir yazın bir de kışın. Birlikte yemek yer çay içeriz. Konuşacak bir şey bile bulamayız genelde. İki yabancı gibi. Havadan sudan konuşup sonra ayrılırız. Şimdi neden geldi ve burada kalmak istiyor merak ediyorum. Annem kasabayı sevmez normalde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Winter's Tale | Taekook
FanfictionBana yaşadığın şehrin kapılarını aç... Başka şehirleri özleyelim orada seninle. Bu evler bu sokaklar, bu meydanlar İkimize yetmez. 09.11.20