9❄

591 81 49
                                    

Taehyung'u beklerken kahvemi söyleyip kitabımı okuyacakken yine Bo Yeong tarafından keyfimin içine edilmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taehyung'u beklerken kahvemi söyleyip kitabımı okuyacakken yine Bo Yeong tarafından keyfimin içine edilmişti. Asla pes etmiyordu hala olanların yanlış anlamadan ibaret olduğunu söyleyip duruyordu.

"Dinliyorum, yanlış anlama neymiş anlat bakalım bu sefer dinleyeceğim seni." dedim. Artık peşimi bırakmasını istiyordum. Kahvesinden bir yudum alıp konuşmaya başladı.

"Jungkook aradan geçen yıllarda hep sana ulaşmaya çalıştım. Beni affetmeni istiyorum. O zamanlar küçüktüm. Bana senin hakkında sürekli sorular soruyorlardı. Neden ailesi terk edip gitmiş büyük annesine, neden okulunu değiştirdi lisenin ortasında diye. Hakkındaki dedikoduları sende biliyordun. Uyuşturucu kullandığını, birini öldürdüğünü yaraladığını hatta bir kıza tecavüz ettiğini söylüyorlardı. Dayanamadım dediklerine. Senin ne kadar iyi bir insan olduğunu anlatmaya çalıştım. cinsel yönelimin seni kötü yapmazdı. Anlarlar sandım. Çok saftım. " Ağlamaya başladı. karşımdaki artık liseli Bo Yeong değildi. Kocaman kadın olmuştu aslında öğretmendi. Aradan zaman geçtikçe o değişmişti ama ben aynı kalmıştım sanki. Kalbim çok kırıktı hala. Liseli Jungkook içimde bir yerlerde hala acı çekiyordu.

"Kendi söylediklerini sende haklı bulmuyorsun eminim. Ben sana sırrımı anlattım. Böyle bir kasabada anlayacaklarını düşündün mü gerçekten? Ya onlar beni sıkıştırmak yerine bunu tüm okula yaysaydı? Sen kendi küçük dünyanda insanların herkesi olduğu gibi kabul ettiğini mi düşünüyorsun? "

"jungkook-ah, bilmiyordum o zaman dünyanın bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum. Ben seni her şeyinle arkadaşım olarak kabul etmiştim. Ama sen beni bir hatamda bıraktın."

"Söylediklerini dinlemek istemiyorum. Afiyet olsun." deyip kalktım. Arkamdan geldi koşarak hala ağlıyordu.

"Jungkook-ah! Yani hala affetmedin mi beni? Lütfen affet artık bende özgür olayım." Çoktan dışarı çıkmıştım. Taehyung biraz ilerdeydi bizi gördü. Bo Yeong kötü haldeydi ağlıyordu.

"Her zaman masumu oynamayı çok iyi biliyorsun." dedim sessizce. Kendi kendime söylüyordum bunu aslında. ben asla masumu oynayamazdım. Her zaman güçlü olan duygusuz soğuk olan bendim. Her zaman hatalı olan bendim. Bo Yeong bile benden af diliyor olmasına rağmen kendini haklı görüyordu.

Günün sonrası ise fazla hızlı gelişmişti. Eczaneye ilaç almaya girdiğim teyzemle karşılaştım yine ağrı kesici alıyordu. Sonra Kim Namjoon geldi. Dağda bir kızın kaybolduğunu söyledi bize. Ardından Taehee geldi ve Taehyung'un oraya gittiğini söyledi. kasabadaki herkes ayaklanmıştı. Kız buralıydı ailesini tanıyordu teyzem. Bizde duramadık hemen dağ kenarına gittik Su Jeong teyzenin arabası ile. Hava eksinin altındaydı. Dondurucu soğuk dedikleri zamanları yaşıyorduk. Çadırlar kurulmuş. Kurtarma ekiplerini sıcak tutmak için her şey yapılıyordu. Çalışan insanlara sıcak çay dağıtılıyordu ki ısınsınlar. Bizde yanımızda termosta sıcak su ve battaniye getirmiştik. Herkes korkuyla dağdaki çalışmaları izliyordu. Gelecek umut dolu bir haberi bekliyordu.

Winter's Tale | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin